İSTANBUL - HDP Kadın Meclisi’nin “Kadın Özgürlükçü Yerel Yönetimler” başlığıyla düzenlediği atölyede konuşan Meclis Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, kadına ve iradesine dönük saldırılara karşı özgürlükçü perspektif savunduklarını ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, “Kadın özgürlükçü yerel yönetimler” başlığıyla Taksim’de bir otelde atölye düzenledi.
Atölyeye, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad -TJA), Roza Kadın Derneği, Kadın Zamanı Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Sekreteri, Mor Çatı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Kadın Savunma Ağı, Mor Dayanışma, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Vakfı, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu’nun da yer aldığı toplamda 22 kadın örgütü katıldı.
YENİ YAŞAM ALANI
Atölyenin açılış konuşmasını yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Açar Başaran, eşbaşkanlık sisteminin önemini anlattı. Eşbaşkanlık sisteminin iktidarın paylaşılması, erkek ve kadının koltuğu bölüşmesi olmadığını belirterek Başaran, erkek egemen iktidar ile mücadele ettiklerini belirtti. Belediyelerde “merkezleşme” karşısında durduklarını, iktidarı dağıtma ve mutabakatla karar alma mekanizmaları işleme çabası içinde olduklarına işaret eden Başaran, “Tahakkümcü siyasetin karşısında kolektif akla dayalı yerel yönetimler pratiği sergilemeye çalıştık. Kadınların farkındalığı, iradesini ve örgütlülüğünü güçlendirip toplumsal ve siyasal alanda katılımını sağlamaya çalıştık. Kürt kadın hareketi toplumun genelinde kadınlar için yeni bir yaşam alanı açmaya başladı” dedi.
KADINLAR DÖNÜŞTÜRDÜ
Kadınların erkek egemenliğine karşı mücadele ettiğini ifade eden Başaran, “Yönetimde olduğumuz belediyelerde kadın merkezleri açtık, kadına yönelik şiddetle mücadele merkezleri açıldı, kadın kooperatifleri kuruldu ve yine kapitalist düzen içerisinde kadınlar kendine yer bulamadığı için kadın emeği kooperatifleri açıldı. Kadına duyarlı bütçeleme için yoğun bir çaba sarf edildi” diye konuştu.
KADINLARI ALIP ERKEKLERİ ATADILAR
Tüm bu çalışmalar nedeniyle partilerin eşbaşkanlarına yönelik davalar açıldığını anımsatan Başaran, birçoğunun görevden uzaklaştırıldığını aynı zamanda yerlerine kayyımlar atandığını söyledi. Başaran, sözlerine şöyle devam etti: “Cinsiyetçi erkek egemen politikalarını yürüttüler. Belediyeler eliyle politik ve ideolojik bir saldırı da başlatmış oldular. Bununla var olan kadın merkezlerimizin tümü kayyımlar eliyle kapatıldı, kadına yönelik şiddet merkezleri kapatıldı. Kadına yönelik bütün çalışmalar askıya alındı. Kadın merkezlerinin kadın eliyle yönetilmesi perspektifine karşı kadın birimlerinin başına erkek atadılar. Kadın kelimesi yerine ‘aile bayan hanım’ gibi kavramlarla kadını aile içinde tanımladıkları ve buna yönelik politika üreteceklerini bir kez daha gösterdiler.”
KARAKOLA ÇEVİRDİLER
“Kadını aile içerisinde tanımlayarak özgürlük iddiasını ortadan kaldırmaya çalıştıklarını hep beraber gördük” diyerek sözlerini sürdüren Başaran, “Belediyeleri karakola çevirerek militarizm ve rant merkezi haline getirdiler. İktidar karşısında direnen kendi yaşamını organize eden kadınları hedef aldıklarını defalarca gösterdiler. Bizler Türkiye cephesinde azda olsa bir deneyime sahiptik. Bunların en önemlisi Adana Dikili ve Akdeniz Belediyeleri bize çok büyük deneyimler sağladı” ifadelerinde bulundu.
KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PERSPEKTİF
Kadın kazanımlarına ve iradesine dönük ciddi saldırı mekanizması olduğunu vurgulayan Başaran, buna karşı merkezden başlayarak mücadele ettiklerini kaydetti. “Her gün şiddete, tacize ve tecavüze uğruyoruz. Merkezi düzeyde bunun mücadelesini yürütüyoruz” diyen Başaran, “Dayanışma ağları ile yerelde yürüttüğümüz küçük ve etkili çalışmalar merkeziyetçiliği dağıtabiliriz. Bunun örneklerini HDP’nin ve önceki geleneklerin yürüttüğü mücadeleden çok iyi biliyoruz. Kadın özgürlükçü bir çizgiyi nasıl oluşturabileceğimizi, çoğulcu bir perspektifle yönetim tartışıp bir sonuca varmayı umuyoruz” dedi.
NELER TARTIŞILACAK?
Atölye verilen kısa aranın ardından, basına kapalı olarak devam etti. 4 oturum şekilde devam edecek atölyede, aynı zamanda soru cevap bölümü de bulunuyor. Atölyede birinci oturumda Demokratik Yerel Yönetimler Mekanizmalarında Toplumsal Boyutu ile Kadınların Temsili ve Katılımı konusunu Diba Keskin, Toplumsal Yaşam Alanlardan Demokratik Süreçlere Katlım konusunu ise Hilal Gençay ele alacak. İkinci oturumda ise Kadın Özgürlükçü Ketlerin Planlanması Mümkün Müdür? Mekanın Cinsiyeti Nasıl Oluşur ve Değişir bölümünü Mücella Yapıcı, üçüncü oturumda Yerel Yönetimlerin Kadın Yoksulluğu ile Mücadelede Önemi ve Yerel Bütçelerin Cinsiyete Duyarlı Olarak Hazırlanması konusunu Semiha Arı, Yerel Yönetimlerde Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Bütçeleşme konusun Seda Karakaş, ve son oturumda ise Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel Yönetimlerin Rolünü konusunu Zeynep Ekin Aklar, Seher Kalkan, Adalet Kaya ve Hülya Gülbahar ele alacak.
Atölyede tartışılan konular 25 Eylül’de Ankara’da yapılacak “Yerel Yönetimler Kadın Konferansı”na taşınacak. Alınan karar ve öneriler ise 26 Eylül’de gerçekleşecek olan Yerel Yönetimler Konferansı”nda aktarılacak.