DİYARBAKIR - Tecride, kadın kırımına ve ırkçılığa tahammüllerinin kalmadığını belirten TJA aktivisti Zeynep Üren, “Özgürlüğümüz için evlerden çıkıyoruz. Bu yüzden de ‘Şimdi Kadın Zamanı’ diyoruz” dedi. Üren, 16 Ekim’deki mitinge katılım çağrısı yaptı.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), "Irkçılığa ve cinsiyetçiliğe êdî bes e (Artık yeter), şimdi kadın özgürlük zamanı" şiarıyla 16 Ekim'de Diyarbakır'da bölgesel miting düzenleyecek. Kadınlar miting öncesi bölgedeki il, ilçe ve mahalleri ziyaret edecek ve katılım çağrısında bulunacak. DBP Parti Meclis (PM) üyesi ve TJA aktivisti Zeynep Üren, Kürt kadınlarına yönelik geliştirilen politikaları değerlendirerek, mitinge katılım çağrısında bulundu.
DİRENEN KÜRT KADINI
Türkiye’de yaşayan Kürt kadınlar olarak hem içeride hem de dışarıda ciddi saldırılarla karşı karşıya olduklarını belirten Üren,“Kürt kadının yaşamı ve özgürlüğü önünde büyük engeller var. Şovenist, ırkçı iktidar, Kürt kadını üzerinden politikalar üretiyor. Aslında sadece fiziksel bir saldırı yürütmüyorlar; dil, kültür ve yaşam üzerinden de psikolojik bir saldırı yürütüyorlar. Leyla Qasımlardan bugüne çok büyük bedeller ödedik. Bugün de halen ödüyoruz. AKP-MHP’nin tekçi iktidar zihniyeti her geçen gün saldırılarını arttırıyor. Kadınların kendi mücadeleleri ile kazandığı birçok hakkı bertaraf etmek istiyor. Fakat bu kadar büyük saldırılara karşı büyük bir savunma da var” dedi.
ÖZGÜRLÜK İSTEMİNDE ISRAR
Kadınların siyasete katılmasının önemine vurgu yapan Üren, yaşamın her alanında kadınların gücünün ve etkisinin olduğunu söyledi. Üren,“Alana çıkan, hakikati açığa çıkarmak isteyen kadınlara karşı hemen bir müdahale oluyor. Özgürlük çizgisine karşı kapitalist bir çizgiyi dayatıyorlar. Bir kadının özgürleşmesine izin vermiyorlar. Biz bu tehdidi çok duyuyoruz. Kürdistan’daki kadınlara, gençlere ve çocuklara karşı gerçekleştirilen bu saldırılara karşı savunma çok önemlidir. Özgürlük isteğimizde ısrarlıyız. Kapitalist sistemi boşa çıkaracağız” diye belirtti.
‘ÖLDÜRÜLMEKLE BİTMEDİK’
Bilinçli kadının kendini tüm saldırılara karşı güçlü savunacağını ifade eden Üren, “Biz yanlış yerleştirilmiş taşları düzeltiyoruz, bugün bizim yaptığımız çok kudretli bir şey. Yeni bir yaşamı inşa ediyoruz ve bunun bir bedeli de olacak, farkındayız. Ama biz bu sistematik saldırıları kıracağız. Tecride, kadın kırımına ve Kürtler üzerindeki ırkçılığa tahammülümüz kalmadı. Sadece Kürt Halk Önderi tecrit altında değil, hepimiz tecrit altındayız. Öldürülmekle bitiremediklerini gördükleri için tecridi uyguluyorlar. Tecritle özgürlük mücadelesini bitirmek istiyorlar. Biz özgürlüğümüz için evlerden çıkıyoruz. Bu yüzden de ‘Şimdi Kadın Zamanı’ diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KAYBEDECEĞİMİZ TEK ŞEY KÖLELİK’
Miting alanı olarak Diyarbakır’ın seçilmesinin tarihsel olarak çok büyük önem arz ettiğini belirten Üren, bu kentin kadın direnişinde öncü olduğunu kaydetti. Üren, “Çok sayıda kadın siyasetçi ve aktivist ya tutuklandı ya da sürgün edildi. Bizim kaybedeceğimiz bir şey yok. Kaybedeceğimiz tek şey köleliktir. Kendi hikayemiz, varlığımız için katlediliyor ve tutuklanıyoruz. Kaybetmek istemediğimiz şey özgürlüğümüzdür. Bizi var kılan özgürlüktür ve bunun için ne bedel ödenmesi gerekiyorsa biz ödeyeceğiz” sözleriyle mücadelelerindeki ısrara değindi.
KADIN ÖRGÜTLÜĞÜ
Üçüncü yol ile kadın özgürlük çizgisinde direneceklerine dikkati çeken Üren, “Özgürlük ve kölelik arasındaki uçurumdayız. Biz Kürt kadınları bütün kadınlar için mücadele ediyoruz. Eskiden Kürtler tanınmıyordu, fakat şimdi Kürtler dünya çapında tanınıyor ve Kürt kadınları ön planda. Tüm dünya Kürt kadınlarının IŞİD’e karşı savaştığını ve direndiğini gördü. Bu bize çok büyük bir heyecan verdi. Bütün kadınlar bir saldırı altında. Türkiye’de kadınlar öldürülüyor ve hiçbir kadının yaşam güvencesi yok. Erkekler bizi savunmaz, bizi savunacak olan kadın dayanışmasıdır. Kadınlar birbirini kurtarabilir. Ev, ev, mahalle mahalle dolaşıp bu zihniyeti yok edeceğiz. Bu saatten sonra geri adım atmayız” diye belirtti.
MİTİNGE ÇAĞRI
16 Ekim'de gerçekleştirilecek mitinge katılmın önemli olduğunu vurgulayan Üren, tüm kadınlara şu çağrıyı yaptı: “Her eve gideceğiz. Baş kaldıran kadınlar asla yalnız değil. Bedenimiz ve fikrimiz üzerindeki saldırıları, kadının sesi ve rengiyle durduracağız. Bu mitinden 25 Kasım’a, 25 Kasım’dan da 8 Mart’a kesintisiz mücadele etmeliyiz. Zulmü, faşizmi, kadınlar ve Kürtler üzerindeki saldırıları boşa çıkarmalıyız. Bu yüzden çağrımız bütün kadınlaradır, tüm kadınlar birbirimize ulaşalım, birbirimizi anlayalım. Mitinge katılım sağlayalım.”
MA / Eylem Akdağ