Federe Kürdistan'da son 6 ayda 4 bin kadın başvurdu

  • kadın
  • 09:11 21 Eylül 2021
  • |
img

HABER MERKEZİ - Federe Kürdistan Bölgesi’nde 6 ayda 4 bin, son bir ayda ise bin 42 kadının kendilerine başvurduğunu belirten RJAK üyesi Jîno Reşîd, cezasızlığın cesaretlendirdiği erkeklerin, DAİŞ zihniyetiyle hareket eden imamlar aracılığıyla örgütlendiğini söyledi. 

Kadına yönelik şiddette 2016-2020 yılları arasında yüzde 33 artışın yaşandığı Federe Kürdistan Bölgesi'nde resmi kayıtlara göre, 2021 yılının ilk 6 ayında 20 kadın intihar etti, 37 kadın kendini yaktı. Şiddetin durmadan arttığı bölgede, sadece 6 kadın katliamının yaşandığı iddia edildi. 53 kadının cinsel saldırıya maruz kaldığı bölgede, binin üzerinde kadın şiddete uğradığı için resmi makamlara başvurdu.
 
Federe Kürdistan'da faaliyet yürüten Kürdistan Özgür Kadın Hareketi’ne (RJAK), son 6 aylık süreçte 4 bin kadın şiddet başta olmak üzere çeşitli şikayetlerle başvurdu. Sadece son bir ayda ise bin 42 kadın şiddette karşı destek başvurusunda bulundu. Kayıtlara “intihar” diye geçirilen yüzlerce kadın, Süleymaniye kentinde bulunan kimsesizler mezarlığına defnedildi. 
 
Federe Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin kadınlara dönük politikaları ve bölgede son bir yılda yaşanan kadına yönelik şiddet ve katliamlara ilişkin RJAK üyesi Jîno Reşîd, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu. 
 
ERİL AKIL ŞİDDETİ YAYIYOR
 
Bölgede kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını vurgulayan Reşîd, "Bölgede kadına yönelik şiddet tarihe dayanıyor. Toplum, sistemin aklıyla hareket ediyor. Bu da dolayısıyla şiddetin artmasında temel rol oynuyor. Kürtlere işgali dayatan akıl, bugün Ortadoğu'da bulunan bütün kadınların özgürlüğüne olumsuz etki ediyor" dedi. 
 
Bölgede yaşam alanlarının kadına kapalı olduğunu belirten Reşîd, "Kadına yönelik şiddet sınırı aştı. Neredeyse her gün bir kadın katlediliyor. Bunun yanı sıra kadın intiharları çok yüksek bir rakama ulaştı. Şüphesiz bu durumu, egemen zihniyetten bağımsız ele alamayız. Bölgede hem fiziki hem de psikolojik şiddet çok fazla. Kadınlara alanlar açılmıyor. Kadınların ekonomi alanları yok. Artık kadınları öldürmek sıradan bir hal almış durumda. Belki günde 10 kadın öldürülüyor ama herkes bunu çok normal karşılıyor. Buna karşılık hükümet herhangi bir tedbir almadığı için insanlar normal görüyor. Bu durum da bile hükümet, kişisel menfaatlerini düşünüyor” diye belirtti. 
 
KİMSESİZ KADINLAR MEZARLIĞI
 
Bölgede eşi veya ailesi tarafından katledilen kadınların kimsesizler mezarlığına defnedildiğini aktaran Reşîd, şöyle dedi: "Nerede bir kadın katledilse hükümetin bütün yetkili kurumları bu durumdan haberdar oluyor. Ama buna karşı tek bir adım bile atılmıyor. Ama bazı kadın ölümleri de var kimsenin haberi olmuyor. Bu kadınlar da öldürüldükten sonra yakılan kadınlardır. Örnek verecek olursak geçen yıl bir erkek kız kardeşine tecavüz etti, sonra da yakarak katletti. Bu erkek tutuklandı ama bir ay sonra serbest bırakıldı. Bunun gibi bir sürü yaşanmış olay var. Katledilen yüzlerce kadın, Federe Kürdistan'ın Süleymaniye kentine bağlı ‘Sewan’ kimsesizler  mezarlığına defnedildi. Defnedilen kadınların mezar taşlarına da isim yazılmıyor, sadece numaralandırılıyor."  
 
CEZASIZLIK CESARETLENDİRİYOR 
 
Cezasızlığın failleri cesaretlendirdiğini söyleyen Reşîd, "Egemen zihniyet, şiddetin artmasında önemli bir etken. Bu tablo, egemen zihniyetin ürünüdür. Kadınların karar sahibi olmasını istemiyorlar. Kadınları katleden, şiddete maruz bırakan erkek cezalandırılmıyor. Erkekler de bu durumdan cesaret alıyor. Kadın katilleri cezalandırılmıyor ve bu da şiddetin tırmanmasına neden oluyor. Hükümet bu failleri adaletli yargılamıyor” ifadelerini kullandı. 
 
RJAK HEDEFTE 
 
Bütün çalışmalarının engellenmeye çalışıldığına dikkati çeken Reşîd, şunları söyledi: “Kadınları örgütlemek için çok ciddi mücadele veriyoruz. Ulaşabildiğimiz her kadına gidiyoruz. Bir aşamaya kadar kadın sorunlarına cevap oluyoruz. Cevap olduğumuz için de RJAK olarak hedefteyiz. Kurumumuza saldıracaklarına dair sürekli tehditlerde bulunuyorlar. Bununla birlikte toplum içinde de çok çetin bir mücadele veriyoruz. Kadınların uyarılmasını istemiyorlar. Biz de kadınların uyanmasını istiyoruz. Bu yüzden hükümetin tehditleriyle karşı karşıyayız. Birçok kez tehdit edildik ve üyelerimiz tutuklandı. En demokratik eylemlerimiz bile engelleniyor. İki kez Şengal'e gitmek istedik ama her defasında asayiş saldırarak ve şiddete maruz bırakarak engellendik. Kadının kendini tanımasına izin ve fırsat vermiyorlar. Mücadele verdiğimizi bildikleri için bizi hedef haline getiriyorlar."
 
6 AYDA 4 BİN BAŞVURU
 
Kadınların bugüne kadar yaptığı hiçbir bir şikayetin yetkililer tarafından dikkate alınmadığını aktaran Reşîd, "Kadınların karar sahibi olmasını istiyoruz. Bizim burada ki kadın kurumlarıyla ortak bir çalışmamız var. Kadın katliamlarını birçok defa parlamento gündemine de getirdik. Bunun yanı sıra cezaevlerinde bulunan kadınlara ses olmak adına birçok kez eylem ve etkinliklerimiz oldu. Kadın intiharları, şiddet ve kadın katliamlarına ilişkin son 6 aylık süreç içerisinde yaklaşık 4 bin kadın başvurdu. Bunun yanı sıra son bir ayda ise şiddet mağduru bin 42 kadın bize başvuruda bulundu. Örneklendirme yapacak olursak şikayet eden kadınlardan 2'si 97 kez şikayetçi olmuş. Her ay bu kadınlar bu erkeklerden şikayetçi oluyor. Ama esas alınmıyor. Her geçen gün şikayetçi olan kadınların sayısı artıyor. Geçen yılın verilerine göre, bine kadar kadın katledildi. Aynı zamanda sadece geçtiğimiz ayda 16 kadın tecavüze uğradı” dedi. 
 
İMAMLAR ŞİDDETİ ÖRGÜTLÜYOR
 
Federe Kürdistan Bölgesi'nde kadınlara dönük şiddet ve katliamların nedenlerinden birinin de imamlar olduğunu dile getiren Reşîd, sözlerini şöyle sürdürdü: "İmamların sosyal medya hesapları var. Bu hesaplardan yaydıkları videolarla erkek, kadına karşı nasıl olmalı, başörtü takmayan kadına nasıl davranmalı, erkeğin sözüne karşı çıkan kadına ne yapmalı? gibi videolar yayınlanıyor. Burada ki imamlar DAİŞ zihniyetiyle hareket ederek şiddeti örgütlüyorlar.”
 
MA / Zeynep Durgut