Avrupa’dan Ortadoğu’ya kadınlar: Afganistanlı kız kardeşlerimizin yanındayız

img
ANKARA - Taliban’ın baskı ve şiddetine direnen Afganistanlı kadınların mücadelesini destekleyen Ortadoğu ve Avrupalı kadınlar, ortak bir mücadele hattının önemini dile getirdi. 
 
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle 20 yıl sonra yeniden ülkeye hâkim olan Taliban tarafından kadın ve kız çocuklarının hak ve özgürlükleri bir bütünen yasaklandı. Taliban, eğitim, sağlık, yerel yönetimler ve banka gibi kamusal iş yerlerini kadınlara yasakladı. Üniversite kapılarını kadınlara kapatan Taliban, kadınların ve kız çocuklarının müzik aleti çalma, şarkı söyleme ve herhangi bir spor dalında yer almasını da engelledi.
 
Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinde kadın mücadelesi veren kadınlar, Afganistanlı kadınların mücadelesine ses olacaklarını ve dayanışma ağlarını büyüteceklerinin mesajını verdi.
 
POLONYALI KADINLARDAN DESTEK 
 
Polonya’da Antifaşist Cracow Hareketi ve Krakowska Manifa Kolektifi adına konuşan Laurie Debeni, Afganistan’daki kadınlarla dayanışma göstermenin kendileri için hayati önem taşıdığını söyledi. Harekete geçilmesi gerektiğini kaydeden Debeni, “İnsan haklarının çiğnenmesine göz yummayacağımızı ve kabul etmeyeceğimizi göstermeliyiz. Afganistan sokaklarında gösteri yapan tüm kadınların çok cesur olduğunu düşünüyorum. Afganistanlı kadınlar, mücadeleniz için size tüm sevgimizi gönderiyoruz. Size hayranlığımızın altını çiziyoruz. Polonyalı feminist kadınlar mücadelenize sizin yanınızda. Sizi görüyoruz, duyuyoruz ve bu korkunç durumun bir an önce sona ermesini diliyoruz" dedi.
 
VASSİLA: HEP BERABER SAVAŞACAĞIZ
 
Yunanistan’da bulunan Nea Lonia İşçi Kulübü’nden Afganistanlı kadınlara selam gönderen Neo Lonia Sözcüsü Ageliki Vassila, “Afganistan'da bugün olanlar, yabancı askeri güçler, emperyalist çıkarlar ve kurumsal açgözlülük tarafından devam ettirilen tarihsel bir şiddet döngüsünün sonucudur. Dünyanın en uzun süren askeri ABD müdahalesi sonucunda, çeşitli askeri operasyonlarla binlerce sivil öldürüldü ve ABD giderken geriye daha da güçlendirdiği bir Taliban bıraktı. Kabil'in Taliban'ın eline geçmesi, teokratik güçlerin egemenliğini ve aynı zamanda hukuk, insan hakları, eğitim ve kültürle ilgili ortaçağ kavramlarının geri dönüşünü teyit ediyor” ifadelerini kullandı.
 
Son yıllarda kadınların tüm dünyada eşitlik, fırsat eşitliği, demokrasi ve çalışma alanlarında çok büyük bir hareket geliştirdiklerinin altını çizen Vassila, “Neo Lonia Kadın İşçi Kulübü olarak Afganistanlı kız kardeşlerimize mesajımız şudur, ‘Kadın erkek hep birlikte, sömürünün ve baskının olmadığı, cinsiyete dayalı şiddetin olmadığı bir toplum için hep beraber savaşacağız. Hepimiz özgür olana kadar hiçbirimiz özgür değiliz!" diye belirtti.
 
KHADİR: HERKES SESİNİ YÜKSELTMELİ
 
Filistin Kadın Komiteleri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Abeer Abu Khadir de, Afganistanlı kadınlar için herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini kaydetti. Khadir, “Afgan topraklarını işgal etmek için Taliban gibi grupları finanse edenlere karşı Afganistanlı kız kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz. Yalanlar uydurarak Afganistan işgalini başlatan George Bush'tan Biden'e kadar tüm ABD başkanları, işledikleri suçlardan dolayı Uluslararası Adalet Divanı önünde hesap vermeyi hak ediyor. Çünkü sebep oldukları yıkımın eşi benzeri yok, yarattıkları tahribat hiçbir şeyle ölçülemez. İşlenen bu suçların yarattığı sonuçlar karşısında, Afganistanlı kadınların yanındayız” diye belirtti.
 
SHAFİİ: OMUZ OMUZA DURACAĞIZ
 
İran’da Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon (ICAVI) Direktörü Rouhi Shafii, Taliban’a karşı zor kazanılmış haklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan Afganistan'ın cesur kadınlarının yanında koşulsuz olarak durduklarını söyledi. Shafii, “İran'da kadınlara yönelik dini yorumlara dayalı kısıtlamaları kaldırmaya çalışan bir kuruluş olarak bizler, bu tür felsefelerle yaşamanın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyoruz. Afganistanlı kız kardeşlerimizi desteklemek ve son 40 yılda İran'da kökten dinciliğe karşı mücadele deneyimlerimizi aktarmak için elimizden geleni yapacağız. Bu tarihi ve bir o kadar da acılı günlerde, dünyanın her yerindeki kadınların haklarını güvence altına almak için benzer deneyimlerden geçtiğinin altını çiziyoruz. Afganistanlı kadınların da mücadele ederek, haklarını güvence altına alacağına inanıyoruz. Afganistan'daki kız kardeşlerimizle omuz omuza duracağız” şeklinde konuştu.
 
TJA: GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ
 
Özgür Kadın Hareketi (TJA-Tevgera Jinên Azad) ise kadın ve toplum özgürlüğü mücadelelerinin Afganistanlı kadınlarının ataerkilliğe, sömürgeciliğe ve dinciliğe karşı mücadelesiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu belirtti. Afganistanlı kadınların hayatları, özgürlükleri, hakları ve güneşin altında eşit bir yer için direnişlerinin yanında olduklarını kaydeden TJA, “Dünyanın dört bir yanındaki kadınların, ataerkil devlet sistemlerinin ve küresel kapitalizmin topyekûn saldırısına karşı güçlerini birleştirmeleri ve stratejilerini koordine etmeleri gerektiğine inanıyoruz. Erkek egemenliğine galip geleceğiz. Kadın yaşam özgürlük" ifadelerini kullandı.
 
HİSO: KARANLIĞA KARŞI DURMALIYIZ
 
Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Ayşe Hiso, Ortadoğu’da savaşlarda ilk olarak kadınların hedef haline getirildiğinin altını çizdi. Bu nedenle de kadınların nasıl örgütlenebileceği, nasıl kendini güçlendirebileceği, nasıl geliştirebileceği ve özgürlük arayışını nasıl derinleştirebileceği üzerinde çalışması gerektiğinin altını çizen Hiso, “Rojava devrimi kadın devrimidir. Adalet devrimidir. Eşitlik devrimidir. Bu temelde Rojava devrimi tüm dünya kadınlarına örnek alınabilecek bir model sunuyor aslında. Kadının rolü ve misyonu burada çok ön plandadır. Bu devrim kadınların öncülüğünde gerçekleşti, gerçekleşmeye devam ediyor” diye aktardı.
 
Din adı altında Taliban’ın kurduğu sistemin kadını hedefine oturttuğunun altını çizen Hiso, ekledi: “Taliban'ın geliştirmek istediği hayat, kurmak istediği sistem, karanlığa gömülmüş bir yaşam, karanlığa gömülmüş bir toplum arayışıdır aslında. Bunu da nasıl yapıyorlar, köle toplum, aslında köleleştirilmiş kadının oluşturulmasıyla başlar. Orada yapılmak istenen de tam olarak budur. Onun için de sadece Ortadoğulu kadınları ya da Rojavalı kadınları değil, özgürlük ve yeni yaşam arayışı olan tüm dünya kadınlarını, Afganistan'da Taliban karanlığına karşı mücadele eden kadınların yanında durmaya çağırıyoruz. Bu anlamda Rojavalı kadınlar olarak üzerimize düşen ne varsa yapacağımıza söz veriyor ve tüm kadınları da birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”
 
RIELLY: SESLERİNİ DUYURACAĞIM
 
Morning Star gazetesi kadın servisi editörü Bethany Rielly, " Taliban'ın 20 yıl önce olduğu kadın düşmanı ve baskıcı Taliban olduğuna işaret ediyor. Kadın haklarına karşı bu iğrenç saldırılar karşısında Afganistanlı kadınlar ve kız çocuklarının yanındayız. İngiliz bir gazeteci olarak, sonucu ne olursa olsun, Afganistan’daki kız kardeşlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz ve orada olan biteni kamuoyuna duyuracağız. Bunun yanı sıra kendi hükümetime de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Afganistan’da işlerin bu noktaya gelmesinde dahli bulunan bir devlet olarak, Birleşik Krallık hükümetini Afgan mültecilerin ülkeden güvenle çıkabilmesi için elinizden gelenin fazlasını yapmanızı bekliyoruz” çağrısında bulundu.
 
HİCO: ORTAK BİR ÇATI ALTINDA BİRLEŞMELİYİZ
 
Êzidî Kadınları Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Koordinasyon Üyesi Rîham Hico ise kadınların dertlerinin ve çözümlerinin de ortak olduğunun altını çizdi. DAİŞ’in 2014 yılında gerçekleştirdiği katliamları hatırlatan Hico, “Ortadoğu da biz kadınlar hala korkunç tehlikelerle yüz yüzeyiz. Bu durum ortadan kalkmış değil. Bize karşı saldırılar devam ediyor. DAİŞ ve Taliban gibi karanlık zihniyetlerin getirdiği felaket dün Şengal'de, Serekaniye'de bugün de Afganistan'da varlığını sürdürmektedir. Bu karanlığa karşı kadınların ortak bir çatı altında buluşması şarttır. Bu kadınlar için bir aciliyettir. Kadınlar birbirlerinin acılarından bihaber olmamalı. Oluşturacağımız çatı buna işaret etmeli” ifadelerini kullandı.
 
Kadınların kimseden medet ummaması gerektiğini ifade eden Hico, “Kadınları olarak buna karşı bir mücadele hattı oluşturmalıyız. Dünyada kadına karşı nerede erkek egemen zihniyet, nerede bir karanlık savaşıyorsa, orada bir kadın mücadelesi vardır ve sesi çıkacaktır. Êzidî kadınları olarak Afganistanlı kadınların sesini duyuyoruz. Onların çığlıklarına sessiz kalmayacağız. Artık tek taraflı, bölgesel ve lokal olarak düşünmemek zorundayız. Bugün Taliban'ın yürüttüğü karanlığın DAİŞ'ten hiç bir farkı yoktur. Dolayısıyla şunu net bir şekilde söyleyebiliriz, Afganistanlı kadınlara yapılanlar ve yapılacak olanlar Êzidî kadınlara yapılmış olandan farklı olmayacaktır. Bu çerçevede, dünyadaki tüm kadınlara sesleniyoruz. Bugün Afganistan’daki kadınların sesini duymak zorundayız. Kız kardeşlerimizin verdiği mücadelenin yanındayız. Onları bu savaşta yalnız bırakamayız. Bırakmamalıyız. Tek bir kadın karanlıkta kaybolursa, tüm kadınlar o karanlıkta kaybolacaktır diyoruz" dedi.
 
MA / Gözde Çağrı Özköse