İZMİR - Cihannüma KYK yurdunda, "erkeklerin rahatsız olduğu" gerekçesiyle kadın öğrencilere pijama yasağı getirildiği belirtilirken, Kampüs Cadıları üyesi Rozana Urkan, yasağın baskıcı politikalardan kaynaklı olduğunu kaydetti.
İzmir Cihannüma Kredi Yurtlar Kurumu (KYK), kadın öğrencilerin oda dışında pijama ve şort giymesini "ahlaki" olmadığı gerekçesiyle yasakladı. Öğrenciler kendi odaları dışında öğrenci işleri, idare, yemekhane, kantin ve bahçe gibi ortak alanlarda pijama giyemiyor. Cihannüma KYK yurdunda kaldığı için atılma kaygısından dolayı isminin açıklanmasını istemeyen bir öğrenci, hem yasağı hem de yaşadıklarını anlattı.
'ERKEK RAHATSIZ'
Öğrenci, okulların açılmasıyla birlikte yurtlarda bulunan odalardaki kişi sayısının arttırıldığını, yatakların taşınması için getirilen erkeklerin öğrencilerin kıyafetlerinden rahatsız oldukları gerekçesiyle yurt idaresinin yasak kararı aldığını söyledi. Öğrenci, olayı şu sözlerle anlattı: "İddiaya göre, yasağın getirilmesinin nedeni yatakları taşıyan erkekler, kadın öğrencilerin kıyafetlerinden dolayı başını eğerek yürümüş. Bundan dolayı rahatsızlıklarını yurt idaresine bildirmiş. Yurt idaresi de erkekler rahatsız olduğu için 1 hafta önce ilk olarak ‘öğrenci işleri ve idarede pijama giymek yasaktır’ anonsu yaptı.
GİDECEK YERİMİZ YOK
Öğrenciler olarak şikayetlerimizi ve yasağı kabul etmediğimizi yurt idaresine bildirdik. Şikayetlerimizi dikkate almayan idare, pijama yasağını öğrenci işleri, idare, yemekhane, bahçe ve kantine kadar genişleterek uygulatacağı anonsunu yineledi. Sonrasında yemekhanede uyum toplantısı düzenlendi. Orada bir arkadaşımız ‘neden pijama yasaklandı’ diye sordu. Müdür, ‘oda dışı olan alanlar ortak alan. Ortak alanda ne giyeceğinize dikkat edin’ gibi şeyler söyledi. Ondan sonra yurtta kalan öğrenciler karşı çıktı ama, kimsenin bir şey yapacak gücü yok. Kiralar pahalı olduğu için öğrenciler, o riske girmedi. Öğrencileri önce muhtaç, sonra da böyle uygulamalara maruz bırakıyorlar.”
UYMAYANLARA DİSİPLİN CEZASI
Daha sonra durumla ilgili müdürle konuşmak için odasına gittiklerini ancak orada bulamadıklarını aktaran Öğrenci, “İdaredekiler, ‘karar doğru ve bu müdürün kararı, onunla konuşun’ dediler. Daha önce müdürle de konuşmuştuk ancak çözülmedi. Yasağa uymayanlara disiplin cezası verilecekmiş. Yasaktan sonra pijamalı oda dışına çıkan birçok öğrenci, güvenlik tarafından 'Bu şekilde dışarı çıkamazsınız' diyerek uyarıldı" dedi.
Yurtta daha önce böyle bir uygulamanın olmadığını söyleyen öğrenci, "Orası bizim evimiz. Evde de sabah kahvaltı yaparken pijamamızı değiştirmiyoruz. Bu konuda sesimiz duyulmazsa büyük ihtimalle ileride ‘bu şortla neden bu yurttan dışarı çıkıyorsun’ demeye kadar gelebilirler. Yasaklara ses çıkarmazsak baskılar artar” diye uyardı.
‘BASKICI POLİTİKALARIN SONUCUDUR’
Genç kadınlar üzerinden yürütülen kadın düşmanı ve baskıcı politikaların yeni olmadığını yineleyen Kampüs Cadıları üyesi Rozana Urkan da, daha önce şort giydiği için saldırıya uğrayan ya da kıyafeti yüzünden tacize uğrayan birçok kadını hatırlattı. Kıyafet yasağına karşı 2017 yılında yapılan eylemleri anımsatan Urkan, "Şu an yurtlarda kadınların pijamalarına karışılması da genç kadınlara yöneltilen baskıcı politikaların bir sonucudur. Yaratmak istedikleri o makbul kadın algısına yönelik baskılardır” diye belirtti.
'AHLAKİ NORMLAR DAYATILIYOR'
Bu durumun sadece kıyafet üzerinden yürütülen bir mesele olmadığını dile getiren Urkan, KYK yurtlarının, kadın öğrenciler için tamamen ahlaki normların dayatıldığı ve hayatlarının tahakküm altına alınmaya çalışıldığı yerler olduğuna dikkati çekti. Urkan, şöyle devam etti: “Erkek yurtlarında giriş-çıkış saatleri sorun olmazken ya da yurtları çok merkezi yerlere inşa ediliyorken, kadınlar için yapılan yurtlar ise daha ıssız yerlerde ve giriş-çıkış saatlerinin sorgulandığı yerler oluyor. Bunlar tamamen kadınları denetlemek, sindirmek ve ‘ahlak’ anlayışlarına uygun bir gençlik yaratmak için uyguladıkları politikalardır.”
'GÜVENLİ ALANLAR İSTİYORUZ'
Bu yasakların karşısında durmaya devam edeceklerini kaydeden Urkan, “Sadece kadın olduğumuz için yurtlarda, erkek öğrencilerden çok daha farklı muamelelerle karşılaşıyoruz. Giriş-çıkış saatlerimizin sorgulanmadığı, kadın olmamız üzerinden bize biçilen ahlak normlarının dayatılmadığı, güvende olduğumuz, özgürce yaşayabildiğimiz yaşam alanları istiyoruz" diye konuştu.
MA / Özlem Yayan - Tolga Güney