DİYARBAKIR - Tutuklu yargılanan ve mahkemenin tutumundan kaynaklı savunma yapmayan TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’a "örgüt üyeliği"nden 2 kez olmak üzere toplam 30 yıl hapis cezası verildi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan'nın “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gökkan ve avukatları Berfin Gökkan, Özüm Vurgun ve Muharrem Şahin duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı, TJA, Rosa Kadın Derneği üye ve yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekilleri Remziye Tosun ve Nuran İmir ile birçok kadın izledi.
Gökkan duruşma salonuna getirilirken, zafer işaretiyle salondakileri selamladı.
İddia makamı, bir önceki duruşmada Gökkan’ın 2 kez “örgüt üyesi olmak” ve bir kez de “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla ayrı ayrı hapis cezasıyla cezalandırılmasını istemiyle verdiği mütalaasını tekrarlayarak, tutukluluk halinin devamını talep etti.
GÖKKAN SAVUNMA YAPMADI
Kürtçe konuşması tercüman aracılığıyla Türkçeye çevrilen Gökkan, savunma yapmayacağını belirterek, “Ben Ayşe Gökkan, TJA dönem sözcüsüyüm. Ben TJA’yı toprağa düşen, havaya düşen, suya düşen cemre gibi değerlendiriyorum. Bu cemreyi bu gün İran’da, Afganistan’da, Kürdistan’da, Meksika’da ilerlemiş bir cemre olarak değerlendiriyorum. Bu mahkemede ilk günden beri adil savunma hakkım ihlal edilmiştir. Kadın avukatlarım, baro başkanımız ve bütün avukatlara karşı da hak ihlalleri yapılmıştır. 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi başkanı ve heyeti bu saldırıyı bütün dünyaya karşı yapmıştır. Bu sebeple yapabileceğim bir savunma yoktur. Kadın, yaşam, özgürlük dünyaya düşen cemredir. Yapılan saldırıları kınıyorum ve destek olan herkese teşekkür ediyorum. Bu mahkemede yapacağım herhangi bir savunma yoktur” dedi.
Gökkan’ın avukatı Berfin Gökkan, bir önceki duruşmada, mahkeme başkanın talimatıyla avukatların polis tarafından darp edilerek salondan çıkarıldığını hatırlatarak, “Müvekkilimiz 9 celsedir adil tarafsız bir mahkeme huzurunda yargılanmamaktadır. Biz bu nedenle esas hakkında savunma yapmıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BU BİR KUMPASTIR’
Avukat Özüm Vurgun da geçen duruşmada avukatların dışarı atılmasını hatırlatarak, “Biz bir kumpasla karşı karşıyayız. 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gizli tanık beyanı alınmıştır. Tanık beyanı zaten yalandır. Bunun bu şekle çevrilmesi, bunun bu dosyaya, müvekkilimiz ile özdeşleştirilme haline getirilmek istenmektedir. Yargı mensuplarınca kumpas yapılmıştır. Bu bir kumpastır. Reddettiğimiz mahkeme heyetine karşı savunma yapmayacağımızı belirtmek istiyoruz” diye belirtti.
Avukat Muharrem Şahin ise savuma yapmayacaklarını, savunma haklarını daha sonraki mahkeme süreçlerinde kullanacaklarını ifade etti.
30 YIL HAPİS CEZASI
Mahkeme, Gökkan’ın alt sınırdan uzaklaşarak “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 12 yıl, yine “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 7 yıl 6 ay, “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçlamasından 7 yıl 6 ay, “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 3 yıl hapis cezası verildi.
Gökkan’a toplamda 30 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, Gökkan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
'ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Aralarında TJA aktivistleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP milletvekilleri Remziye Tosun, Nuran İmir, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun ve kadın örgütleri temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi duruşma sonrası, adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz yaptı.
Ayşe Gökkan’a verilen cezanın kadın mücadelesine geri adım attırma amacı taşıdığını ifade eden Aydeniz, bu verilen cezalarla kadın özgürlük mücadelesine asla geri adım attıramayacaklarını belirterek, “Kürt kadınları, nasıl ki erkek faşist devletin yönelimlerine karşı, kadın katliamlarına karşı mücadele ettiyse, bugünden sonra da talimatlarınıza, sopaya dönüşmüş yargınıza, hukuk kararlarınıza boyun eğmeyecek. Ayşe Gökkan’a verilen bu cezanın saray tarafından verildiğini biliyoruz. Bu cezalara karşı asla geri adım atmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Dosyanın içerisinde hiçbir şey olmamasına rağmen toplam 30 yıl vermenin nasıl bir kin, nasıl bir korku ve yönetememe hali içerisinde olduklarını çok net bir şekilde görüyoruz biz kadınlar. Ayşe Gökkan’ın duruşmada söylediği gibi ‘Bugün Kürt kadın hareketinin mücadelesi bütün dünya kadınlarına nasıl örnek olduysa bu cesaret, bu kararlılık ve dik duruş nasıl dünya kadın hareketlerinin daha çok mücadele edip, özgürlüğü elde etmesine umut olduysa, bugün burada cezalandırılmak istenen bütün kadınlar olarak bu ceberut sisteme karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.’”
‘BU KARARIN HÜKMÜ YOK’
Verilen hiçbir cezanın kadınlar tarafından hükmünün olmadığını kaydeden Aydeniz, “Bu cezaları tanımıyoruz. Zaten Ayşe yoldaşımız, bu saldırganlığa karşı mahkeme heyetine karşı savunmasını yapmadı. Mahkemenin bu tutumundan bir şey çıkmayacağını bilerek savunmasını yapmadı. Biz kadınlar, demokrasiyi oluşturama kadar, kadın özgürlüğünü sağlayana kadar mücadele edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Tekrar söylüyoruz biz kadınlar için bu cezaların hiçbir hükmü yoktur” dedi.