DİYARBAKIR - Kandıra Cezaevi’nde tecavüze uğrayan ve işkence gören Garibe Gezer’e ilişkin açıklama yapan TJA, “Gezer şahsında, Kürt kadına verilen gözdağı ve bu sindirme politikasını kabul etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz” dedi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Garibe Gezer’in gardiyanlar tarafından işkence görmesi, taciz ve tecavüze uğramasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kadına yönelik saldırılara dikkat çekilen açıklamada, saldırının asıl amacının kadın mücadelesinin değişim ve dönüşüm gücünden duyulan korku olduğu vurgulandı. Özellikle cezaevlerinde tutulan tutukluların Kürt ve kadın mücadelesine dair “çözüm gücü” olarak görüldüklerine değinilen açıklamada, politik kadınların mücadelesinin yargı eli ile kriminalize edildiği ifade edildi.
‘DUVARLAR BİZİ YILDIRAMAZ’
Kandıra 1 No’lu’da gardiyanlar tarafından cinsel saldırı ve işkenceye maruz bırakılan Garibe Gezer’in durumuna değinen açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan haberler, kendisine insanım diyen her bir birey için büyük bir utanç duygusuna sebebiyet verirken, bu iktidar insanlık dışı uygulamaları hayata geçirmekten bir adım bile geri durmuyor. Art arda verilen bu cezalar ve uygulanan şiddet ortada iken şimdiye kadar hiçbir adım atmayan savcılık, söz konusu kadın mücadelesi yürütenler olduğunda anında harekete geçiyor, on yılları bulan cezalar vermekten bir an dahi geri durmuyor. Bizler evlerimizin ‘duvarlarını’ yıkıp sokaklara çıktık. Cezaevlerinin duvarları ile bizleri yıldıracağını düşünenler, büyük bir tarihsel yanılgı içerisindeler. Bunun doğruluğunu görmek için dönüp geçmişe bakmaları yeterlidir” şeklinde belirtildi.
KADININ DİRENİŞ HAFIZASI
Kadının nasıl örgütlendiğini bilen bir “direniş hafızasının” olduğunun belirtildiği açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bizler, sizi iyi tanıyoruz, cadı avlarında hücrelere konularak katledilen kadınlardan, ‘kadınlara eşitlik’ dediği için engizisyon mahkemelerinden giyotine gönderilen kadınlardan tanıyoruz. Baas rejimine meydan okuyup, idam sehpasına çıkarılan Leyla Qasım’dan, 80 faşist darbesi sonrası “ah demeye utandım” diyen Sakine Cansız’dan tanıyoruz. F tipi faşizmine karşı çıktığı için canlı canlı yakılmak istenen Ebru Dinçer’den, tecridi kabul etmeyip bedenini ateşe veren onlarca kadından tanıyoruz. Bir türlü ‘uslandıramadığınız’ kadınlardan tanıyoruz.”
‘ÖZGÜRLÜĞÜ HAYKIRACAĞIZ’
Cezaevlerinde, kadınlara yönelik gerçekleştirilen saldırıların sistematik bir akla hizmet ettiğinin kaydedildiği açıklamada, “Garibe Gezer şahsında, Kürt kadınına, tutsak kadınlara verilen bu gözdağını, bu sindirme politikasını kabul etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. İçeride-dışarıda fakat her koşulda kadın mücadelesini yürütmeye devam edecek, aynı inanç ve kararlılıkla kadın özgürlüğünü haykırmayı sürdüreceğiz” denildi.