ANKARA - KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, bütçenin toplumsal cinsiyet eşitliğini önceleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirterek, kadınların “kadın katılımcı ve barış temelli” bütçe talebini dile getirdi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başlayan Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve sendikalar bütçe talepleri kapsamında sahada çalışmalarını sürdürüyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) da bütçe talepleri kapsamında sahada çeşitli çalışmalar yürütüyor. KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher Koyun, bütçe oluşturulurken, toplumun en geniş kesiminin esas alınarak demokratik bir bütçe hazırlanması gerektiğini söyledi.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Koyun, bütçe görüşmelerine özellikle kadınların, emekçilerin, yoksulların, sivil toplum örgütlerinin dahil olması gerektiğinin altını çizdi. “Sarayda hazırlanan bütçe halkın bütçesi olamaz” diyen Koyun, bütçenin demokratik olmadığını ifade etti. Koyun, “Bütçe ihtiyaçlar temelinde oluşturulmalı. Burada da temel ihtiyaçlar önceliklerle belirlenmeli ve en önemlisi toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bütçenin oluşturulması gerekli” diye ekledi.
KADIN KATILIMI ESAS ALINMALI
Bütçenin görüşülme aşamasında nicelik ve nitelik olarak kadın katılımının mutlaka esas alınması gerektiğini vurgulayan Koyun, “Masada kadının olması TİS taleplerimizden de biriydi. Biz şimdi bütçede de aynı şekilde, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bütçenin oluşturulması ve her kadının bütçe görüşmeleri masasında var olması gerektiğini söylüyoruz” diye kaydetti. Koyun, bütçede en büyük payın sağlık, eğitim, sosyal hizmetler ve istihdama ayrılması gerektiğini belirterek, “Ama şu anda yapılan hamle bütçenin büyük oranla savaşa ayrıldığını görebiliyoruz. Yatırımların savaşa değil barışa ayrılması gerektiğini vurgulamak gerekiyor. Biz kadınlar, barış temelli bir bütçe istiyoruz” ifadelerini kullandı.
GÜVENCELİ GELECEK
Koyun, kadınların “güvenceli iş” talebinin de bütçe görüşmelerinde göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, şunları ifade etti: “Güvenli gelecek ısrarımızı sürdürüyoruz. Kamuda çalışan arkadaşlarımızın her biri başka bir isimle çalışıyorlar. Kadrolu, sözleşmeli, geçici sözleşmeli diye birçok isimle adlandırılıyorlar. Aslında bu arkadaşlarımız aynı işi yapıyorlar ama ayrı ücretlerle karşı karşıyalar. Oysa eş değerli iş, eş değerli ücret taleplerinin karşılanması gerekli. Her biri güvenceli çalışıyor olmalı. Güvenceli çalışma konusunda bu parçalı istihdam konusunu da bir an önce terk edilmeli.”
'HDP İLE HAYATIMIZA GİRDİ'
Koyun, toplumsal cinsiyete dayalı bütçenin önemine vurgu yaparak, “Halkların Demokratik Partisi’nin yerel yönetimlere gelmesiyle birlikte, toplumsal cinsiyete dayalı bütçe kavramı hayatımıza girdi. Tam da buradan bu tartışmaları daha da genişletmek ve aslında bütçenin temel gündemlerinden biri haline getirmek gerekiyor. Bu anlamda HDP’nin gerçekleştirdiği bütçe çalıştaylarına da KESK olarak katıldık. Birçok kadın vardı ve güzel tartışmalar gerçekleştirdik. Fakat bunun daha da genişletilmesi için mücadele etmeliyiz” dedi.
TEMEL GELİR GÜVENCESİ
Kamu emekçisi kadınların bütçeden beklentisi her şeyden önce “etkin katılım” olduğunu söyleyen Koyun, “Ayrıca kamuda karşılığı olan iş kollarımızın da mutlaka sözlerinin olması gerektiğini söylüyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılması ve özelleştirilmesine son verilerek, kamusal hizmetlerin arttırılması gerektiğini söylüyoruz. Kamusal hizmetleri arttırılırken de tabii ki bizim talebimiz olan kreş, bakım merkezi ve kadın sığınma evlerinin de mutlaka nitelikli, uluslararası standartlara uygun ve anadilinde hizmet veren şekilde yaygınlaştırılması gerektiğini söylüyoruz. Gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi ve artan oranda vergi diliminin kaldırılması da taleplerimiz arasında. Kadın yoksulluğunun bu kadar arttığı bir dönemde temel gelir güvencesi olmazsa olmazlarımız arasında. Şiddetin ve yoksulluğun iç içe geçtiği bir dönemde kadınların temel gelir güvencesinin mutlaka olması gerektiğini bir kez daha altını çiziyoruz” şeklinde konuştu.
ERKEN EMEKLİLİK
Koyun, toplumsal sendikal alanın taleplerini şöyle sıraladı: “Güvencesiz istihdam uygulamasına son vererek, güvenceli istihdam sağlanması gerektiğini de söylüyoruz. Haksız hukuksuz bir şekilde yaşamımızda var olan OHAL uygulamalarının geçici maddelerle devam etmesini de kabul etmiyoruz. OHAL komisyonunun lağvedilmesi ve arkadaşlarımızın tamamının işlerine yeniden geri dönmesi konusundaki ısrarlarımızı söylüyoruz. Kadınların hem ev içinde, hem de iş yerlerindeki çifte mesaisi göz önünde bulundurularak, erken emeklilik ve yıpranma payı Sosyal Güvenlik Sistemi’ne dahil edilmeli. Biz iki emek sürecini bir arada yürütüyoruz. Daha fazla yıpranıyoruz, erken emekliliği hak ediyoruz.”