DENİZLİ - Şebnem Şirin'in katledilmesini protesto eden Denizli Kadın Platformu, katledilen kadınlar için örgütlenerek mücadele edeceklerini belirtti.
Denizli Kadın Platformu, Pamukkale ilçesinde Furkan Zıbıncı tarafından katledilen Şebnem Şirin için basın açıklaması yaptı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubesi’nde yapılan açıklamaya Şirin'in teyzesi ve çok sayıda kadın katıldı.
Açıklamada konuşan Şirin’in teyzesi Selda Tokat, kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi'nin neden kaldırıldığını sorarak, "Sözün bittiği yer. Benim kızım, o canavarın suç makinesi olduğunu bilseydi yanından geçer miydi? Bu tür insanları damgalasınlar. Şebnem hayat dolu, sevgi dolu, annesinin canı ciğeri, abisinin yoldaşıydı. Hayvan dostuydu. Her gün hayvanları beslerdi. Sevgi dolu bir kızdı" diye konuştu.
'EN AĞIR CEZAYI ALSIN'
Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Ayşegül Odabaşıoğlu da, İstanbul Sözleşmesi'nin hukuki güvenceleri olduğunu belirterek, kadınların yıllardır yaptıkları "öldürülüyoruz" çağrılarına kulak tıkandığına dikkati çekti. Odabaşıoğlu, “Haftalardır, aylardır, yıllardır 'yasalar etkili uygulanmıyor, erkek şiddetine karşı acil önlem planı yapılmalı' diyoruz. Ancak tüm bu çağrılarımıza kulak tıkayan sizler; bizim için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdınız. İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alıp sözleşmeden çekilmeniz ile kadına yönelik şiddete teşvik ettiniz. Biz kadınların susmaya, itaat etmeye, birbirimizi yalnız bırakmaya, şiddetle yaşamaya ya da canımızdan olmaya hiç niyetimiz yok. Bilin istiyoruz; biz yasta değil, isyandayız. Şebnem, 6 ayrı kaydı olan bir katil tarafından katledildi. Bir bireyin yaşam hakkını alan bu katilin en ağır cezayı almasını istiyoruz.Memleketimizdeki tüm kadın düşmanları ile yaşamak için savaşacağız" dedi.
'ÖRGÜTLENEREK MÜCADELE EDECEĞİZ'
Yaşamı elinden alınmış ve katledilmiş kadınlar için örgütlenerek mücadele edeceklerini söyleyen Odabaşıoğlu, devamla şunları söyledi: "Kadınların kanı ile yazılmış ve kazanılmış hiçbir hakkımızdan bizi mahrum bırakamayacaksınız. Hangi görüşten, düşünceden, etnik kimlikten, kültürden olursa olsun toplumun her kesiminden kadınların yaşaması, söz sahibi olması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz kadınlar isyanımızla büyüyüp, kararlılığımızla kazanacağız. Kadın gülüşlerimizi esir almanıza izin vermeyeceğiz. Kadın örgütlerini ve İstanbul Sözleşmesi’ni bitirenler, öldürülen tüm kadınların katilidir. Kadınların hayatını kendi siyasi çıkarlarınız için malzeme yapamazsınız. Hepinizden hesap soracağız. Kadınların 'ölmek istemiyorum', 'ölmeden koruyun beni', 'beni öldürdükten sonra mı tutuklayacaksınız' çığlıklarının yükselmediği bir hayatı kuracağız. Yan yana gelerek, dayanışarak, yılmayarak, mücadele ederek kazanacağız."