ANKARA - Yargıtay'ın Çilem Doğan’a ilişkin kararına tepki gösteren Avukat İlayda Doğa Karaman, kadınların yaşam hakkını savunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Adana’da 8 Temmuz 2015 tarihinde kendisine sistematik şiddet uygulayan ve fuhuşa sürüklemek isteyen eşi Hasan Karabulut’u özsavunmada bulunarak, öldürmek zorunda kalan Çilem Doğan’a, Adana 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde verilen ve “meşru müdafaa” talebiyle temyiz için Yargıtay’a taşınan 15 yıl hapis cezası onandı.
Doğan’a verilen 15 yıllık cezayı Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk ve avukat İlayda Doğa Karaman değerlendirdi.
KADIN DÜŞMANI POLİTİKALAR
Doğan’a verilen cezanın şiddete karşı kendini savunmak isteyen tüm kadınlara verilmiş olduğunu dile getiren Merttürk, uzun zamandır iktidarın kadın düşmanı politikalarda ısrar ettiğini belirtti. Kadınların, kadın düşmanı politikaların hayata geçirilmemesi için mücadele verdiklerini söyleyen Merttürk, “İktidarı en çok yıpratan, en çok köşeye sıkıştıran kadınlardır. Kadın hareketi sokakta dinamik mücadele zemini yarattığı için sürekli hedefte” şeklinde konuştu
‘KATİL ÇİLEM DEĞİL DEVLET’
Kararın “erkek şiddeti karşısında susun sesinizi çıkarmayın” anlamına geldiğini vurgulayan Merttürk, “Kadınların şiddet karşısında sessiz kalması isteniyor. Geldiğimiz nokta itibarıyla kadınların buna hiç niyeti yok. Bugün Çilem’e verilen ceza, Çilem Doğan’ın kendi hayatını savunurken, yaşamayı tercih ederken birini öldürmek zorunda kalması demek. 6284 sayılı kanunu uygulamayanların, şiddet uygulayan erkekleri cezasızlıkla ödüllendirenlerin bir davası olduğundan bahsedebiliriz. Burada katil Çilem Doğan değil, uygulamaları yerine getirmeyen iktidardır, erkek devlettir” diye belirtti.
Doğan özgürlüğüne kavuşana kadar mücadele edecekleri mesajını veren Merttürk son olarak şunları kaydetti: “Özsavunma sadece hayatlarımızı bir katile karşı savunmak değil, aynı zamanda şiddete karşı hep birlikte mücadele etmek, bizi zayıf, güçsüz kılan hayattan koparmaya çalışan ne varsa bunların karşısında yaşamını savunmak demek. Biz kadınlar, birbirimizin elinden tuttukça, mücadele ettikçe iktidarın özsavunmayı çürütebilme potansiyeli yoktur. Çilem, özgürlüğünü kazanana kadar, hiçbirimizin kirpiği yere düşmeyene kadar hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz”
HAKSIZ TAHRİK DEĞİL ÖZSAVUNMA
Yargıtay’ın onamış olduğu 15 yıllık cezayı sadece haksız tahrik indirimiyle verildiğini aktaran avukat İlayda Karaman da Doğan’ın yaşamış olduğu durumun “haksız tahrik” değil, özsavunma olduğunun altını çizdi. Karaman, meşru müdafaa hakkının uygulanması gerekirken, Yargıtay’ın haksız tahriki onama kararı vermesini eril yargının hala devam ettiğini gösteren bir karar olduğunu belirtti. Kadınların bulunduğu her alanda ayrımcılıkla karşılaştığını söyleyen Karaman, “Kadınlar her alanda birleştirici ve ortaklaştırıcı bir savunma veriyor. Bu yüzden kadınların örgütlülüğü iktidarı korkutuyor” dedi.
'SON OLMAYACAK'
Erkekler yönünden cezasızlığın devam ettiğini belirten Karaman, “Çilem Doğan yaşamını savunduğu için ceza aldı, burada verilen mesaj aslında kadın haklarını anlamadıklarını, kadınların yaşamış oldukları problemleri hala içselleştiremeyen bir yargı sistemiyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Çilem Doğan öz savunma yapan ilk kadın değil ve son olmayacak. Kadınlar yaşam haklarını savunmaya devam edecek. Bunu yaparken de gerek sokak gerekse hukuki alanlarda bütün başvuruları yapacağız. Kadınlar var olduğu sürece öz savunma devam edecek” diye konuştu.