DİYARBAKIR - Tüm Bel-Sen Diyarbakır, Mardin, Van ve Batman şubeleri, kayyım atanan belediyelerde, kadınların çalışma koşullarına ilişkin yaptığı saha araştırmasında, çalışanların yüzde 95’inin iş yerinde şiddete maruz kaldığını kaydetti.
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Diyarbakır, Mardin, Van ve Batman şubeleri, kayyım atanan belediyelerde, kadınların çalışma koşullarına ilişkin yaptığı saha araştırmasını açıkladı. Tüm Bel-Sen Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına çok sayıda kişi katıldı.
Saha araştırmasını açıklayan Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Nazife Bayrak Tosun, kadınların içinde bulunduğu siyasal iklime ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP’nin tekçi, gerici ve cinsiyetçi temelde yeni bir toplumsal düzen inşası için kadın kazanımlarını zayıflamayı temel aldığı baskı mekanizmasıyla kadınları ev içinde ve kamusal alanda iradesizleştirmeye dönük saldırılarına hız verdiğini dile getiren Tosun, İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilmeyle birlikte kadınlara yönelik şiddetin artmasına neden olduğunu anlattı.
BİN 487 ÜYE İHRAÇ EDİLDİ
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden ihraç etmenin hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Tosun, KHK’lerle belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atamalarının olanaklı hale getirildiğini anımsatarak, 11 Eylül 2016’da Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) elinde bulunan 95 belediyeye, 2019’daki seçimlerden sonra HDP’li 48 belediyeye kayyım atandığının belirtti. Kayyım atanan belediyelerdeki binlerce belediye çalışanının ya görevinden ihraç edildiğini ya sözleşmelerinin feshedildiğini ya da görev yerleri zorunlu olarak değiştirildiğini ifade eden Tosun, bunlardan bin 487’sinin sendikalarının üyesi olduğunu aktardı.
Kayyım atama süreçlerinden en çok etkilenenlerin başında kadınların geldiğinin altını çizen Tosun, “Kimi belediyelerde kayyum atanması ardından, kadın birimleri ve yapıları feshedilirken, kimi birimlere ise erkek yöneticiler atandı” ifadelerini kullandı.
KAYYIMLAR İSTENMİYOR
Sosyo-Politik Saha Araştırmaları Merkezi’ne kayyım belediyelerinde çalışan kadınların çalışma koşullarına odaklanan bir anket yaptırdıklarını ifade eden Tosun, anketin 2-16 Kasım tarihleri arasında yapıldığını söyledi. Tosun, Diyarbakır Büyükşehir, Van Büyükşehir, Mardin Büyükşehir ve Batman Belediyesi’nde çalışan 100 kadınla online ortamda yapıldığını belirtti. Tosun, anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 96’sının belediyelere kayyım atanmalarını desteklemediğini, bu belediyelerde kadın çalışmalarına önem verilmediği düşündüğünü söyledi.
YÜZDE 88’İ FİKRİNİ İFADE EDEMİYOR
Katılımcıların yüzde 88'nin “Kayyım atanan belediyelerde fikirlerinizi rahatça ifade edebileceğiniz bir çalışma ortamı sağlanıyor mu” sorusuna “Hayır” yanıtını verdiğini açıklayan Tosun, seçilmiş belediye başkanları dönemi ile kayyım belediyelerinin rahatlık, güven ve motivasyon açısından kıyaslanmasının istenmesine katılımcıların yüzde 79’u “Kayyum belediyeleri kötü” yanıtını verdiğini ifade etti. Bu yanıtı verenlerin yüzde 45’inin de “Kayyum belediyeleri çok kötü” dediğini, kayyım dönemini iyi bulanların oranının ise sadece yüzde 2 çıktığını aktardı.
YÜZDE 83’Ü MOBBİNGE MARUZ KALDI
Katılımcıların yüzde 83’ü kayyım atamalarının ardından mobbinge maruz kaldığını açıklayan Tosun, mobbinge maruz kalanların yüzde 33’ünün hiçbir şey yapmadığını, yüzde 20,2’sinin, birim sorumlusuna şikayette bulunduğunu, yüzde 14,9’unun, teşhir ettiğini, yüzde 12,8’inin, birim değiştirdiğini, yüzde 8,5’inin, ailesine söylediğini, yüzde 5,3’ünün, kişisel olarak tavır geliştirmeye çalıştığını, yüzde 3,2’sinin, savcılığa şikayet ettiğini, yüzde 2,1'nin ise bağlı bulunduğu sendikaya bildirdiğini söyledi.
YÜZDE 95’İ ŞİDDETE MARUZ KALDI
“Son 5 yılda iş yerinizde şiddete maruz kaldınız mı” sorusuna katılımcıların yüzde 95’nin, “Evet” yanıtını verdiğini vurgulayan Tosun, birden çok şıkı bulunan soruya “Evet” yanıtını verenlerin yüzde 85,3’ünün, psikolojik, yüzde 74,7’sinin, işsiz bırakılma tehdidine, yüzde 63,2’sinin, sözlü şiddete, yüzde 56,8’inin sürgün şiddetine, yüzde 30,5’inin şantaj/blöf ile istenmediği davranışlara/işlere zorlanmaya, yüzde 3,2'sinin, cinsel şiddete/tacize, yüzde 1,1'inin ise fiziksel şiddete maruz kaldığını bildirdi.
Tosun, uğradığı şiddete karşı katılımcı kadınların yüzde 30,5’inin hiçbir şey yapmadığını, yüzde 18,9’unun, birim amirine şikayet ettiğini, yüzde 15,8’inin, teşhir ettiğini, yüzde 7,4’ünün ailesine söylediğini, yüzde 7,4’ünün birim değiştirdiğini, yüzde 3,2’sinin savcılığa şikayet ettiğini belirtti. Katılımcıların yüzde 16,8’i ise soruyu yanıtsız bıraktı.
“Kayyum atanan belediyelerde toplumsal cinsiyet atölyeleri ya da eğitimleri yeteri kadar düzenleniyor mu?” sorusuna katılımcıların yüzde 89’unun ise “Hayır” yanıtını verdiğini aktardı.
‘GÜVENCESİZ HİSSEDİYORUZ’
Tosun, "İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin kadın çalışanlarının durumuna nasıl yansıdı" sorusuna da ankette, katılımcıların yüzde 69’u İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi çalıştığı kurumda etkisinin olumsuz olduğunu, yüzde 71’i sözleşmenin feshi ile kendilerini güvencesiz hissettiklerini, yüzde 21,7’si fesihten sonra kurumda kadınlara karşı olumsuz yönelimlerin düzeyi/sayısının arttığını, yüzde 7,2’si kurumda kadınlar için pek bir şey değişmediğini ifade etti.