AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kaldırılmasına yönelik tepkiler sürerken, kadın ve çocuklar açısından ciddi riskler taşıyan 5’inci Yargı Paketi Meclis Genel Kurulu’ndan geçirildi. Uzman kişilerin görüşü alınmadan hazırlanan yargı paketinin, kadınların tüm itirazlarına rağmen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü arifesinde apar topar Meclis’ten geçirilmesi dikkat çekti. 

 

İktidarın politikalarını ve kadın mücadelesinin ortaya çıkardığı sinerjiyi Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) üyesi avukat Yelda Koçak değerlendirdi. 

 

25 KASIM’A SAATLER KALA 

 

25 Kasım’da Türkiye’nin dört bir yanında alanlara çıkan kadınların iktidarın politikalarına karşı "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" derken şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlere karşı tepkisini dile getirdiğini belirten Koçak, tüm engelleme ve baskılara rağmen meydanların terk edilmediğini söyledi. Bu itirazlara karşı iktidarın da yargı eliyle kadın kazanımlarına dönük saldırılarının devam ettiğini dile getiren Koçak, 25 Kasım’a saatler kala 5’inci Yargı Paketi’nin hızlıca Meclis’ten geçirildiğini anımsattı. 5’inci Yargı Paketi’nin Meclis Alt Komisyonu’na gelişinin zaten sorunlu olduğunu söyleyen Koçak, “Çünkü kadın örgütleri, çocuk örgütleri, akademisyen ve uzman kişilerin görüşü alınmadan apar topar hazırlandı ve Meclis Alt Komisyon’dan çok kısa bir süre sonra Meclis gündemine geldi. Henüz Meclis gündeminde ne zaman tartışılacağı bile belli değilken, Meclis bütçe görüşmelerinin yoğun olduğu 25 Kasım haftasında hızlıca geçirdiler. Biz komisyona ulaştığımız gibi, raporu kamuoyuyla paylaştık. EŞİK olarak 5’inci Yargı Paketi’nde bulunan görüşmelere dair görüşümüzü dile getirmiştik. Kaygılarımızı iletmiştik. Mevcut durumdan daha büyük riskler taşıdığını ifade etmiştik ama buna rağmen geçti” ifadelerini kullandı. 

 

İKTİDARIN MESAJI 

 

İktidarın bilinçli olarak yargı paketini 25 Kasım öncesi geçirdiğini vurgulayan Koçak, şunları söyledi: “İktidarın mesajı ‘Ben kadınların taleplerini duymuyorum, kadınları görmüyoruz’ oldu. Diğer yıllara göre 25 Kasım’a daha dezavantajlı girdik. Çünkü İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı, açtığımız davalar devam ederken, sokakta tepkimizi dile getirirken, Cumhurbaşkanı tarafından İstanbul Sözleşmesi kararından geri dönülmeyeceği mesajı verildi. Bu 5’inci Yargı Paketi ile de o mesaj tekrarlanmış oldu. Yani ‘Ben kadınların taleplerini dinlemeyeceğim’, ‘Kesinlikle hiçbir iyileştirme yapmayacağım, sizin eleştirinize kulaklarımı tıkayacağım’ dedi.”

 

SOKAĞIN EN BÜYÜK MUHALEFETİ 

 

Kadınların bu yıl diğer yıllara nazaran daha öfkeli olduğuna dikkat çeken Koçak, son 10 yılın en büyük sokak muhalefetinin kadın hareketi olduğunun altını çizdi. Kadın cinayetlerine karşı eylemlerin yanı sıra ekonomik krize karşı “Geçinemiyoruz” demek için de sokaklara çıktıklarını söyleyen Koçak, “Ülkenin dört bir yanında insanlar sokağa çıktı ve AKP bunu şiddetle bastırmaya çalıştı. Bu 25 Kasım öncesi kadınlara bir gözdağıydı. ‘Eğer sokağa çıkarsanız, taleplerinizi haykırırsanız size biber gazıyla ve gözaltıyla karşılık vereceğiz’ dedi. Ama kadınlar buna rağmen yılmadı. Hem 25 Kasım’da hem de sonrasında birçok noktada güçleri yettiği oranında sokaklara çıktı ve taleplerini haykırdı. Bu taleplerin içerisinde ‘Hükümet istifa’ talebi de vardı çünkü kadınlar da geçinemiyor. Ülkede insanlar ‘geçinemiyoruz’ diyorsa bunun en çok etkilenenleri kadınlardır. Ama iktidarın cevabı her zamanki gibi yine biber gazı, plastik mermi ve barikatlar oldu. Kadınlar birçok yerde barikatları aşarak alanlara girdi. Bu 25 Kasım’da daha öfkeliydik çünkü  İstanbul Sözleşmesiz bir 25 Kasım’a girdik” diye belirtti. 

 

BIÇAK KEMİKTE

 

Pandemi döneminde dahi kadınların şiddet, cinayet ve çocuk istismarına karşı güçlük bir katılım sağladığını belirten Koçak,“Bu sene coşkumuz da öfkemiz de büyüktü. Çünkü Kadınlar Samuray kılıcıyla sokak ortasında öldürülüyor. 2 buçuk yaşındaki bir bebek dedesi tarafından istismar edilerek öldürülüyor ve devlet arama kurtarma ekiplerini doğru düzgün göndermedi. En başından beri bir numaralı şüpheli ile kol kola yürüdü. Yani kadınlar, her gün İŞİDvari yöntemler ve canavarca bir hisle öldürülüyor. Bu kadar yoğun bir şiddet varken sokağa çıkmamamız düşünülemez. Bizim sokaktaki enerjimiz  öfkemizden kaynaklanıyor. Üzgün olmaktansa öfkeli olmayı ve yine umudumuzu yeşertmeyi tercih ediyoruz. Çünkü başka seçeneğimiz yok kadınlar için gerçekten bıçak kemiğe dayandı” dedi. 

 

MECLİS MERCEK ALTINDA 

 

EŞİK olarak Meclis’i denetlemeye devam edeceklerinin altını çizen Koçak, takibi sürdüreceklerini söyleyerek, ekledi: “Başta milletvekillerini izliyor, Meclis’i izleyip raporlar yayınlıyoruz. Meclis’e yeni bir yargı paketi ya da yasa tasarısı gelir gelmez alıp inceliyoruz. 5. Yargı Paketi’nde yaptığımız gibi görüşlerimizi, bütün muhalefet partilerin milletvekillerine illettik. Tek tek görüşlerimizi yargı üzerindeki sakıncalarımızı illettik. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Bunun haricinde Meclis çatısı altında olsun olmasın siyasi partilerle görüşmeler yapıyoruz. Birçok siyasi partiyle görüşüp taleplerimizi dile getiriyoruz. Örneğin; ilkeler bildirgesi çerçevesinde bira araya gelen 6  muhalefet partisiyle görüşmelerimiz oluyor. Onlarla görüşüp bu ilkeler masasında kadınların olmayışını eleştiriyoruz. Yine ilkeler metninde kadınlara dair bir şey var mı yok mu? Onu soruyoruz ve olması gerektiğini söylüyoruz.”

 

YEŞİL VE MOR EKONOMİ 

 

Platform olarak Meclis’teki bütçe görüşmelerine dair yeşil ve mor ekonomiye dair raporlar hazırladıklarını ve bunu yakında kamuoyu ile paylaşacaklarını aktaran Koçak, “Aslında ne yapılması gerektiği neler üzerinde durulması gerektiğini her kanaldan söylüyoruz. Birebir görüşmelerde, partilerle protokollerle görüşmelerde, genel başkanlarla görüşmelerde söylüyoruz. Kamuoyuyla paylaşarak da söylüyoruz. Buna devam edeceğiz. Yeni yargı paketlerinin geleceğine ilişkin de bilgiler var. 6’ncı Yargı Paketi’nin yolda olduğu söyleniyor. Ona dair de kamuoyuyla paylaşılır paylaşılmaz görüş ve yorumları ileteceğiz. Bunun haricinde Meclis’i de takip ediyoruz. Milletvekillerini tek tek takip ediyoruz. Gündem neyse biz de o gündeme dair kadınların sözünü iletmeye çalışıyoruz” dedi. 

 

MA / Esra Solin Dal