Kadınlar: Krizden tek çıkış yolu tecridin sonlandırılması

  • kadın
  • 10:54 15 Aralık 2021
  • |
img

İSTANBUL - Ülkede derinleşen krizden çıkış yolunun tecridinin sonlandırılması olduğunu belirten kadınlar, “Ekonomi çöktü, ahlak çöktü, hukuk çöktü. Tecrit derinleştikçe şiddet artıyor” dedi. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilen tecrit politikasındaki ısrar, ülkeyi büyük bir çöküşe sürüklemeye devam ediyor. Kürt sorunundaki çözümsüzlük başta siyaset ve ekonomi olmak üzere yaşamın her alanında krize neden olurken, toplumdaki şiddeti sarmalını da tırmandırıyor. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün Pazar günü gerçekleştirdiği 4’üncü Olağan Kongresi’ne katılan kadınlar, “Ülkedeki baskı rejiminin ortadan kalkması için İmralı tecridi derhal kalkmalı” diyerek, tabloyu özetledi. 
 
TECRİT BİR İŞKENCE BİÇİMİ
 
Tecridin bir izolasyon olduğunu ve tüm topluma yayıldığını belirten Gülşen Daşdüven, “Eğer öyle olmasaydı bu kadar kadın kurumu kapatılmazdı” dedi. Tecridin önce İmralı’da başladığını ve daha sonra tüm cezaevlerine yayıldığını anımsatan Daşdüven, “Oradan da tüm topluma yayılmış durumda. Bir insanın tek başına bir odada tutulması bir işkencedir. Eğer tecrit olmasaydı kadın mücadelesine yönelik bu kadar baskı artmazdı yani hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Tecrit kalkarsa baskı da kalkar” diye belirtti.    
 
ÖCALAN İMRALI'DA DİRENİYOR
 
Türkiye’nin ısrar ettiği tecritle kendi Anayasası’nı ihlal ettiğini söyleyen Fatma Yeni, “Ülkede adalet adına hiçbir şey kalmadı. Sayın Abdullah Öcalan İmralı’da direniyor. En son kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesinden sonra kendisinden bir daha haber alınmadı. Öcalan üzerinde uygulanan hukuksuz  tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. İnsan haklarına uygun davranılmasını istiyoruz. Tecrit, Kürt ve Türkiye halkaları üzerinde devam ediyor. Garibe Gezer, cezaevinde uğradığı taciz, tecavüz ve işkence politikalarından dolayı öldü. Yine Deniz Poyraz HDP binasında katledildi. Kürt siyasetçiler cezaevinde tutuluyor. Bunların hepsinin tecritle bağlantısı var.  Bizi tecrit edebilirler ama kimseyi bu yoldan caydıramazlar. Tecrit karşısında bir direniş var bu yeterlimi değil mi tartışılır ama bunun için mücadele etmeliyiz. Bugün yaşanan ekonomik kriz de tecrit politikasından bağımsız değil, bu hepimizi etkiliyor. AKP'nin kendi seçmeni dahi yaşanan krizden  mağdur olmuş durumda. Bütün halklar rahatsız” ifadelerini kullandı.
 
 ÇÖZÜMÜN ADRESİ İMRALI
 
Tecrit politikalarının en çok kadınları etkilediğine işaret eden Zübeyde İnce de, kadınların maruz kaldıklarına işaret etti. Sokakta sürekli polis engellemesiyle karşılaştıklarını ifade eden İnce, şöyle devam etti: “Sokağa her çıktığımızda, attığımız her adımda etrafınız ablukaya alınıyor. İnsanları kapıdan dışarı bırakmamak bir tecrittir. Tecrit kaldırılmadan bu ülkede hiçbir şey çözülmez. Yıllardır söylüyoruz; bu ülkede hangi sıkıntı varsa İmralı tecridi ile bağlantılıdır. Bu ülkede ekonomi çöktü, ahlak çöktü, hukuk çöktü. İktidar kendi pisliklerini örtmek için tecrit ve baskı politikalarına devam ediyor. Savaş öldürür barış yaştır.”
 
TECRİT DERİNLEŞTİKÇE İŞKENCE ARTIYOR
 
“Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” diyen Hanım Candan ise, “Tecridin bir an önce kalkmasını istiyoruz. Bütün tutukluların özgürlüğüne kavuşması gerekir. Garibe Gezer, intihar etmedi devletin işkencesiyle öldü. Tecrit derinleştikçe işkence de artıyor” diye belirtti.