ANKARA - Kabil’de Taliban’a karşı sokaklarda mücadele eden kadınlardan Naeema Asadi, “Taliban kadınların siyasi ve toplumsal bilincinden korkuyor. Sesimiz tüm insanlığın sesidir” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Afganistan Kadın Birlik ve Dayanışma İnisiyatifi ile Mücadeleci Kadın Platformu, başkent Kabil'de Kadın Bakanlığı önünde dün eylem gerçekleştirdi. “Meşru ve demokratik bir sistem istiyoruz” ve “Hukuk devleti istiyoruz” talebini haykıran kadın eylemine, Taliban güçleri tarafından yapılan saldırıda bir kadının burnu kırıldı.
Eylemde yer alan kadınlardan Naeema Asadi, Taliban yönetimindeki ülkelerinde yaşadıkları saldırılara ve taleplerine dair konuştu.
MÜCADELE EDEN KADINLAR
Afganistan'ın Taliban tarafından ele geçirilmesi sonrasında halkın karanlığa gömüldüğünü ve binlerce insanın kaderinin tamamen değiştiğini ifade eden Asadi, "Afganistan'da durum şu anda tam bir felaket. Ülkenin her yerinde insanlar, önceki rejimle beraber çalıştıkları veya cumhuriyeti destekledikleri için işkence görüyor ve sonunda öldürülüyor. Taliban bu yüzyılın en gerçek canavarıdır. İfade özgürlüğü, bireysel ve toplumsal özgürlükler, kadınların çalışma ve eğitim hakkı olarak adlandırılan haklarını tanımıyor. Taliban iktidara geldiğinden beri çoğu kadın, haklarından mahrum bırakılırken, birçok kadın da Afganistan'ı terk ederek, çeşitli yerlerde mülteci konumuna düştü. Burada mücadele eden kadınlar, Taliban'ın görmezden geldiği demir yumruktur" dedi.
KADIN BİLİNCİ KORKUTUYOR
Rejimin yıkılmasından sonra sokaklara dökülen, adalet, hukukun üstünlüğü, faşist ve milliyetçi uygulamaların ortadan kaldırılması, çalışma, eğitim, bireysel ve toplumsal özgürlük hakkı için çağrıda bulunan kadınların Taliban tarafından çeşitli şekillerde bastırılmaya çalışıldığını belirten Asadi, "Eylem yapan kadınların tek ve son derece meşru talebi, sosyal adaletin, istihdamın, eğitimin ve özgürlüğün sağlanmasıdır" dedi.
Asadi, eylemlerin Taliban yönetiminin daha ikinci haftasında başladığını ama kadınların muhatap alınmadığını dile getiren Asadi, "Bu cahil ve karanlık fikirli insan grubu, eylemci kadın gruplarıyla hiç konuşmadı. Taleplerimiz hiç dinlenmedi. Çünkü Taliban, kadınların siyasi ve toplumsal bilincinden korkuyor. Dün yaptığımız eylemde bir kadın arkadaşımızın burnunu kırdılar. Taliban'ın sivil toplum aktivistlere ve eylemcilere yönelik genel tutumu insanlık dışı ve rasyonel olmaktan uzak” diye belirtti.
YARIN ÇOK GEÇ OLUR
Sanal medya platformu Twitter'da Afganistanlı aktivistlerin hesapları dışında sağlıklı ve doğru bilgi almanın zor olduğunu, Taliban'ın gelişinden sonra kadınlar gibi basının da şiddetle bastırılmaya çalışıldığını ifade eden Asadi, şöyle devam etti: “Taliban'ın Kabil'e gelmesinden sonra önceki rejimin çok sayıda komutanı, bazı askeri güçler ve pek çok aktivist gizemli bir şekilde öldürüldü. Bu karanlık rejime karşı çıkan ve adalet için mücadele edenlerin çoğu işkence gördü veya tutuklandı. Taliban yönetiminin ilk ayındaki eylemlerden birinde, ‘information of the Day’ gazetesinden iki gazeteci ve bir fotoğrafçı, Taliban güçleri tarafından tutuklandı ve vahşice işkence gördü. Bu felakete bugün karşı durmazsak yarın çok geç olacak. Bu ölümcül felaketin kurumsallaşmasına şimdi engel olmazsak, yüzyılın canavarı Taliban tarafından yutulacağız. Eylemlere katılmak için evden her ayrıldığımda elbette korku ve endişe duyuyorum. Ama ailem için daha çok endişeleniyorum. Böyle bir durumda herkes korkar. Ama korku başarının anahtarıdır."
Asadi, Taliban rejimine direnen kadınların tüm zorluklara karşı umudunu yitirmediğini ve yitirmeyeceğini vurguladı.
DÜNYA KADINLARINA ÇAĞRI
Kadınlar olarak uluslararası kamuoyuna seslerini duyurmaya çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Asadi, “Sesimiz tüm insanlığın sesidir. Bu karanlığın teslim almaya çalıştığı kadınların sesidir. Adaletsizlik ve eşitsizlikle kamçılananların sesi olmak istiyoruz. Yalnız olmadığımızı biliyoruz. Dünyanın dört bir yanında insanlık değerleri için savaşan tüm kadınlara çağrım; Afganistan'da yaşanan insani felaketi önleyebilmemiz için Afganistan'daki bu karanlık sisteme karşı savaşan kadınlarla birlik olun. Bu, tüm insanların sorumluluğudur ve dünyanın neresinde yaşadıkları önemli değildir. Bilinçli ve düşünceli kadınlar birleşirse dünyanın çirkin rengini değiştirirler. Dünyanın dört bir yanındaki kadın ve insan hakları aktivistlerini Afgan kadınlarını yalnız bırakmamaya ve seslerini yükseltmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
MA / Gözde Çağrı Özköse