İZMİR - Çiğli’de 3 çocuğu ve eşiyle derme çatma bir barakada yaşam mücadelesi veren Dilşah Saruhan, beslenemediğinden dolayı doğum yaptıktan 4 ay sonra sütünün kesildiğini ve bebeğini besleyemediğini belirtti.
Her geçen gün derinleşen ekonomik kriz yaşam standartlarını geriye çekerken, yurttaşlar artık en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM), açlık ve yoksulluk sınırına dair Kasım 2021 Dönem Raporu’nda, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için aylık harcama tutarı 3 bin 84 TL olarak belirlendi. Bu tutar da sadece gıda için minimum tutar olarak kaydedildi. AKP Hükümeti’nin 2022 yılı için belirlediği net asgari ücret ise 4 bin 250 TL oldu.
YOKSULLUĞUN FOTOĞRAFI
Mardin’in Nusaybin ilçesinden 4 yıl önce İzmir’in Çiğli ilçesine bağlı Kalkıç Mahallesi’ne göç eden Dilşah Saruhan’un 3 çocuğu ve eşiyle verdiği yaşam mücadelesi, ülkedeki yoksulluğa ayna tutan yaşamlardan sadece birisi. Geçim sıkıntısı nedeniyle İzmir’e gelen aile, derme çatma barakada dahi barınamıyor. Kendi çabalarıyla bir oda, odanın içine ise banyo inşa eden aile, mutfak ve tuvaleti dışarıda barakadan yaptı. Barınma sorunlarına kendilerine çözüm bulan aile, çatıya çiviledikleri naylon ve tahtalarla yağmurlu havalarda suyun evin içine akmasını engellemeye çalışırken, kapıyı battaniye ve pencereyi döşekle kapatarak, soğuktan korunmaya çalışıyor. Ancak bu geçici çözümler var olan barınma sorununu ortadan kaldırmazken, Saruhan ailesi soğuk kış günlerinde zor şartlarda ayakta kalma mücadelesi veriyor.
5 KİŞİ TEK ODA
5 kişiyle tek odada yaşama tutunduklarını söyleyen Dilşah Saruhan, “Yağmur yağdığında her taraf akıyor. Her tarafa bir leğen ya da kova bırakıyorum. Damların hepsi çökük, tavanda çatı sacı yok sadece tuğla ve tahta var. Çünkü çatı sacı pahalı alamadık. Onun yerine naylon koyuyoruz ama o da rüzgarda ya da yağmura çok dayanmıyor” dedi.
BESLENMEMEKTEN SÜTÜ KESİLDİ
Yeteri kadar beslenememekten dolayı Mayıs ayında bebeği 4 aylıkken sütünün kesildiğini dile getiren Saruhan, “Doğum yaptığımda tek memeden süt veriyordum. Bebeğim sürekli ağlıyordu. En son 4 aylıkken ek gıdaya başladım. Çünkü süt veremiyordum. Pirinç unu, yoğurt gibi şeyler vermeye başladım. Ama küçük olduğu için onları yiyemiyordu. Yeteri kadar beslenemediğimden dolayı sütüm kesildi. Mama pahalı olduğu için onu da alamıyorum. Sabaha kadar soğuktan uyuyamıyor. Zaten kaldığımız yerde ne bir pencere ne de doğru düzgün kapı var. Pencereden soğuk geliyor diye döşek koydum. Öyle idare ediyoruz. Çünkü pencere yaptıracak durumumuz yok. Çocuklar soğuktan sürekli hasta oluyor. Doktora götürüyorum bir şurup veriyorlar. Artık onu da alamıyoruz. Geçen bebeğe bir şurup aldım 50 TL ödedim. Bir şurup alıyorum üçüne veriyorum. Diğer çocukları doktora dahi götüremiyorum” şeklinde yaşadıkları yoksulluğu anlattı.
ASGARİ ÜCRETİN GEÇİNDİREMEDİKLERİ
İki çocuğunun okula gittiğini belirten Saruhan, ortam olmadığı için oğlunun derslerine çalışamadığını ve bu nedenle dersleri bitmesine rağmen akşam saatlerine kadar okulda kaldığını dile getirerek, şunları söyledi: “Ders çalışacak bir ortamı olmadığı için mecburen okulda derslerine çalışıyor. Çocuk için ayrı oda yapamıyoruz. Çünkü yatak, masa eşya gerekiyor. Bunları almak için de para yok. Okul pantolonu yırtılıyor bir daha alamıyorum. Geçen üst için 80 TL verdim. Yani çocuklara kıyafet dahi alamıyoruz.”
Havaların soğumasıyla birlikte zorluklarının daha da arttığını ifade eden Saruhan, kömür alamadıklarını onun yerine odun yaktıklarını belirtti. “Hava güneşli olunca tarlada ya da arazide odun toplamaya çıkıyorum” diyen Saruhan, sobayı da ancak bu şekilde yakabildiklerini söyledi. 4 yıldır ne kömür ne de odun alamadıklarını kaydeden Saruhan, “Komşular yardım ediyor. Bir döşeği komşu, battaniyeyi başka komşum getirdi. Bebek bezi zaten alamıyoruz. Ucuz bez aldığımız da bebek hep pişik oluyor. Buradan çıkmayı düşündük ama kiralar çok pahalı, mecburen kaldık. En ucuz kiralık eve bin TL istiyorlar. Eşim bir fabrikada asgari ücretle çalışıyor. O parayı da okul masrafına mı, faturalara mı verelim bilmiyoruz” diye belirtti.
5 KİŞİ BİR EKMEKLE DOYAR MI?
Asgari ücrettin hiçbir şeylerini karşılamadığını ifade eden Saruhan, şöyle devam etti: “O parayı beşe böldüğümüzde kime yetecek. Okul, bebek, yemek, kira, fatura hangi birine vereceğimizi şaşırdık. Bunun yanında bir de market alışverişi var. Gelen zamlarla birlikte artık hiçbir şey alamıyoruz. Un, yağ, şeker çok pahalandı. Yağ almaya markete gittim elim bomboş döndüm. İki kilo un aldım 30 TL’ye. Çocuklarımı nasıl doyuracağım? Ekmek 3 TL olmuş. Beş kişi, tek ekmekle nasıl doyacak? Aldığım unla sadece 5 ekmek yapabildim. Beş ekmekle bir hafta nasıl doyacağız? Çocuklarım okula gittiği için onlara yemek götürmek zorundayım. Tost istiyorlar, her gün onlara tost yapamıyorum. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. Bize destek elinin uzatılmasını istiyoruz.”
MA / Özlem Yayan