HABER MERKEZİ - Şengal’de saldırılara karşı kadınlar örgütlenme çalışmalarını sürdürürken, TAJÊ Diplomasi Komitesi üyesi Delila Suham Şingalî, kadınların özyönetim ve demokratik ulus modeline öncülük ettiğini söyledi.
Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik 23 Nisan'da başlattığı operasyonla birlikte Êzidîlerin kutsal yurdu Şengal'e yönelik saldırılar da artarak devam ediyor. Türkiye'ye ait SİHA'ların 16 Ağustos 2021'de Şengal'de eski çarşıya yönelik saldırısında Şengal Savunma Birlikleri (YBŞ) komutanlarından Seît Hesen ve yeğeni İsa Xwedêda yaşamını yitirdi. Yine 17 Ağustos 2021'de Şengal Sikêniye Hastanesi’nin bombalanması sonucu 4 sağlık çalışanı ve 4 YBŞ üyesi hayatını kaybetti. 7 Aralık 2021'de Şengal’in Xanesor ilçesine yapılan saldırıda ise Şengal Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Merwan Bedel yaşamını yitirdi, araçta bulunan 2 çocuğu da yaralandı. 11 Aralık'ta savaş uçaklarıyla yapılan son saldırıda ise Xanesor Halk Meclisi bombalandı. Bütün saldırılara rağmen Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ) etrafında örgütlenen Êzidîler, yeni bir yaşam kurdu.
Saldırılara karşı KDP’nin sessizliği, DAİŞ ve Türkiye'nin tehditlerine rağmen geri adım atmayan Êzidîlerin baskılar karşısında gösterdikleri direniş dikkat çekiyor. Şengal'de direnişe, mücadeleye ve yönetmeye öncülük eden Êzidî kadınları, olası saldırılara karşı kendilerini eğitip örgütlüyor.
Êzidî Özgür Kadın Meclisi (Tevgera Azadiya Jinên Êzidxan-TAJÊ) Diplomasi Komitesi üyesi Delila Suham Şingalî, bölgede yaşanan son gelişmelere ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
KADIN BİRLİĞİ ÇALIŞMALARI
Delila Suham Şingalî, 2021’DE siyaset, diplomasi ve savunma alanlarında kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini belirterek, 2022’de yapacakları çalışmaları anlattı. Şingalî, Şengal üzerinden kirli politikaların yürütülmeye çalışıldığını ifade ederek, “O yüzden Êzidî toplumu çok kritik bir süreçten geçiyor. TAJÊ olarak düzenleme çalışmalarının çoğunu Şengal'de yürütüyoruz. Yeni dönede köy köy, mahalle mahalle gidilecek şekilde bir örgütlenme hamlesi başlattık. Saldırılar karşısında en önemli şey örgütlenmek ve birlik olmaktır. Diplomasi alanında Şengal’e yönelik saldırılar, kadın birliğinin önemi, saldırılara karşı birlik ve kadınların kazanımlarını koruma çalışmamalarımız da sürüyor. Bunun için de farklı uluslardan olan kadın örgütlerine de ulaşarak bu saldırılara karşı kadın birliği için çalışma başlattık” dedi.
TAJÊ ÖRGÜTLENİYOR
Şingalî, her şart ve koşulda çalışmalarını sürdürdüklerini kaydederek, TAJÊ olarak her yıl kadınlar ve çocuklar için anadillerinde eğitimler verdiklerini söyledi. Anaokullarının da açıldığını aktaran Şingalî, eğitilen ve örgütlenen birçok kadının da bu okullarda eğitim verdiğini belirtti. "Kadın örgütlenince uyanır ve toplumun içine karışır" diyen Şingalî, "Bu gerçekleştiği zaman kadın hem bulunduğu alanı hem de çevresini değiştirebilecek güce sahip oluyor. Eğitimlerimiz sadece anadilde değil, siyasi ve savunma alanlarında da veriliyor. Eğer imkan bulursak çevremizde ki bütün kadınları bu eğitimlere alacağız" şeklinde konuştu.
DEMOKRATİK ULUSA YÖNELİK SALDIRILAR
Yapılan hava saldırılarıyla kadın örgütlenmesinin de hedef alındığını söyleyen Şingalî, şunları anlattı: "Türk devletinin Şengal'e saldırıları fermandan hemen sonra başladı ve halen devam ediyor. Bu saldırılar özyönetim sistemine karşı yapılan saldırılardır. Yine kadının iradesine, varlığına ve özgürlüğüne yönelik saldırıdır. Dolayısıyla tüm toplumu etkileyen bu saldırılar, çadırlarda göçmen olarak yaşayan Êzidîlerin kendi topraklarına dönmesini engelliyor. Türk devletinin yaptığı saldırılarla DAİŞ'in gerçekleştirdiği saldırılar arasında hiçbir fark yok. Bu saldırıların kadınlar üzerinde özel bir etkisi var. Çünkü toplumu eğiten ve toplumu yönlendiren kadındır."
‘ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZÜ BÜYÜTELİM’
Şingalî, olası saldırılara karşı kadınlar olarak hazır olduklarını belirterek, "Eşi görülmemiş bir direnişin ardından DAİŞ fiziki olarak Şengal'de yok edildi. Ancak Irak ve Suriye'de gizli DAİŞ hücrelerinin yeniden canlandığını görüyoruz. DAİŞ 2021’de genel olarak 108 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Şengal'e dönük benzer saldırılar olabilir. Kendimizi ancak eğiterek, örgütleyerek savunabiliriz. Fermandan önce toplumsal örgütlülük yoktu. Kadınlar örgütlü değildi. Kadınlar savunma birliklerinde yer almıyordu ve toplumunu koruyacak güçleri yoktu. Ama şimdi öyle değil. Toplumu uyandıran kadın olmuş ve toplumu öz gücüyle eğitmiştir. Bunun için toplumun bu saldırılara direniş ruhuyla karşı çıkmalıdır.”
‘ÖZYÖNETİM PROJESİNDE BULUŞALIM’
Özyönetim modelinin oluşmasında kadınların önemli rol oynadığına dikkati çeken Şingalî, "Kapitalist ve otoriter rejimlere karşı kadınlar, Sayın Öcalan'ın düşünce ve fikirlerini seçmiştir” dedi.
Özyönetim modelinin Rojava, Mexmur ve Şengal'de kadınların öncülüğünde şekillendiğini söyleyen Şingalî, “Bu proje aslında insanlık için çözümün anahtarıdır. Dolayısıyla bu projenin öncü gücü olan kadın ve gençlerden korkuyorlar. Êzidî kadınları olarak soykırım, göç, saldırı ve kirli plan ile politikalara karşı birlikte hareket etmemiz, birliğimizi güçlendirmemiz ve Sayın Öcalan’ın özyönetim projesinde buluşmamız gerekir” diye belirtti.
MA / Zeynep Durgut