Kadın örgütleri: Tuğluk’un hafızası mücadele hafızasıdır

  • kadın
  • 09:05 20 Şubat 2022
  • |
img
İSTANBUL - Aysel Tuğluk’un hafızasının “bir mücadele hafızası” olduğunu belirten kadın örgütleri, ATK’nin siyasi kararına karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 
 
Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve demans tanısı konulan siyasetçi Aysel Tuğluk, Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporu nedeniyle tahliye edilmiyor. Tuğluk’un tahliye edilmemesine ve ATK raporuna tepki gösteren kadın örgütleri, kararı siyasi olarak yorumladı ve Tuğluk’un sesi olmaya devam edeceklerini söyledi.
 
Tuğluk’un ağır hastalığına rağmen cezaevinde tutulmasına tepki gösteren Kadınların Kurtuluşu’ndan Burcugül Çubuk, ATK’nin hukuka ve insan haklarına uygun karar vermesi gerektiğini belirtti. Raporla Tuğluk’ın yaşamının hiçe sayıldığını ve kararın siyasi olduğunu ifade eden Çubuk, ATK’nin Kürtlere ve devrimcilere karşı sistematik bir şeklide düşman hukuku uyguladığının altını çizdi. 
 
SİYASİ KARARLAR 
 
Çubuk, ATK’nin Tuğluk için hazırladığı raporda yargılama aşamasına dair bilgiler verdiğini anımsatarak, “ATK, tıpkı bir mahkeme ve infaz kurumu gibi bilimden uzak kararlarla siyasi tutuklulara yaklaşıyor” dedi. Kanserin son evresinde, ölmeden bir hafta ya da birkaç gün önce serbest bırakılan tutukluların durumuna dikkat çeken Çubuk, “Onların yaşamlarını yitirmesi ATK’nin tavrından kaynaklanıyor. Aysel Tuğluk da bu noktada önemli bir örnek olarak önümüzde duruyor” ifadelerini kullandı.
 
TUĞLUK’A ÖZEL HUKUK 
 
Çubuk, verilen bu kararın hem Kürt kadınlarına hem de bir bütün olarak kadın mücadelesi yürüten kadınlara bir mesaj olduğunu söyledi. Tuğluk’un cezaevinde kalması için özel bir hukuk yürütüldüğünü belirten Çubuk, “ATK raporlarında gizli tutulması gereken bazı bilgiler kamuoyuna yayıldı. Bütün kişilik hakları ihlal edildi. Aynı zamanda Aysel Tuğluk üzerinden verilen mücadeleyi kazanabilirsek, ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan ve diğer hasta, yatalak durumda olan tutukluların da serbest kalmasını sağlayacak adımlar atmış oluruz” dedi.
 
'TEHLİKE OLARAK GÖRÜLÜYOR'
 
Aysel Tuğluk ve onun gibi mücadele eden kadınların iktidar tarafından tehlike olarak görüldüğünü söyleyen Çubuk, “Geçmişte annesinin cenazesine dönük saldırı oldu. Bu ülkede Kürtlerin, devrimcilerin, kadınların mezarlarında güvenlik yok. Bugün eğer en temel hak insan yaşamı ise diğeri de mezarının korunması hakkıdır. Devletin organize ettiği faşist çetelerce yapılan bu saldırı ile bu hak ellerinden alındı” diye belirtti. 
 
'MÜCADELE EDECEĞİZ'
 
Çubuk, “ATK artık bir bilim kurumu değil ideolojik bir kurum haline gelmiştir. Haliyle bizim sağlık hakkımızı koruyan bir yer değil” sözleriyle ATK’nin devletin suçlarının meşrulaştırdığı yerlere dönüştüğünü kaydetti. Hasta tutukluların özgürlüğünü sağlayana kadar mücadele edeceklerini ifade eden Çubuk, şöyle konuştu: “ATK’den bir şey beklemiyoruz. Fakat biz mücadelemizle Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutuklulukları alacağımızı biliyoruz. Kadınlar olarak yoldaşlarımız için mücadele etmeye ve Türkiye cezaevlerinden onları çıkarmaya kararlıyız.” 
 
‘ATK RAPORUNU KABUL ETMİYORUZ’
 
Mor Dayanışma’dan avukat Sezin Ezer, Tuğluk’un sağlık durumuna ilişkin, “Biz kadınlar olarak özellikle son yıllarda artan erkek devlet şiddetini ve tutuklu kadınlara yönelik işletilen süreci yakından takip ediyoruz. Sürecin takipçisiyiz ve kabul etmiyoruz. Ama bizler, kadınlara reva görülen bu ölüm politikasına karşı her zaman yaşamdan yana olduğumuzu ve bunun mücadelesi içerisinde olduğumuzu söyledik. Hem şimdi Aysel Tuğluk için hem de tutuklu bütün kadınların için dayanışma içerisinde olacağımızı yeniliyoruz. Başaracağız” ifadelerini kullandı.
 
TUĞLUK’UN HAFIZASI 
 
“Aysel’in hafızası bir mücadele hafızasıdır” diyen Kadın Zamanı Derneği’nden Newroz Ünverdi, şunları dile getirdi: “ATK’nin bu kararı tamamen iktidarın etkisi altında kalınmış bir karardır. İşte tam da buradan karşı çıkmalı, kadınlar olarak Aysel’in ve haksız hukuksuz bir şekilde tutuklu olan tüm yol arkadaşlarımızın sesi olmalıyız.”
 
Tuğluk’un cezaevinde tutulmasının kabul edilemez olduğunu belirten Ünverdi, hak savunuculuğu yapan herkesin buna karşı mücadele etmeye çağırdı. 
 
MA / Esra Solin Dal