DİYARBAKIR - Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta tutukluların tahliye edilmesi çağrısı yaptı.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, tutuklu Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutuklulara dair açıklama yaptı. Diyarbakır Adliye binası önünde yapılan açıklamada konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Tuğluk’a demans hastalığını tanısı konulduğunu ve bunun kişisel fonksiyonları ciddi anlamda etkilediğini kaydetti. Tuğluk hakkında Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından çelişkili kararlar verildiğine dikkati çeken Turan, "ATK'nin verdiği bu çelişkili kararlar ne tıbbi ne hukuki ne vicdanen hekimlik değerleriyle bağdaşıyor” dedi.
Ardından konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkan Yardımcısı Ezgi Demir, Tuğluk’un Kürt, Alevi ve kadın kimliğiyle demokratik siyaset yürüten bir insan hakları savunucu olduğunu vurguladı. Tuğluk’un tutuklandıktan 9 ay sonra annesini yitirdiğini hatırlatan Demir, annesinin cenazesine yapılan ırkçı saldırı nedeniyle Tuğluk'un sağlık problemleri yaşamaya başladığını dile getirdi. Demir, Tuğluk için yapılan son tahliye talebinin de reddedildiğine işaret ederek, "Tuğluk’un mevcut sağlık durumunun kapsamlı bir şekilde incelenmesi ve buna yönelik bir rapor hazırlanması gerekirken, kamuoyu yanıltılmıştır” diye kaydetti.
'RAPOR EKSİK VE KUSURULU'
Demir, ATK'nin tüm sağlık sorunlarına rağmen Tuğluk’un tedavisinin polikliniklerde sağlanabileceği ve cezaevinde kalabileceği yönünde görüş bildirdiğini söyledi. kaydetti. Raporlar arasındaki çelişkilerin ortadan kaldırılması için Tuğluk’un yetkin ve bağımsız bir sağlık kuruluşuna sevkinin sağlanmasını isteyen Demir, "ATK raporunun bilimsellikten uzak ve çelişkiler barındırdığını özellikle belirtmek gerekir. ATK raporu detaylı olarak incelendiğinde görülecektir ki; iddia makamı gibi davranılarak iddianameden kesitlere yer verilmiştir. Ayrıca raporda Aysel Tuğluk'un sağlık durumuna dair tek bir tıbbi belge bulunmadığı gibi mevcut tıbbi durumuyla ilgili de cezaevindeki sağlık kayıtlarına rastlanılmadığı, cezaevinde bakım veren tıbbi ve idari görevlilerin, birlikte kaldığı tutukluların tanıklıklarına hiç yer verilmemiştir. Yine raporu hazırlayan heyet içerisinde nörolog olmaması da raporun eksik ve kusurlu olduğunu göstermektedir” diye konuştu.
TAHLİYE ÇAĞRISI
Demir, ATK'nin insan onuruna aykırı, bilimsellikten uzak ve taraflı bir şekilde raporlar hazırladığını kaydetti. Demir, şunları söyledi: "Bu taraflı raporlar tüm hasta mahpusların sağlığını ciddi düzeyde etkilemekte, yaşamlarını yitirmelerine sebep olmaktadır. Başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta mahpusların ceza infazının hastalığı süresince geri bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Sağlık hizmetine erişimin engellendiği, hasta mahpusların sağlık ve yaşam hakkının sistematik bir şekilde ihlal edildiği bu süreçte Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz."
KOBANÊ DAVASI
Avukat Cemile Turhallı ise, Tuğluk’un halen Kobanê Davası'nda yargılandığını ve sağlık durumuna rağmen savunmaya yapmaya zorlandığını aktardı. Turhallı, Kobanê Davası yargılamasına değinerek, şöyle devam etti: "Kobanê Davası bir kumpas davasıdır. Toplumsal barışı amaç edinen bir siyasal hareketin davasıdır. Kolektif taleplerin yargılandığı bir davadır. Ama aynı zamanda bir kadın yargılamasıdır. Bu davada tutuklu yargılanan 22 kişiden 13 tanesi kadınlardan oluşuyor. Aysel Tuğluk da bunlardan biridir. Bu yargılama bizim açımızdan bir erkek yargısının yargılamasıdır. Bu davada mahkeme, iki haftada bir duruşma alıyor. Bütün yargılananları baskı altına alarak, özellikle de Aysel Tuğluk’u baskı altına alarak savunma yapmaya zorlamaya çalışıyor. Raporun dayanağı tam da bu."