AĞRI- Tecavüze uğradıktan sonra katledilen Fatma Altınmakas'ın faili Kazım Altınmakas'ın tutuklu yargılandığı davanın duruşması bir kez daha ertelendi.
Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Gölağılı (Qêranlî) köyünde eşinin kardeşi Sinan Altınmakas tarafından tecavüze uğrayan ve şikayetçi olduktan sonra eşi Kazım Altınmakas tarafından katledilen Fatma Altınmakas'ın ölümüyle ilgili açılan davanın 7’nci duruşması görüldü. Patnos Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Altınmakas’ın ailesi ve avukatının yanı sıra Muş Baro Kadın Hakları Komisyonu da katıldı. Sanık Kazım Altınmakas ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Duruşmada ilk olarak savunma yapan sanık Kazım Altınmakas önceki ifadelerini tekrarlayarak tahliyesini istedi. Ardından söz alan Fatma Altınmakas’ın avukatı ise, sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis talebini yineledi.
Mahkeme heyeti, eksik hususların giderilmesi talebiyle duruşmayı 26 Nisan tarihine erteledi.
NE OLMUŞTU?
Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Gölağılı (Qêranlî) köyünde yaşayan Fatma Altınmakas, eşi Kazım Altınmakas'ın kardeşi Sinan Altınmakas'ın sistematik tecavüzüne uğrayarak, tehdit edildiği gerekçesiyle 12 Temmuz 2020'de Konakkuran Jandarma Karakolu'na giderek şikayette bulundu. Şikayet sonrası Sinan Altınmakas gözaltına alındı. Ancak tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkeme tarafından, “dosyadaki mevcut delil durumu, şüphelinin sabit ikametgah oluşu, delilleri karatma ihtimalinin olmaması” gerekçeleriyle serbest bırakıldı. Sinan Altınmakas’ın serbest bırakılmasının hemen ardından Fatma Altınmakas, eşi Kazım Altınmakas tarafından katledildi. Kazım Altınmakas, “kasten öldürme” suçundan tutuklandı.
Daha sonra Fatma Altınmakas’ın jandarma karakoluna yaptığı şikayet başvurusunda, Türkçe bilmediği ve ifade işlemlerinde Kürtçe tercüman bulundurulmadığı için uğradığı şiddeti ve tecavüzü tam olarak anlatamadığı ortaya çıkmıştı. Fatma Altınmakas’a tecavüz eden Sinan Altınmakas'ın tutuklanması için Malazgirt Sulh Ceza Hakimliği'ne yapılan başvuru ise “adli kontrol tedbirleri ölçülü” denilerek reddedilmişti.