DİYARBAKIR - 20 yıldır 8 Mart etkinliklerinde özgürlük şarkıları seslendiren Şilan Dora, "8 Mart sahnelerinin tarif edilemez bir hissi var. Çünkü orada yok sayılan, şiddete uğrayan kadınların özgürlüğü için söylüyorsunuz" dedi.
Kadınlar bu yıl bir kez daha mücadele ve özgürlük temalarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri için alanlarda. Bölge kentlerinde etkinliklerin startı, Kandıra Cezaevi'nde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Garibe Gezer’in mezarının bulunduğu Mardin Dargeçit ilçesinden verildi. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) öncülüğünde “Dem dema azadiya jinan e” (Kadın özgürlük zamanı) şiarıyla devam eden etkinlikler, 8 Mart'a kadar sürecek. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılki etkinliklerde de çok sayıda sanatçı yer alıyor.
20 YILDIR 8 MART SAHNESİNDE
20 yıldır 8 Mart meydanlarında şarkılarını seslendiren sanatçı Şilan Dora, 1990’lı yıllarda kurulan Koma Azad’ın solisti olarak müzik hayatına başladı. Aradan geçen sürede birçok baskı, sansür ve yasakla karşılaştı. Seslendirdiği şarkılar nedeniyle bugüne kadar hakkında 10 soruşturma ve 6 dava açıldı. Ancak buna rağmen geri adım atmadı ve Kürtçe sanat alanındaki mücadelesini sürdürdü.
1990'LARIN RUHU
Müzik hayatı ve katıldığı 8 Mart etkinliklerinde yaşadıklarını anlatan Dora, Kürtçeyi koruma ve ileriye taşıma isteğinin müzik hayatına başlamasında etkili olduğunu aktardı. Dora, müzik hayatına başladığı 1990’lı yılların "direniş yılları" olduğuna işaret ederek, "90’lı yıllar anadile sahip çıkma zamanıydı. Ben de anadilimle müzik yapmak istedim. Siyasi ve toplumsal alanda her şey dile getiriliyordu ama sanatsal alanda bir eksiklik vardı. Biz de Koma Azad olarak Mezopotamya Kültür Merkezi’nde (MKM) yerimizi aldık. Sonrasında bir amacımız olduğunun farkına vardık. Çünkü dilimiz ve sanatımız hem kabul edilmiyor hem de asimile edilmek isteniyordu. Böyle olunca siz bunun savaşını vermek istiyorsunuz, ‘sesim güzel şarkı söylesem yeterli ’ diyemiyorsunuz. Amacınız değişiyor. Bir Kürt olarak sanat ve kültür alanında Kürtçe bir şeyler yapmak istiyorsunuz" dedi.
ŞARKILARLA VERİLEN MÜCADELE
Dora, müzik hayatında sanat, cins ve dilin birbiriyle bağlantılı olduğunu daha iyi gördüğünü kaydetti. Dora, “Baktığımızda 21'inci yüzyılda kadınlar her alanda ön planda. İradelerini ve fikirlerini özgürce ortaya koyuyorlar. Ben de özgürlüğüm için mücadele ediyorum. Bu fikirle yola koyulduğunuz zaman sanatınız da bu misyona yöneliyor. Bu kimlikle tanınıyorsunuz ve şarkılarınızla halkın sesi oluyorsunuz. 90’lı yıllar gerçekten direnişin olduğu yıllardı. Zor ve zahmet her alanda kendini gösteriyordu. Biz de şarkılarımızla bunun mücadelesini veriyorduk” diye konuştu.
KÜRT VE KADIN KİMLİĞİ
Her alanda olduğu gibi sanat alanının da eril zihniyetin tekelinde olduğunu ve buna karşı da mücadele ettiklerini ifade eden Dora, "Dilimizin tanınmamasının yanında kadın varlığınız da tanınmıyor. Çünkü kadına her zaman bir annelik misyonu yüklenmiş ve eve hapsedilmiş. Siz de bunlara karşı ‘Eğer ben Kürt bir kadınsam sanatımı da kendi dilimle yapmalıyım’ diye düşünüyorsunuz. Kürtçe müzik baskı altında. Bizler de dilin ve sanatın özgür olması yönünde mücadele veriyoruz. Çünkü sizi tanımıyorlar, yok sayıyorlar. Ne dilinizi ne kimliğinizi tanıyorlar. Siz bir yandan eril zihniyete karşı, diğer yandan da asimile edilmeye çalışılan sanatınızın mücadelesini veriyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İLK 8 MART ETKİNLİĞİ
Dora, ilk kez 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine çıktığında yaşadığı heyecanı da anlattı. İlk deneyiminin 2000'li yılların başında Şırnak'ta gerçekleştiğini aktaran Dora, o günlere dair hislerini şu sözlerle paylaştı: "Evet, ben bir grupta yer alıyordum ama grupta da kadın mücadelesini veriyordum. 5 erkek arkadaş var ve siz tek kadınsınız. 8 Mart’a az bir süre kala tek başıma sahne alacağım söylendi. Bu his bile beni çok heyecanlandırdı. Çünkü bir kadın olarak tek başınıza kadınlar gününde sahne alacak ve iradenizi ortaya koyacaksınız. Alanda sadece kadınlar vardı ve ben çok heyecanlandım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Kadınların özgürlüğü için şarkı söylemek bambaşka bir histi. 8 Mart sahnelerinin tarif edilemez bir hissi var. Çünkü orada yok sayılan, şiddete uğrayan kadınların özgürlüğü için söylüyorsunuz. Ve alandaki kadınlardan aldığınız enerji tarif edilmez bir şey oluyor."
'ARTIK KADIN ZAMANI'
Benzer duyguları Newroz kutlamalarında da hissettiğine değinen Dora, "Milyonlara özgürlük şarkılarını söylüyorsunuz ve diyorsunuz ki ‘ben sadece sanatçı değilim, kültür devrimcisiyim.' Mücadeleci ve direnişçi bir sanat yapıyorsunuz. Çünkü toplumun umudunu ve taleplerini dile getiriyorsunuz. Taleplerine cevap olmak istiyorsunuz" dedi. Kürt sanatına ve kadına yönelik saldırılara karşı mücadelesinin her zaman süreceğini vurgulayan Dora, bu yılki etkinliklerde de özgürlük türkülerini seslendireceğini ifade etti. “Mücadelemiz bitmedi” diyen Dora, şöyle devam etti: "Kürtler ve kadınlar özgür oluncaya dek sanatçı olarak bunun mücadelesini vereceğiz. Artık zaman, kadın zamanı. Çünkü kadınlar artık ‘ben varım’ diyor. Sanatta, siyasette her alanda kadınlar var ve çok iyi işler başarıyor."
MA / Eylem Akdağ