Erkek zihniyetine karşı alanlardayız: Kadın özgürlük zamanı

img

HABER MERKEZİ - Devlet-İktidar-erkek anlayışının hak ve hukuk gaspına karşı el ele, omuz omuza 8 Mart alanlarını dolduran kadınlar, birlikte mücadeleyle kazanım ve özgürlüklerine sahip çıkıyor. Erkek düzeninin yol açtığı savaş, sömürü ve doğa talanın protesto edildiği alanlarda, “Kadın özgürlük zamanı” sloganı yükseliyor. 

 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla alanlarda taleplerini dile getiren kadınlar, devlet-iktidar-erkek anyayışının hak ve hukuk gaspına karşı direniyor. Savaş, sömürü ve talan düzenine karşı kazanımlarını korumaya çalışan kadın örgütleri, alanlarda el ele, omuz omuza safları sıklaştırıyor. 
 
Türkiye ve Kürdistan’da patriyarkaya karşı alanlarda seslerini yükselten kadınların eylem ve etkinliklerini anbean aktarıyoruz:
 
21.12 HAKİKATLER ASLA SAKLI KALAMAZ
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şırnak Şubeler Platformu, bir kafede düzenlediği etkinlikle 8 Mart Dünya Kadınları Günü’nü kutladı. Çok sayıda kişinin katıldığı etkinlikte konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şırnak Şubesi Kadın Sekreteri Serap Ok, insanlık tarihinin kendisi aynı zamanda kadının tarihi olduğunu söyledi.  Ok, “Her ne kadar egemenler bu tarihi çarpıtmaya çalışsa da hakikatler asla saklı kalamaz. İlk toplum kadın tarafından varlık buldu, insanı da toplumsal bir varlık olarak tanımlıyor. Bu durumda, insanlığı yaratan kadındır hakikatini görmüş oluruz. Bizlerde patriyarkaya karşı özgürlük ateşini yakan kadınların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz yeni ve güzel bir dünya umuduyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz” dedi.
 
“Jin Jîyan azadî” sloganlarının atıldığı etkinlik, halaylar eşliğinde devam etti.
 
18.30 GELECEĞİMİZİ KARANLIĞA TESLİM ETMİYORUZ
 
Antalya Kadın Platformu, Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Antalya Kadın Platformu üyesi Kadriye Tuğcu, seslerini, öfkelerini emperyalistlere karşı yükselttiklerini belirterek, “Yaşamın her alanında; ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe, yoksulluğa, erkek ve devlet şiddetine, savaşa karşı direnmeye ve örgütlü mücadelemizi büyütmeye devam ediyoruz! Doğaya ve hayvanlara yönelik suçların cezasız bırakılmasını asla kabul etmiyoruz, tüm canlılar için yaşam hakkını savunuyoruz. Yüzyılların Mücadelesiyle kazandığımız haklarımızdan vazgeçmiyoruz, Geleceğimizi sizin karanlığınıza teslim etmiyoruz" dedi.
 
18.21 KADINLAR BUGÜN İSYANDADIR
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Antep'te coşkuyla kutlandı. HDP Antep il binasında yapılan kutlamaya HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar ve çok sayıda kadın katıldı. Saygı duruşu ile başlayan kutlamada konuşan Dündar, 8 Mart'ın kadınlar için direniş günü olduğunu söyledi. Tüm baskılara karşı kadınların alanlarda olduğunu belirten Dündar, "Kadınlar bugün isyandadır, direniştedir. Kimse bizim direnişimizi durduramayacaktır" dedi. 
Yapılan konuşmanın ardından kadınlar çalınan müzikler eşliğinde halaya durdu. Etkinlik atılan sloganlarla son buldu.
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Antep Şubesi de müzik dinletisi düzenledi. Bir kafede bir araya gelen Eğitim Sen Kadın Komisyonu üyeleri, erbaneler ve enstrümanlarıyla "Fadikê" şarkısını seslendirerek, 8 Mart’tı kutladı.
 
18.20 BARIŞI KADINLAR GETİRECEK
 
Malatya Demokratik Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Soykan Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya platform birleşeni onlarca kadın katıldı. “Eşit ve özgür bir yaşam için baharı da barışı da kadınlar getirecek” pankartının açıldığı açıklamada platform adına konuşan Latife Ulutaş, “Kadın cinayetlerinde failleri koruyan erkek devlet ve yargıya karşı mahkeme önlerinde ‘Erkek adalet değil gerçek adalet’ demekten vazgeçmedik. Adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar ile dayanışmadan geri durmadık. ‘Tek bir kadının bile kaybedilmesine, katledilmesine tahammülümüz yok’ dedik, ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sormaktan vazgeçmedik. Cezaevinde cinsel şiddete maruz kaldığını açıklayan Garibe Gezer'in şüpheli ölümü karşısında susmadık. Katledilen tüm kadınlar isyanımızdır diyerek adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi sokaklarda haykırıyoruz” diye konuştu. 
 
Açıklama “Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi” ve “jin jiyan azadî” sloganları ile son buldu.
 
 
18.13 KADINLAR ALKIN VE ZILGITLARLA YÜRÜDÜ
 
İskenderun Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadın Günü dolayısıyla  Boyacılar Parkı'nda bir araya gelerek, "Jin jiyan azadı", "Yaşasın kadın dayanışması", "Yaşasın 8 Mart yaşasın mücadelemiz", "Krizin yükünü çekmeyeceğiz", "İnsanca yaşamak istiyoruz" ve "Erkek adalet değil gerçek adalet" sloganları atıp, alkış ve zılgıtlarla Eski Bit Pazarına erbaneler eşliğinde yürüdü. Yürüyüş sonrası platform adına açıklama yapan Avukat Mehtap Sert, 8 Mart'tın direniş günü olduğunu belirterek, "Bizler bugün bu tarihten aldığımız güçle, kendi deneyimlerimizden aldığımız güçle bir kez daha alanları doldurduk. Dünyanın birçok yerinde kadınlar bugün benzer talepleri haykıracaklar. Bizler de İskenderun’dan kadın dayanışmasını büyütecek, taleplerimizi haykıracak ve günümüzü tüm coşkumuzla kutlayacağız" dedi.
 
Bu sene 8 Mart’ı emek sömürüsünün her geçen gün arttığı, elektriğe, doğalgaza, akaryakıta ve temel tüketim maddelerine gelen zamlarla birlikte karşıladıklarını ifade eden Av. Sert,  "Kadınlar olarak yoksulluğumuza karşı dayanışmamızı büyütmeli, yapılan zamların geri alınması ve temel ihtiyaçların ücretsiz sağlanması için tek ses olmalıyız" şeklinde konuştu. Av. Sert, kadınlara talepleri için ortak mücadele çağrısında bulundu.
 
Etkinlik müzik dinletisi ve halaylarla son buldu.
 
15.56 AYŞEŞAN VE POYRAZ'IN MEZARINA ZİYARET
 
HDP İzmir Kadın Meclisi, TJA, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kürt sanatçı Ayşeşan, HDP İzmir il binasında katledilen Deniz Poyraz ve İstanbul'da evine yapılan baskın sonucu polisler tarafından katledilen Deniz Kortak'ın mezarını ziyaret etti. Buca Kaynaklar Mezarlığı'nda bulunan mezarlarını ziyaret eden HDP ve TJA'lı kadınlara Deniz Poyraz'ın annesi ailesi de eşlik etti. 
 
Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz, dünya kadınların 8 Mart'ını kutlayarak, "Kızım katledilmesiydi oda bugün alanlarda gününü kutlayacaktı. 8 Mart nedeniyle mezarı başında kızımı katledenlerden hesap sorulmasını ve adalet talebimi yineliyorum" dedi. 
 
HDP Buca İlçe Eşbaşkanı Nurşen Ataman, Ayşeşan'ı anarak, büyük bir Kürt kadın dengbej olduğunu, sesinin bütün dünyaya yayıldığını aktardı. Ataman, Ayşeşan'ın mezarı başında Kürtçe şarkılar seslendirdi. Konuşmaların ardından kadınlar mezarının başına çiçek bıraktı.
 
15.37 ‘MEYDANLARI DOLDURMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
 
HDP Adana Kadın Meclisi veTJA, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Ceyhan ilçesinde bulunan Belediyeevleri Mahallesi'nde kadın şöleni gerçekleştirdi. Renga renk yöresel kıyafetleri şölene katılan kadınlar, halay çekti. "Jin jiyan azadı", "Barış, barış" ve "Bijî 8’ê Adare" sloganlarının atıldığı şölene, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ve Barış Annelerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. HDP Ceyhan İlçe Eşbaşkanı Emine Baykara, kadınların 8 Mart’ını kutladı. 
 
HDP'li Tülay Hatimoğulları, demokratik bir Türkiye’yi inşa etmenin kadınların elinde olduğunu belirterek, mücadeleyi büyüteceklerini söyledi. Hatimoğulları, 8 Mart’ın kadınlar için büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.
 
Türkiye’de 40 yılı aşkın bir süreden bu yana devam eden bir savaş olduğunu aktaran Hatimoğulları, “Kürt sorunun bedelini yine en ağır şekilde kadınlar ve analar ödüyor. Bu gün ölen bir gerillanın da annesi gözyaşı döküyor, ölen bir askerin de annesi gözyaşı döküyor. Biz artık bu savaşın bir an önce barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesini istiyoruz. Hiçbir ananın gözyaşının dökülmesini istemiyoruz.  Hangi ana olursa olsun, analarının gözyaşının rengi aynıdır. Bakın geçtiğimiz aylarda bir gencin cenazesi PTT kargosu ile Amed’teki annesine gönderildi. Anne,  PTT’den gelen, o kutunun başında durdu ve içinde oğlunun bedeni vardı. ‘ben her şeye rağmen barış istiyorum’ dedi. Bu çok kıymetli. Bunu Türk anaları da duymalı, bunu Kürt anaları da bunu tüm dünya anaları da duymalı. Analar barış istiyor, kadınlar barış istiyor. Bu coğrafyaya barışı bizler getireceğiz bizler” şeklinde konuştu.
 
Konuşmasını Cumartesi Anneleri’nin selamlayarak devam eden Hatimoğulları, şunları söyledi: “İktidar kadınları siyasetten uzaklaştırmak istiyor. Kadınları evlerine göndermek istiyor. Ama kadınlar her zaman olduğu gibi, yine sokakları, meydanları doldurmaya devam ediyor”  
 
 Şölen müzik dinletisi ve çekilen halaylarla son buldu.
 
14.30 HASTA TUTUKLULARA KART GÖNDERİLDİ
İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Marmara Bölgesinde bulunan cezaevlerinde tutulan hasta tutuklu kadınlara Galatasaray Postanesi'nden kart gönderdi. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “8 Mart dünyada bütün kadınların özgürlük ve mücadele günüdür. Hapishanede olan kadınlarda kendi özgürlükleri ve hakları için mücadele ediyorlar. Biz, onların yaşadıkları sorunları görünür kılmak, yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çekmek istedik. Ve aynı zamanda hapishane de bulunan bütün kadınların, kadınlar gününü kutluyoruz” dedi.
 
14.20 21'İNCİ YÜZYILI KADIN YILIDIR
HDP İl Kadın Meclisi ile Özgür Kadın Hareketi (TJA), "Dem dema azadiya jinan e" şiarıyla "Kadın şöleni" düzenledi. Kente bulunan bir düğün salonunda yapılan şölene, yüzlerce kadın renkli kıyafetleri ile katıldı. Etkinliğin yapıldığı salona "Şenyaşar ailesi için adalet herkes için adalet",  "Tecrit kalksın kapılar açılsın barış konuşulsun" pankartları asıldı. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitiren kadınların anısına saygı duruşu ile başladı. Kadınlar "Şehît namirin", "Jin jiyan azadî", Bijî berxwedana zîndana" sloganları attı. HDP İl Eşbaşkanı Çiğdem Karakeçili, kadınları selamlayarak "21'inci yüzyılı kadın yılıdır. Yeni yaşamı birlikte inşa edeceğiz" dedi. 
 
DBP Parti Meclisi (PM) üyesi Yüksel Mutlu, konuşmasına 365 gündür Adalet Nöbeti tutan Emine Şenyaşar'ı selamlayarak başladı. Mutlu, kadın özgürlük mücadelesinin önemine dikkat çekerek, her günü 8 Mart'a çevirmek gerektiğini belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye'de bugünün resmi tatil olduğunu hatırlatan Mutlu, "Rojava devrimini selamlıyoruz" dedi. Mutlu konuşmasının devamında kadınların bütün baskılara karşı sonuna kadar direneceklerini vurguladı. 
 
Etkinlik sanatçı Nurcan Değirmenci'nin seslendirdiği Kürtçe ezgiler eşliğinde çekilen halaylar ile son buldu. 
 
BARODAN AÇIKLAMA
Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında, baro hizmet binası önünde basın açıklaması yaptı. Baronun hizmet binasına devasa büyüklükte “İstanbul Sözleşmesi yaşatır vazgeçmiyoruz” pankartı asıldı. Onlarca kadının katıldığı açıklamada, kadınlar “Em xwe diparêzin”, “İstanbul Sözleşmesi bizim” yazılı dövizler taşıdı. Açıklamada konuşan Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Gizem Dilara İnal Günhan, kadın cinayetlerine dikkat çekti. Gülistan Doku, Aysel Tuğluk, Garibe Gezer ve Emine Şenyaşar’ın yaşadıklarına değinen Günhan, “Talebimiz tüm kadınların haklarının korunmasıdır” dedi.  Açıklama, alkışlar ile son buldu. 
 
ADIYAMAN 
Adıyaman İl Kadın Platformu, dün kentte evli olduğu erkek tarafından katledilen Remziye Yücel'e ilişkin basın toplantısı düzenledi. HDP Adıyaman İl Örgütü binasında yapılan toplantıda konuşan platform üyesi Fahriye Akbaba, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde kadın cinayeti işlendiğini belirterek, “Remziye Yücel (46), sabah işe gitmek için çıkarken boşanma aşamasında oldukları öğrenilen eşi Zeynal Yücel tarafından öldürüldü. Yasaların etkin uygulamamasından kaynaklı olarak, bile bile gelen şiddete artık isyan ediyoruz” dedi.
 
HDP Adıyaman Kadın Meclisi de, sabah saatlerinde kadınlar ile kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı etkinliği ardından kadınlar HDP il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Yaşasın 8 Mart” pankartının açıldığı açıklamada, kadınlar Aysel Tuğluk ve Deniz Poyraz’ın fotoğraflarını taşıdı. Kadın Meclisi adına konuşan HDP Adıyaman İl Eşbaşkanı Zeliha Karınca, kadın yoksulluğunun kader değil “Bir erkek egemen politikası” olduğunun altını çizerek “KHK eliyle meslekten ihraçlarla, sürgünlerle, ekonomik krizden kaynaklı büyüyen yoksullaştırmayla toplum iradesiz, umutsuz, yoksul bırakılmak istenmektedir” dedi. Remziye Yücel’i anan Karınca, “Kadın düşmanı politika üretenlerden, hukuksuzluğu hakim kılanlardan, cezasızlık ile faillere cesaret verenlerden, koruma kararlarını yerine getirmeyenlerden korkmuyoruz” dedi.
 
Açıklama “Kadın yaşam özgürlük”, “Jin jiyan azadî” sloganları ile son buldu. Açıklamanın ardından tutuklu kadınlara, tebrik kartı gönderildi.
 
13.30 KAZANIMLARA SAHİP ÇIKTIK
 
Adana Barosu Kadın Hakları Merkezi, Adana Adliyesi’nde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Ayça Kara Sığırcı, yasalara ve kazanımlara sahip çıktıklarını belirterek, "Baroların kadın hakları komisyonları ve TÜBAKKOM olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit ve özgür bireyleri olan kadınların insan haklarının ihlaline yol açacak her türlü yasal değişikliğin, uygulama ve anlayışın karşısında, tüm kararlılığımız ve dayanışma duygularımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz" dedi.
 
13.17 DİYARAKIR BAROSU: ÖZGÜRLÜĞÜN SEMBOLÜ
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dair mesajlarını Diyarbakır Adliyesi önünden verdi. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” pankartının açıldığı açıklamaya Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve baro yöneticileri de katıldı. Türkçe ve Kürtçe olarak yapılan açıklamanın Türkçesini avukat Gülcan Çelik okudu. 
 
Kadınların kamusal alanda var olma, oy hakkı, çalışma hakkı, eğitim hakkı ve miras hakkı talebiyle başlayan erkeklerle eşit haklar ve hukuk önünde eşitlik mücadelesinin ulusal ve uluslararası alanda önemli kazanımlar sağladığını belirten Çelik, 8 Mart’ın kadınlar için insani çalışma koşulları talebiyle başlayan ve giderek büyüyen mücadelenin, dayanışmanın, eşitlik ve özgürlük temelinde bir yaşamın sembolü olduğunu vurguladı. Çelik, AKP iktidarın, kadın hakları mücadelesinin yükselişini durdurmak, özgürlüklerini sınırlamak ve muhafazakar politikalarını uygulamak için kazanılmış haklarını tek tek aşındırmaya çalıştığını da ifade etti.
 
Yoksulluk ve hayat pahalılığını durdurmak için başta kadınlar olmak üzere emekçileri koruyacak önlemler alınmasına ihtiyaç olduğunu belirten Çelik, “Bugün hala dünyanın her yerinde kadınların en temel hakları olan yaşam hakları tehdit altında. Bu 8 Mart'ı bir tarafta devam eden savaş diğer taraftan tüm eşitsizliklere karşı büyüyen kadın mücadelesi ve dayanışması ile karşılıyoruz. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere sivillerin öldürüldüğü Suriye, Yemen, Filistin, Afganistan ve devam eden Ukrayna’daki savaştan etkilenen tüm kadınları ve mücadelelerini selamlıyoruz” diye konuştu.
 
Çelik, Türkiye’de Kürtler başta olmak üzere tüm muhalefeti sindirmeye yönelik başvurulan antidemokratik politikaların kadınların kamusal alanda var olma mücadelelerini hedef aldığını ifade etti. Çelik, devamında şunları kaydetti:
 
“Kadın hakları alanındaki çalışmalarıyla bilinen Figen Yüksekdağ, Ayla Akat, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak, Ayşe Gökkan ve isimlerini sayamadığımız yüzlerce kadın aktivist keyfi ve hukuksuz gerekçelerle özgürlüğünden alıkonulmaktadır.  Cezaevinde bulunan tüm kadınların ve hasta mahpusların tahliyesini talep ediyor, bu hukuksuzluğa son verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Kadın hakları ve insan hakları alanında yaptığımız çalışmalar, iktidar eliyle kriminalize edilerek soruşturma ve kovuşturmalara konu olmaktadır. Yargının muhalifler ve kadınlar için iktidarın sopasına dönüştüğü bu koşullarda mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Bugün itibariyle tam 794 gündür kayıp olan Gülistan Doku ve onun şahsında kaybettirilen, akıbeti bilinmeyen kadınların henüz bulunamamasında yaşam hakkı bağlamında pozitif yükümlülüğü olan devleti ve kurumlarını sorumluluk almaya ve etkili bir soruşturma yürütmeye davet ediyoruz. Hayatın her alanında eşitsizliğe ve şiddete karşı mücadelenin meşalesi olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü coşkuyla kutluyor, herkesi eşit ve insanca yaşam için, daha demokratik bir ülke için kadın dayanışması ve mücadelesi etrafında birleşmeye davet ediyoruz.”
 
13.15 MÜCADELE İÇİN SOKAKLARDAYIZ
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Kadın Komisyonu, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Komisyonu Üyesi Fatma Sarıyaroğlu, yoksulluğa, savaşa ve şiddetin her türüne karşı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde mücadele için sokaklarda olduklarını söyledi. Sarıyaroğlu, kadınlar için güvenli yer bir yerin kalmadığını belirterek, “Sokaklar, kentler, haneler, hastaneler, kurumlar, işyerleri… Kadınlar için güvenli bir yer kalmadı. Sokakta öldürülüyoruz, haneler şiddet ve yoksullukla dolu, dolaplar ise boş” diye belirtti. 
  
Aysel Tuğluk gibi birçok siyasi kadın tutuklunun sağlıkların cezaevlerinde kalmaya uygun olmadığı halde,  tahliyelerinin engellendiğini, cezaevlerinin hasta tutuklular için birer işkencehaneye dönüştüğünü kaydeden Sarıyaroğlu, “Garibe Gezer, cinsel şiddete ve işkenceye maruz kaldığı cezaevinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Deniz Poyraz, göz göre göre katledildi. Gülistan Doku iki yıldır kayıp. Şule Çet katledildikten sonra birçok kadın benzeri şekilde katledildi. Cezasızlık olası failleri teşvik etmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
 
Açıklamadan sonra İHD Mersin Kadın Komisyonu ile Mersin Kadın Platformu, siyasi tutuklu kadınlara kart gönderdi.
 
12.10 SEYİT RIZA MEYDANI’NDA: DEM DEMA AZADİYA JİNAN E 
 
Dersim'de kadınlar, toplandıkları Seyit Rıza Meydanı’nda  8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kutlamaya başladı. 
Bu yıl "Dem Dema Azadiya Jinan e" sloganı ile kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programının bölge kentşerindeki adreslerinden biri olan Dersim'de kadınlar, Seyit Rıza Meydanı’nda 8 Mart’ı kutlamaya başladı. Dersim Kadın Platformu tarafından “Yoksulluğa, Eşitsizliğe, Şiddete ve Savaşa Karşı Örgütü Mücadeleye” şiarıyla yapılacak kutlama için kadınlar Sanat Sokağı’nda bir araya gelip, buradan meydana doğru yürüyüşe geçti.
 
Ellerinde “Kadın tutsaklara özgürlük”, “Kadın kadının yurdudur”, “Emeğin gaspına karşı örgütlüyüz”, “Erkek egemenliğine karşı ayaktayız”, “Cezasızlık politikalarına karşı ortak mücadeleye” yazılı dövizler bulunan kadınlar, yine cezaevinde tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk ile milletvekilliği düşürülen HDP’li Semra Güzel’in fotoğraflarını taşıdı.
 
Kadınlar yürüyüşleri boyunca “Jin, jiyan, azadî”, “Yaşasın kadın mücadelesi” ile “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıp, zılgıt çekti.
Seyit Rıza Meydanı’na ulaşan kadınlar, burada çalınan davul ve zurna eşliğinde halay çekerek 8 Mart’ı kutlamaya başladı.
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı. Sêvê’lerden Zarife’lere, Fatê Reş’lerden Sakine’lere kadınların güçlü bir direniş tarihine sahip olduğu belirtilen açıklamada, direniş mirasını devam ettireceklerini kaydedildi. Kadın katliamlarının “cins kırımı”na vardığı ifade edilen açıklamada, “Tarihten bugüne kadar erk devlet aklı ve mevcut iktidar, 22 yıllık pratiği ile bu kadın düşmanlığını adeta besleyen bir pratik içinde. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadın katliamların artmasına sebep olmuştur. İstanbul Sözleşmesi kadınlarındır” denildi.
 
12.00 MARDİN BAROSU: SAVAŞA HAYIR 
Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Mardin Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kadın ve erkek avukat katıldı. Açıklamayı merkez adına Avukat Emine Erboğa yaptı. 
 
Kadınların en temel hakkı olan yaşam haklarından dahi mahrum bırakılmak istendiklerini dile getiren Erboğa, Ukrayna'da devam eden savaşa dikkat çekerek, "Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da en çok kadınlar ve çocuklar mağdur olmakta ve yaşanan süreç, dünya barışını açıkça tehdit etmektedir. Bu durumu kabul etmiyor, tüm taraf devletleri evrensel barışa hizmet etmeye davet ediyoruz" dedi. 
 
Türkiye’de 8 Mart Kadınlar Gününün giderek artan kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin, kadınların şüpheli ölümlerinin gölgesinde karşılandığını belirten Erboğa, "İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin irade, bugün kadınların nafaka hakkı dahil olmak üzere Medeni Yasa’da yer alan birçok hakka da yönelmiştir. 6. Yargı Paketi ile kamuoyunun gündemine gelen nafaka hakkının süreye bağlanması ve boşanmalarda 'aile arabuluculuğu'nun getirilmesine ilişkin kabul edilemez söylemler ve yasal girişimler, kadın kazanımlarının kaybına yol açacağı gibi kadınların yaşam haklarına da saldırı oluşturacaktır" dedi. 
 
Medeni hakların kullanılmasında kadının karşısına çıkan engellerin ortadan kaldırması çağrısı yapan Erboğa, "Bizler; nafaka hakkımızdan, Medeni Yasa ile tanımlanmış haklarımızdan ve kazanımlarımızdan hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizin altını çizerek, bu hususları tartışmaya açmanın; şiddet olaylarının ve kadın cinayetlerinin artmasına yol açmaktan başka bir sonuç yaratmayacağını belirtiyoruz. Kadınların hak mücadeleleri sonucunda elde ettiği kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü girişimin karşısında olacağımız gibi bu kazanımların silinmesine izin vermeyeceğimizi açıkça beyan ediyoruz" dedi.