İSTANBUL - Marmara Bölgesi Kadın Konferansı’nda konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, tüm saldırılara rağmen yeni bir yaşamı kurma hedeflerinden vazgeçmediklerini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 4’üncü Büyük Merkezi Kadın Konferansı öncesi Marmara Bölgesi Kadın Konferansı’nı İstanbul’da gerçekleştirdi. HDP Bağcılar İlçe Örgütü’nde yapılan konferansa, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri Pero Dündar, Züleyha Gülüm ile Marmara Bölge Sözcüsü Semiha Şahin, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul İl Eş Sözcüsü Aynur Cengiz ve bileşen partilerin temsilcilerinin yanı sır bölge kentlerinden çok sayıda kadın katıldı.
Konferans salonuna, Kürtçe ve Türkçe "Em di azadiyê de di têkoşînê bi israr de bi biryar in", "Erkek devlet şiddetine, savaşa yoksulluğa karşı her yerdeyiz" pankartları asıldı. Saygı duruşunun ardından divana, Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, HDP İstanbul Kadın Koordinasyonu üyesi Semiha Şahin, Mardin Milletvekili Pero Dündar ile HDP Gençlik Meclisi üyesi Gönül Taşkın seçildi.
KADINLAR FAŞİZME EN BÜYÜK BARİKAT
Konferansın açılış konuşmasını yapan Başaran, önümüzdeki süreçte izleyecekleri yol haritasına dair bilgilendirmede bulundu. HDP’li kadınlar olarak mücadeleyi ve örgütlenmeyi esas alarak çalışmalarını yürüteceklerini belirten Başaran, “Bu günde iki buçuk yıllık süreç içerisinde, sokakta, alanlarda, parlamentoda ve yaşamın tüm alanlarında yaşadıklarımızı, ördüklerimizi nasıl örgütleyeceğimizi hep beraber tartışacağız. Buradan güçlü tartışmaların çıkacağına inanıyorum. HDP olarak biraz gecikmeli de olsa Haziran sonunda büyük kongremizi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 2015 yılından 2022 yılına geçen sürede partimize dönük sistematik saldırılara rağmen geri adım atmadık. En son genel merkezimize kadar girilerek saldırılmasına rağmen HDP Kadın Meclisi olarak mücadelemizi sürdürdük. Bu yönelimlerin HDP’nin kadın partisi olmasından kaynaklı olduğunu biliyoruz. Bugün faşizmin kendini kurumsallaştırmaya çalıştığı iktidarın karşısında en büyük barikat biziz. Aldığımız miras ve direniş mücadelesi, perspektifi doğrultusunda kadın konferansımızı gerçekleştireceğiz” dedi.
MÜCADELEDEN VAZGEÇİLMEDİ
7 yıllık süreç içerisinde kadın örgütlerine yönelik saldırıların hız kesmeden devam ettiğini vurgulayan Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede direnen, faşizmin kurumsallaşmasına engel olmaya çalışan herkesi engellemeye çalışıyorlar. Özgürlükten eşitlikten yana tüm kurumlara karşı saldırılar gerçekleşti. Bu saldırılar Roza Kadın Derneği’nde kendini gösterdi. En son yine Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP) açılan kapatma davasıyla kendisini gösterdi ve en nihayetinde dün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 4 yıl 11 aylık cezayla da iktidar, faşizmin karşısında mücadele edenleri, direnenleri, en fazla da kadınları hedef almaktan vazgeçmeyeceğini, bunu sürdüreceğini bir kez daha göstermiş oldu. Ama HDP Kadın Meclisi, Kürt Kadın Hareketi, Türkiye Feminist Kadın Hareketi olarak bu 7 yıllık süreçte faşizmin bütün saldırılarına rağmen yeniyi kurmaktan vazgeçmeyeceğimizi her alanda ifade ettik. İktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğinde ‘Sözleşme bizimdir, vazgeçmeyeceğiz’ diyerek sokağa çıktık. Şu anda Meclis’te getirmek istedikleri yeni yasayla erkeklere tekrar ve tekrar pişmanlık adı altında zırhlar kurmak istediklerinde parlamentoda bunun mücadelesini vermeye devam ettik.
2022 YILI HEDEFLERİ
Türkiye’de, karşımızda kendisini kurumsallaştırmaya çalışan bir faşizm var. Cinsiyetçi, milliyetçi, erkek egemen, tekçi bir rejim karşısında HDP, çoğulculuğu, kadın özgürlükçü sistemin öncülüğünü yapan bir parti olarak mücadele etti. 2022 yılını kendimizi daha da örgütlediğimiz ve bunun atılımını yaptığımız bir yıl olarak değerlendiriyoruz. Bugün de burada hep beraber, bu yeniyi nasıl daha güçlü kurabiliriz, yeni yılı daha güçlü nasıl örgütleyebiliriz, bu saldırıların karşısında dayanışmamızı ve ittifakımızı daha büyük nasıl örgütleyebiliriz, iktidarın yürütmüş olduğu savaş siyasetinin en büyük faturaları her zaman biz kadınlara çıkartılıyor. Ekonomi faturasını da bizler ödüyoruz, yine militarizmin örgütlenmesinin yanında örgütlenen cinsiyetçiliğin faturasını en fazla bizler ödüyoruz.
21-22 MAYIS’TA BÜYÜK KONFERANS
Savaş siyasetine karşı hep beraber mücadeleyi nasıl örgütleyebileceğimize dair tartışmalar yürüteceğiz. Bugün geniş değerlendirmeler ve tartışmalar yapacağız. Bugün burada yürüteceğimiz tartışma ve ortaya koyacağımız perspektif, yarın karmanın önüne bir yol haritası olarak gidecek. Bütün bölgelerde yaptığımız tartışmalar sonrasında bugün Ege, Serhat ve Marmara olmak üzere üç bölgede kadın konferanslarını gerçekleştiriyoruz. 17’sinde bütün bölge konferanslarımız bitmiş olacak. 21-22 Mayıs’ta kadınlar olarak büyük konferansımızı gerçekleştireceğiz. Kongreye hangi karar, fikirlerle ve yol haritasıyla gideceğimizi büyük konferansımız olan 21-22 Mayıs’ta netleştireceğiz. Büyük bir moral ve dirençle yeni döneme dair tartışmaları yürüteceğiz. Konferanslarımızı örgütlerken, binken milyonlar olduğumuzu, bu milyonların da Büyük Kongre’de toplanarak, HDP etrafında kenetleneceğini kadınlar cephesinden de bir kez daha göstermiş olacağız. İnanıyoruz ki güçlü değerlendirmeler olacak.”
Konferans, konuşmanın ardından basına kapalı olarak devam etti.