Kadınlar Gemlik Yürüyüşü’ne çağırdı: Tecrit sadece Kürtlerin sorunu değil

  • kadın
  • 09:00 9 Haziran 2022
  • |
img
İSTANBUL - Tüm Türkiye'yi saran tecridin sadece Kürtlerin sorunu olmadığını belirten TJA aktivistleri, Türkiye’nin demokratikleşmesi için Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı. 
 
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde 23 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 12 Haziran’da Bursa’nın Gemlik ilçesine gerçekleştirilecek yürüyüşün hazırlıkları devam ediyor. Sağlığı, koşulları, güvenliği ve yaşamına dair bilgi edinmemesi üzerine harekete geçen Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (Tevrgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek ve tecride karşı 12 Haziran’da Gemlik’e “Büyük Yürüyüş” gerçekleştirecek. 
 
“Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyoruz” şiarıyla yapılacak yürüyüşe bir çağrıda TJA aktivistlerinden geldi.
 
AMAÇ ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ
 
TJA aktivisti Seyri İpek, yürüyüşün Türkiye halkları için önemine vurgu yaptı. Öcalan'a yönelik politikanın tecridi aştığını kaydeden İpek, “Kürt Halk Önderi Öcalan ile hiçbir şekilde bir temas sağlanmıyor. Aile ve avukatlarıyla hiçbir şekilde görüştürülmüyor. 12 Haziran’da yapacağımız yürüyüş Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve ablukanın derhal kaldırılmasına yöneliktir. İmralı’da başlayan tecrit bütün Türkiye halklarına yayılarak, ülke bir bütün olarak tecrit altına alındı. İmralı’da başlayan bu tecrit önce İmralı’da kalkmalı” diye belirtti.
 
KRİZİN NEDENİ İMRALI TECRİDİ
 
Türkiye’deki yaşanan siyasal ve ekonomik krizin temel nedenin İmralı tecridi olduğunu belirten İpek, başta cezaevleri olmak üzere tüm toplumun tecrit edildiğinin altını çizdi. Demokrasi için mücadele ettiğini söyleyen herkesi tecrit gerçekliğinin farkına vararak, Gemlik Yürüyüşü’nü sahiplenmeye çağıran İpek, “Kürtlerin diline, kimliğine ve iradesine bir saldırı konsepti devrede. Büyük bir soykırım politikası uygulanıyor. Bunun yanı sıra Türkiye'de, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı siyasal ve ekonomik kriz var. Yaşanan bu kriz ve baskı atmosferi halkı nefes alamaz duruma getirdi. Tüm bu sorunların çözümü adil, demokratik ve eşitlikçi bir Türkiye ile mümkündür. Türkiye'nin demokratikleşmesi ise, Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğüne bağlıdır. Bu yüzden Gemlik Yürüyüşü aslında tüm halklar açısından önemlidir” dedi.
 
‘ÖCALAN KADINLARIN YOLDAŞI’
 
Gemlik Yürüyüşü ve Öcalan’ın fiziki özgülüğünün kadınlar açısından önemine işaret eden İpek, şöyle dedi:“Daha önce de Gemlik yürüyüşleri yapılmıştı. O zamanda tecrit ve abluka vardı fakat o zamanlar Öcalan ile kısmi de olsa bir temas vardı. Ancak şimdi hiçbir şekilde haber alınamıyor. Bu yüzden Gemlik Yürüyüşü çok önemli. Özellikle biz kadınlar için Öcalan farklı bir yerde duruyor. Çünkü kadınların yoldaşıdır. Öcalan Kürt kadın mücadelesinin mimarıdır. Mücadele, Kürt halk önderinin felsefesi ve perspektifiyle bu güne geldi. Öcalan, ‘Kadın özgür olmadan toplum özgür olmaz’ diyor. Bu sözü kadının toplumdaki yeri ve önemini çok net anlatıyor. Çünkü toplum önce kadının elinden geçiyor. Dolayısıyla kadınlar, topluma eşitliği, adalet ve özgürlüğü getirecektir.”
 
‘TECRİT SADECE KÜRTLERİN SORUNU DEĞİL’
 
Öcalan’ın Türkiye’ye ve Ortadoğu halklarına yeni bir yol haritası sunduğunu dile getiren İpek, “Öcalan’ın fikriyatı ile başta Kürt sorunu olmak üzere Ortadoğu’da birçok sorunun demokratik çözümler bulacağına inanıyorum.  Türkiye'deki demokrasi güçleri, Öcalan üzerindeki tecridi ciddi anlamda gündemlerine almalı ve yoğunlaşmalıdır. Bu yüzden 12 Haziran’da yapacağımız yürüyüşe sadece Kürtler değil ‘demokratım’ diyen herkesin sahip çıkması gerekiyor. İnsanca bir yaşam ve bu ablukanın kaldırılması için herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz” dedi.
 
‘TÜM TÜRKİYE TECRİT ALTINDA’
 
Öcalan'ın sadece bir kişi olmadığını bugün milyonların iradesini temsil ettiğini belirten TJA aktivisti Fatma Alpaydın da, halkın tecridi kırmak için Gemlik’e yürüyeceğini dile getirdi. Alpaydın, “Tüm Türkiye’de bir tecrit var. Cezaevlerinde, sokakta, işyerlerinde her yerde tecrit var. Halk artık nefes alamaz duruma geldi. Türkiye'deki ekonomik kriz derinleşirken, öbür taraftan halklar, gözaltı ve operasyonlarla sindirilmek isteniyor. İktidar, yaşanan bu krizleri, sorunları çözmek yerine savaş politikalarına sarılıyor. Bu savaş ve tecrit politikalarında karşı direnmeye devam edeceğiz. Bu yürüyüş ile tecridi kırmak ve barışın gelmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘ÖZGÜRLÜĞÜN YOLU İMRALI'DAN GEÇİYOR’
 
“Öcalan üzerindeki tecrit, kırılmazsa bu ülkede demokrasi ve barış gelmez” diyen Alpaydın, demokrasi ve özgürlüğün yolunun İmralı’dan geçtiğini vurguladı. Alpaydın, “Bu da ancak tecridin kırılmasıyla mümkündür. Kürt halkı bu yüzden direniyor. Bu karanlık dönemin aydınlığa çıkması için birlikte mücadele etmek zorundayız. Çünkü şuanda faşizm tüm kurumlarıyla başta Kürt halkı olmak üzere tüm demokrasi güçlerine saldırıyor, gözaltı ve tutuklamalarla sindirmeye çalışıyor. İktidar her yerden sıkışmış durumda, sıkıştıkça kadınlara saldırıyor, öğrencileri gözaltına alıyor, emekçilerin haklarını gasp ediyor. Bu iktidarın Türkiye halklarına savaştan başka verecek hiçbir şeyi kalmadı. Bu yüzden Türkiye'nin geleceğini, eşit, özgür ve adil bir yaşam hayali kuran herkesin bu yürüyüşte bizimle yan yana yer alması gerekiyor” çağrısında bulundu. 
 
‘GÖZALTILAR YÜRÜYÜŞÜ ENGELLEYEMEYECEK’
 
Programı açıklandıktan sonra Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik yapılan baskın ve gözaltı operasyonlarının yürüyüşü engellemeye dönük olduğuna işaret eden Alpaydın,  tüm baskılara rağmen yürümekte kararlı olduklarının altını çizdi. AKP-MHP iktidarının yönetememe krizini tecridi derinleştirerek ve Kürt halkına yönelik savaş politikasını devreye sokarak aşmaya çalıştığını belirten Alpaydın, ekledi: “İktidarın tek amacı Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldırmak ve Kürtlerin statü sahibi olmasını engellemektir.  En son yapılan operasyonda Gemlik’e yürüyüşümüzü engellemeye dönüktür. Ne baskılar ne de gözaltılar bizi yürüyüşümüzden vazgeçiremez. Tüm baskılara rağmen yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz.” 
 
MA / Esra Solin Dal