MERSİN - Mor Dayanışma, 3. Türkiye Kadın Konferansı’na hazırlanıyor. Dayanışmadan Ayşegül Temürr, “Gelin hep birlikte sorunlarımızı ve çözüm önerilerini tartışalım, mücadelemizi yükseltelim” çağrısında bulundu.
Mor Dayanışma, 11-12 Haziran’da “Eşit, özgür, sömürüsüz bir dünya için şimdi bir adım daha atma zamanı” şiarıyla 3’üncü Kadın Konferansı’nı düzenlemeye hazırlanıyor. İki gün sürecek konferans, 11 Haziran’da İstanbul Şişli Belediyesi Derviş Eroğlu Kültür Merkezi’nde, 12 Haziran’da ise Bostancı Birleşik Metal-İş Sendikası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. Birçok kadın ve demokratik kitle örgütlerinin katılması beklenen konferansta, kadınların ülkede yaşadıkları sorunlar ve verdikleri mücadele tartışılacak.
Mersin’de konferans öncesi mahallelerde çalışma yürüten Mor Dayanışma Üyesi Ayşenur Temür, kent yerelinde kadınların yaşadıkları sorunları ve konferansa dair değerlendirmede bulundu.
AMAÇ KADININ GÖRÜNÜRLÜĞÜ
Mor Dayanışma’nın amacının kadın olmaktan kaynaklı sorunlara birlikte çözüm üretmek olduğunu belirten Temür, mahallelerde örgütlenmeye çalışan her kadının ihtiyaç ve sorunlarına çözüm aradıklarını söyledi.
Mersin’de de mahalle çalışmaları yürüttüklerin kaydeden Temür, “Mersin çok kozmopolit bir şehir. Her türlü insana, farklı gelir gruplarından insana denk gelebiliriz ve bu yüzden Mersin’de kadınların yaşadıkları sorunlar çok fazla. Tarım işçiliğinin en çok burada olmasından kaynaklı tarım işçisi kadınların yaşadıkları birçok sorun var. Her alanda olan kadın emeği ne yazık ki çok az görünüyor. Örneğin; ev işçisi kadınlar sigortasız ve güvencesiz bir şekilde çalıştırılıyor” dedi.
MÜLTECİ KADINLARIN SORUNLARI
Mersin’in aynı zamanda mültecilerin çok yoğun olduğu bir kent olduğunu dile getiren Temür, birçok sorun ve hak ihlaliyle karşı karşıya olan mülteci kadınların yaşadıkları çadır koşullarından dolayı da çeşitli hastalıklara yakalandıklarını belirtti. Temür, "Bu çadır kentlerde taciz ve tecavüze maruz bırakılıyorlar. Kadınlar, regl dönemlerinde ped, temiz suya ulaşamıyorlar. Bir çok mülteci kadın, Mersin genelinde düşük ücretle hatta bazen ücret almadan çalıştırılabiliyor. Yine seks işçiliğine zorlanıyor, bedenlerine başkaları tarafında el konuluyor ve çok büyük sömürüye maruz kalıyorlar. Biliyoruz ki savaşlar en fazla kadınların hayatlarında derin izler bırakıyor. Bu konferansta özellikle mülteci kadınların sorunlarına çözüm önerileri sunacağız” ifadelerini kullandı.
SIĞINMA EVLERİ VE KAPASİTELERİ YETERSİZ
Mersin’de başka bir sorunun ise sığınma evlerinin yetersizliği olduğunu söyleyen Temür, “Bugün 30 bin nüfusu olan her belediyenin kadın sığınma evi açmak gibi bir zorunluluğu var ancak kentte bugün çok az kadın sığınma evi var. Belediyeye, ‘neden açmıyorsunuz’ diye sorduğumuzda ‘şiddete maruz kalan kadınlara denk gelmiyoruz’ cevabını alıyoruz. O yüzden Mersin’de öncelikli taleplerimizden biri kadın sığınma evleri olacak. Kadınların istihdam edilmesini ve ayrıca iş yerlerinde tacize, mobbinge maruz bırakılmadan çalışabilmeleri için mücadele veriyoruz” diye belirtti.
KONFERANSA KATILIM ÇAĞRISI
İktidarın örgütlü kadından korktuğunu ifade eden Temür, korktuğu için de şiddete karşı mücadele eden kurumlara saldırdığını söyledi. Temür, şöyle devam etti: “Sanıyorlar ki kadın mücadelesi saldırılarla bitecek. Bugün, Kürt Kadın Hareketi’ne saldırmaları da bu yüzden. Mor Dayanışma olarak sadece sokaklarda, evlerde ve atölyelerde örgütlenmiyoruz . Kadın hareketleriyle bir araya gelerek, ideolojik ve teorik bir zemin oluşturmaya çalışıyoruz. Yaptığımız konferanslarda, Mor Dayanışma’nın sosyalist feminist perspektifiyle diğer kadınlarla ortak bir zeminde buluştuğumuz yerlerdir. 11-12 Haziran’da bütün kadınları, İstanbul’da gerçekleştireceğimiz Mor Dayanışma 3’üncü Olağan Konferansımıza çağırıyoruz. Gelin hep birlikte bu konferansta sorunlarımızı ve çözüm önerilerini tartışalım. Oradan bir sonuç bildirgesiyle çıkalım ve bundan sonraki kadın hareketlerine de hep birlikte yön verelim, mücadelemizi yükseltelim.”
MA / Mukadder Akyol