6 aylık hamile kadına elektronik kelepçe

  • kadın
  • 09:06 13 Haziran 2022
  • |
DİYARBAKIR - Eşi tutuklanan kendisine de elektronik kelepçe takılan 6 aylık hamile Tansu Işıklı, zorlu bir hamilelik geçirdiğini belirterek, elektronik kelepçenin çıkarılmasını istiyor.  
 
Mezopotamya Ekoloji Derneği aktivisti Vahap Işıklı, “örgüte üye olmak” gerekçesiyle 5 Mayıs’ta tutuklandı ve Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Vahap Işıklı’nın eşi Tansu Işıklı’ya da “örgüt propagandası” nedeniyle yurt dışı yasağı ve elektronik kelepçe takılması ve adli tedbir kapsamında serbest bırakılmasına karar verildi. Hamilelik döneminin 6’ncı ayında olan Işıklı, 31 Mayıs’tan beri elektronik kelepçe ile yaşıyor. 
TACİZ BOYUTUNA VARAN UYGULAMALAR
 
Diyarbakır merkez sınırını kapsayan dolaşım serbestliği ile sınırlı olan elektronik kelepçeyle yaşayan Işıklı, kelepçenin sinyalinin kimi zaman çekmediğini söyleyerek, “Bu kelepçe takıldığından beri evin içinde olmama rağmen çekmiyor. Mutfaktan odaya olan kadar ki bir mesafede bile çekmeme durumu var. Çekmeme durumu olunca da ekipler direk benim cep telefonumu arıyor. Bazen de kardeşimin telefonunu ya da eşimin akrabalarının telefonunu arayarak beni soruyorlar. Bazen günde 6-7 defa arıyorlar. Bazen gece 01.00’da bazen sabah 06.00’da arıyorlar. Diyelim ki cihaz 3 saat şarjda kaldığında bunun yerini değiştirmen gerekiyormuş. Bunu gece de yapman gerekiyor yani. Bir nevi cihaza bebek muamelesi yapacaksın. Gece uyanacaksın farklı bir yere bırakacaksın. Ben bazen gece uyanıyorum yanı başımda pencere kenarına bırakıyorum. Beni arayıp, ‘Şuanda çekmiyor başka bir yere geçebilir misiniz?’ diyorlar. Gece saat 02.00’da ben nereye geçebilir ki. Veya adliyeye gidiyorum, ‘Adliyede pencereye çıkabilir misiniz?’ diyorlar. Adliyede pencere yok, yaptıkları taciz boyutuna varan uygulamalar” diye anlattı.  
 
'EŞİM KAPALI, BEN AÇIK CEZAEVİNDEYİM' 
 
Türkiye’de insanların birçok adaletsizliğe ve hukuksuzluğa uğradıklarının altını çizen Işıklı, “Özellikle de kadın olarak bu haksızlıkları yaşıyoruz. Kelepçe ayağımda görünür biçimde ise bir günde en az on kişi bana ‘Neden bunu taktınız?’ diye soruyor. İnsanlar bana bu kelepçeyi sorduklarında şunu söylüyorum, ‘Eşimi cezaevine bıraktılar, beni de dışarıda açık cezaevine bıraktılar.’ Türkiye’nin her şeyi böyle ayaklar altındayken sadece düşüncesini açıklamak isteyen ya da haykırmak isteyen insanların yakalayabildiklerini düşünüyorlar. Yakalayamadıklarını da dışarıda bu şekilde kelepçeliyorlar.  Bu kelepçe ayağımda olduğu için çok dışarı çıkmama taraftarıyım. İnsanların tuhaf bakışları var bana karşı. Bu açıdan rencide edici bir alet olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. 
 
'ZORLU BİR HAMİLELİK GEÇİRİYORUM' 
 
Adli kontrolün imza ya da farklı uygulamalarla yapılabileceğini talep eden Işıklı, “Bunu farklı bir şekilde uygulayabilirlerdi. İmzaya çevirebilirlerdi. Ben şuan 6 aylık hamileyim. Bir yere gidebilecek halde değilim. Eşim tutuklandı, 
7’nci aydan sonra da hamilelikte yolculuk yapmak çok riskli. Bu durum beni çok etkiledi. Böyle bir yasağım olmasaydı en azından bu ay içerisinde kendisini ziyaret edebilme şansım olurdu. Talebim için bir sürü resmi işlem yapmam lazım. Hamilelik sürecim çok zor geçiyor, hem bedensel hem de ruhsal olarak zorlanıyorum. Bu yüzden bu aletin çıkarılmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu. 
 
MA / Eylem Akdağ