DİYARBAKIR - Mahkeme, Rosa Kadın Derneği davasından yargılanan avukat Elif Tirenç İpek Ulaş'a başka bir dosyadan verilen takipsizlik kararı için Cumhuriyet Savcılığına takipsizliğin kaldırılmasını ima eden bir karara imza attı.
Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Elif Tirenç İpek Ulaş’ın dernek faaliyetleri suç sayılarak hakkında "örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla açılan davanın 5’inci duruşması Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Ulaş ve avukatları hazır bulunurken, duruşmayı Ulaş'ın çok sayıda meslektaşı izledi.
Mahkeme başkanı, yargılaması süren Ulaş hakkında açılan başka bir soruşturmanın, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararıyla sonuçlandırıldığını aktardı. İddia makamı, bir önceki duruşmada sunduğu ceza talepli mütalaasını yeniledi.
Mütalaaya karşı savunma yapan Ulaş, "Biz mütalaa verildiği için karar verilecek beklentisiyle geldik. Rosa Kadın Derneği ve bütün kadınlar üzerindeki bu yargı tacizinin biran evvel bitmesi gerekmektedir. Bahse konu soruşturma hakkında ise savcı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Yargı tacizinin üzerimde yaratmış olduğu etkinin son bulmasını istiyorum. Davanın bugün karara çıkmasını istiyorum. Ayrıca bizim de mevcut bir tanığımız hazırdır. Tanığın dinlenmesini talep ediyoruz" dedi.
Ulaş'ın avukatı Asya Cemre Işık, dava dosyasında ceza çıkarılacak bir delilin mevcut olmadığını söyledi. Takipsizlik kararı verilen soruşturmanın beklenmesi kararına tepki gösteren Işık, iddia makamının mütalaasında yer verdiği açık tanık ifadesinde müvekkilleri hakkında bir beyan olmadığına dikkat çekti.
Avukat Gurbet Gözde Engin de takipsizlik kararı verilen soruşturmanın beklenmesi kararına tepki gösterdi.
Avukat Newroz Uysal ise, dava dosyası hakkında üç ay önce mütalaa verildiğini, davanın üzerinden ise bir yıl geçtiğine işaret ederek, araştırma yapılacak bir hususun kalmadığını dile getirdi. Ulaş'ın sanık kürsüsünde olmasının tek nedeninin aktivist ve hak savunucusu kimliği olduğunu ifade eden Uysal, "Rosa Kadın Derneği’ne üyeliğinden dava açıldı. İçerisinde yer aldığı dernek yöneticiliğiyle ilgili hiçbir etkinliğin örgüt üyeliği veya yardımı ele alabilecek, iddianame hazırlanabilecek bir somut delil yoktur. Buna rağmen 1 yıldır kovuşturma sürüyor. Dosyadaki tanığın müvekkil ile ilgili bir beyanı yoktur. Müvekkille hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen tanık beyanı dosya arasına alınmıştır. Artık bu dosyada karar verilmelidir" diye konuştu.
'EŞİMİN VERDİĞİ BEYAN DOĞRU DEĞİLDİR'
Verilen uzun aranın ardından mahkeme heyeti, Ulaş ve avukatlarının dinlenmesini talep ettiği tanığın dinlenmesine karar verdi. Tanık Hatun Yıldız, "Elif hanımı Rosa Kadın Derneği’nden tanıyorum. Eşimden şiddet gördüğüm için ondan ayrılıp Diyarbakır’a ailemin yanına geldim. Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneği’ne gittim, şiddet gördüğüm için benimle ilgilendi. Ben herhangi bir örgütsel faaliyetine tanık olmadım. Eşimle aramda boşanma davası devam ediyor. Ancak kendisi adres vermediği için boşanamıyoruz. Eşimin verdiği hiçbir beyan doğru değildir" şeklinde beyanda bulundu.
TAKİPSİZLİĞİN KALDIRILMASI İMASI
Mahkeme heyeti, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak, takipsizlik kararı verilen soruşturma hakkında, takipsizlik kararının kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak iddianame düzenlenecek ise mahkemeye birleştirme talepli olarak gönderilmesi için müzakere yazılmasına karar verdi.
Mahkeme bir sonraki duruşma için 22 Eylül'e gün verdi.