İSTANBUL - HDP’nin “Çözüm Biz’de” mitingine katılım çağrısında bulunan kadınlar, “Bir arada sesimizi yükseltirsek, bütün bu hukuksuzluklara karşı hep birlikte çözüm aramış olacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, “Çözüm Biz’de Savaşlara ve Sömürüye Hayır” şiarıyla 7 Ağustos’ta Kartal Meydanı’nda düzenleyeceği miting için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. İstanbul’da bulunan siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri, savaş politikalarının yanı sıra ekonomik krizin derinleştiği, kadına yönelik şiddet ve katliamların arttığı bir süreçte HDP’nin gerçekleştireceği mitinge dair konuştu.
SORUNLARIN KAYNAĞI İMRALI TECRİDİ
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Eş Sözcüsü Dilber Demir, ülkede her alanda yaşanan krizin Halkların Demokratik Partisi (HDP) dışında Meclis’teki hiçbir partinin gündeminde olmadığını belirtti. Yaşanan krizlerin temel nedenin iktidarın İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan tecrit politikası olduğunu söyleyen Demir, “Bugün İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde uygulanan ağır tecrit bütün topluma, cezaevlerine yansımış durumda. Bu tecrit ortadan kalkmadığı sürece, toplum özgür olamaz. Her birimiz tecrit altındayız. Her birimiz bu sömürüye, katliama maruz kalıyoruz” diye belirtti.
‘ÇÖZÜM HALKLARDA’
Böylesi karanlık bir tabloda HDP’nin “Çözüm Biz’de” diyerek alanlara çıktığını ifade eden Demir, halka şu çağrıyı yaptı: “Kartal Meydanı’nda bir araya gelip, sözümüzü söyleyelim. Taleplerimizi dile getirelim. Çünkü halk olarak, toplum olarak çözüm hepimizde olacak. Dolayısıyla bir arada sesimizi yükseltirsek bütün bu hukuksuzluklara karşı hep birlikte çözüm aramış olacağız” dedi.
‘DESTEK VERELİM’
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, iktidarın yıllardır sürdürdüğü savaş ve sömürü politikalarından dolayı bugün derin bir ekonomik krizle karşı karşıya olduklarını dile getirdi. HDP’nin düzenleyeceği mitingde “savaşa ve sömürüye hayır” şiarı etrafında buluşma çağrısı yapan Doğan, “Toplumsal kesimlerin, demokrasi ve hak arayıcılarının bir arada olup bu çağrıyı dillendirmeleri olumlu bir yaklaşım. Bizlerinde, demokrasi, eşitlik, adalet talebine ve ‘savaşa hayır’ diyen politikalara destek vermemiz gerekir. Herkesin, iktidarın topluma savaş ve sömürüden başka hiçbir şey vaat etmediğini anlaması lazım” dedi.
‘HDP HALKLARA UMUTTUR’
Ankara’da cemevi ve Alevi kurumlarına yönelik gerçekleşen saldırıları hatırlatan Doğan, iktidarın yürüttüğü ayrımcı, ötekileştirici ve kutuplaştırıcı siyasete karşı HDP’nin her kesimi kucaklayan, bütünleştirici bir politika izlediğini söyleyerek, ekledi: “HDP dışında iktidarın yaptıklarına ‘hayır’ diyen, onaylamayan bir muhalefet kesimi göremiyoruz. ‘Biz gelirsek daha iyi olacak’ diyorlar. Ama siz neye geliyorsunuz? Geldiğinizde ne yapacaksınız? Topluma ne vaat ediyorsunuz? Bunun karşılığını HDP dışındaki partilerde göremiyoruz. HDP’nin topluma umut olduğunu görüyoruz. Özellikle gençliğe, ‘umudunuzu dışarıda değil, içeride mücadeleyle yükseltelim’ çağrısı ve ‘savaşa hayır’ demesiyle umut oluyor. Bu anlamda ‘evet çözüm bizde, ellerimizde’ deme noktasında haklı yerde durduklarını düşünüyorum.”
‘3’ÜNCÜ CEPHEYİ TARİF EDİYOR’
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Başkanı Hatice Deniz Aktaş, HDP’nin sokaklarda halkla beraber mücadele eden bir parti olduğunu vurguladı. HDP’ye dönük saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde “Çözüm Biz’de” diyerek, miting kararı almasının önemine değinen Aktaş, “Hala milletvekillerin, vekilliklerinin düşürülmesi için uğraşılıyor. Özellikle kadınlar üzerinden verilen bir savaş politikası, kadın düşmanı politikaların yürütülmesi… İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının durdurulması talebi Danıştay tarafından reddedildi. Buralardan da baktığımızda iktidarın kadın, Kürt, işçi, emekçi düşmanı politikalarını görüyoruz. Aynı zamanda savaş politikalarıyla, son günlerdeki Zaxo katliamıyla beraber sivillere karşı yaptığı katliamları da gördük. O yüzden HDP’nin aldığı miting kararı çok önemli bir yerde duruyor. Bugün AKP faşizmi, işçi, emekçi, Kürt düşmanı bir politika izliyor. Muhalefet ise, iktidarın bu savaş politikalarına su taşıdığını görüyoruz. Bu bakımdan hem Cumhur hem de Millet İttifakının bir çözüm olmayacağını görüyoruz. HDP’nin bugüne kadar ki politikaları çözümden yana oldu. Aslında tam da 3’üncü cephe diye tarif ettiğimiz bir cepheye işaret ediyor ve çözümün buralarda olduğunu belirtiyor” ifadelerini kullandı.
‘SAVAŞA HAYIR DİYELİM’
Mitinge katılım çağrısı yapan Aktaş, “İşçi, emekçi ve Türkiye halklarının bu mitinge destek vermesi çok önemli bir yerde duruyor. Bu savaş ve ateş hepimizi yakacak. Bu bakımdan da baktığımızda sokakta olmak, savaşa ve işgal politikalarına karşı durmak hepimizin en önemli görevi. O yüzden Türkiye halklarını, işçileri, emekçileri, kadınları mitinge sahip çıkmaya ve savaş suçlarına karşı ‘savaşa hayır’ demeye çağırıyoruz” dedi.
‘ALANDA BULUŞALIM’
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Çiğdem Özbaş ise, HDP’nin “3’üncü Yol” siyasetine işaret ederek, “Mücadele çok daha aşağıdan, derinden kendisini ifade etmek zorunda. İş yerlerimizde, okullarımızda, bulunduğumuz her alanda yaşadığımız krize çözüm yollarını anlatmak, açıklamak gibi görevlerimiz var. Burada, ‘Çözüm biziz’ iddiası çok önemli. Krizden çıkış yolunun, savaşa karşı barış, sömürüye karşı eşitlik, adalet talebiyle başarılması gerektiğini tüm halkımıza anlatmak zorundayız. Ortadoğu’daki bu saldırganlığı, savaş tehditlerini, Suriye’ye yönelik operasyonları durdurabilmek için iktidara karşı ‘savaşa hayır’ pozisyonunu hem iktisadi hem de toplumsal çözüm üreterek, iktidarı dönüştürme mücadelesini bir arada yapmak zorundayız. Bu yüzden ‘iktidarı değiştireceğiz’ iddiasıyla çözüm rolümüz, iktidarı değiştirme ve dönüştürme konusunda büyütme, güçlendirme, bir demokrasi mücadelesinin eşik atlaması biçiminde başarmak gibi bir iddiayı içeriyor. O yüzden çok değerli” ifadelerini kullandı.
Kentteki tüm halka çağrıda bulunan Özbaş, “Tek adam rejimi ve iktidardaki küçük bir azınlığa karşı çoğunluğun çözümünü savunduğu bir eylemde bir araya gelmek, bizi güçlendirecek, güven verecek ve topluma demokrasi cephesinin güçlü olduğunu gösterecek. O yüzden bulunduğumuz bütün alanlarda bu çağrıya ses vermek, güç vermek ve meydanlarda buluşmamız lazım” dedi.