DİYARBAKIR - İstasyon Meydanı’ndan hasta tutuklulara yönelik düşmanlığa son verilmesini isteyen kadınlar, herkesi cezaevlerindeki işkenceye karşı mücadele etmeye çağırdı.
Sağlık sorunlarına rağmen cezaevlerinde tutulan bin 605 hasta tutuklunun tahliyesi engellenerek ölüme terk ediliyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 2013 ile 2015 yılları arasında “çözüm” adı altında yürütülen müzakerelerin ön şartı olmasına rağmen hasta tutukluları tahliye etmeyen AKP, bu politikasını bugün Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarıyla sürdürüyor. Aylardır Adalet Nöbeti eylemini sürdüren ailelerin taleplerine sessiz kalan AKP iktidarının bu politikaları sonucu, 2022 yılının sadece ilk 7 ayında 40 hasta tutuklu cezaevinde yaşamını yitirdi.
Yine cezaevinde demans hastalığına yakalanan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk hakkındaki karara rağmen tahliye edilmezken, aynı sağlık sorunu olan ve 28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay 2'nci Başkanı Çevik Bir hakkında tahliye kararı verildi.
Aysel Tuğluk’un fotoğrafının yer aldığı ve “Hasta tutsaklara özgürlük” yazılı dev pankartla Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 6 Haziran’da Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdiği mitinge katılan kadınlar, tutukluların üzerindeki tecridin kaldırılmasını ve serbest bırakılmaları çağrısında bulundu.
‘DÜŞMANLIĞA SON VERİLSİN’
Her gün cezaevlerinden cenazelerin çıktığını söyleyen Zeynep Aktaş, “Onlara zulüm uyguluyorlar her gün hapishanelerden cenazeler çıkıyor. Onlara psikolojik şiddet uyguluyorlar, tek hücrelere koyuyorlar, cezalar veriyorlar. Bu düşmanlığa son versinler. Tutsakların üzerindeki zincirler kırılsın. Hasta tutsakların özgürlüğü için çözüm Önder Apo’dadır, sonra HDP’dedir” dedi.
TOPLUM TECRİT ALTINDA
İzmir Şakran T Tipi Kapalı Cezaevi'nde 12 yıldır tutuklu bulunan Delil Tekin'in annesi Gurbet Tekin, oğlunun infazının yakılmasından dolayı tahliye edilmediğini söyledi. “Nerede hak? Nerede hukuk?” diye soran Tekin, “18 yaşındayken tutuklandı, şimdi 30 yaşında. Çocuklarımız zindanlarda ağır hastalıklar geçiriyorlar, cezaları bitmiş ama infazları yakıldığı için bir daha bırakmayacaklar. Aslında işkenceyi sadece çocuklarımıza yapmıyorlar, aynı zamanda bize yapıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz, çözüm istiyoruz, eşitlik, hak hukuk istiyoruz” diye konuştu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin tüm cezaevlerine yayıldığını dile getiren Tekin, “‘Tecride hayır’ diyoruz, Sayın Öcalan ve çocuklarımız tecrit altında, toplum tecrit altında. Artık bu tecritler bitsin, bu savaş ve katliamalar bitsin. Bu zulüm ve zorbalık bitsin, artık çözüm istiyoruz, adalet, hak, hukuk olsun” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜM HDP’DE, ÇÖZÜM BİZDE’
“Çözüm HDP’de, çözüm bizde” diyen Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir olursak, çözüm zaten gelir. Yapılan işkencelere karşı sessiz kalmamamız gerekiyor. Herkesi uyandıralım, en başta birliğimizi kurmamız lazım, hak, hukuk, adalet ve eşitliği yerine sağlamamız gerekiyor. Bugünkü yürüyüş, çözüm yürüyüşüdür, çözüm istiyoruz. Çözüm olmazsa, hiçbir şey olmaz” şeklinde konuştu.
‘İŞKENCELERE SON DUR DEMELİ’
Hasta tutukluların sağlık durumlarının çok ağır olduğunu ve tedavi edilmediğini söyleyen Taybet Tatlı, şu taleplerde bulundu: “Zindanlardaki hasta tutsaklar tedavi edilsin, biz çocuklarımızın hapishanelerde öldürülmesini istemiyoruz. Her gün işkence ve baskı haberleri geliyor. Durumları çok kötü. Herkes cezaevlerindeki işkencelere dur demeli. Hiçbir anne ağlasın istemiyoruz, dünyaya barış ve özgürlük gelsin istiyoruz.”
‘TUTUKLULAR İÇİN GÜÇLÜ MÜCADELE’
Tutuklular üzerindeki tecridin her geçen gün derinleştiğini vurgulayan Ayşe Bozan, şunları söyledi: “Tutuklulara çok ağır işkence ve çok ağır tecrit uygulanıyor. Genel anlamda tüm Kürtlerin üzerinde tecrit var. Bu doğrultuda herkes kendi çapında mücadele etmeli. Tutuklularımız için halkımızın çok güçlü mücadele etmesi gerekiyor.”