DİYARBAKIR - Kadına yönelik şiddet ve katliamların bir devlet politikası olduğunu söyleyen Rosa Kadın Derneği’nden Nevin Oyman, şiddet gören, ne yapacağını bilmeyen, çaresiz hisseden kadınlara, “Biz varız, her zaman yanınızdayız” çağrısında bulundu.
Türkiye’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla 1 Temmuz 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katletme vakaları adeta tavan yaptı. Kadın örgütleri, siyasi partiler ve sivil toplumu örgütlerinin çekilme kararının iptali ve "yürütmenin durdurulması” için Danıştay’a dava açtığı dava da 2’ye karşı 3 oyla reddedildi. Erdoğan’ın çekilme kararı ve Danıştay’ın ret kararına tepkiler sürerken, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliam haberleri gelmeye devam ediyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıkladığı “2022’nin ilk 7 ayında 158 kadın cinayeti yaşandı” verinin aksine Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), yılın ilk 7 ayında 188 kadının katledildiğini ve 146 şüpheli ölümün gerçekleştiğini açıkladı. Kadına yönelik artan şiddet ve katliamların politik olduğunu belirten Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nevin Oyman, iktidara yanlış politikalardan vazgeçme çağrısında bulundu.
BİR DEVLET POLİTİKASI
Derneklerine çok sayıda şiddet başvurusunun olduğunu aktaran Oyman, “Kadın cinayetlerinin çözümü ve çözümsüzlüğü politiktir. Aslında bu bir devlet politikasıdır, cezasızlık “iyi hal” indirimleriyle bir nevi erkekleri teşvik eden ve devletin de onaylayan tarzını ortaya koyuyor. Sadece Temmuz ayında 28 kadın katledildi, 16 çocuk istismar edildi, 14 kadın koruma kararı almasına rağmen katledildi. Daha sayısını öğrenemediğimiz, basına yansımayan veriler var” dedi.
İKTİDARIN BOYUTLARI DEĞİŞTİ
İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle kadınları ölüme sürüklediğine dile getiren Oyman, “İstanbul Sözleşmesi uygulanmıyorken, daha çok uygulanması için mücadele ediyorken, bir gece ansızın feshedildi. Yani kadınlara yapılan bütün şiddet olayları onaylandı. Sözleşmeden önce Kadın Bakanlığı vardı ama 2011 yılında kapatıldı. Yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı getirildi. Bu yetmezmiş gibi 2016 yılında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na çevrildi. Biz daha önce bile Kadın Bakanlığı’nın işlevinin yerine getirilmesini ve daha çok işlevsel olmasını savunur ve mücadele ederken, iktidarın boyutları değişti” diye belirtti.
‘DEVLET ARKAMDA’ SAVUNMASI
Oyman, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olduğu dönemde de yargının “iyi hal” indirimleri uyguladığını hatırlatarak, “Şimdi tamamen kaldırması, kadınları savunmasız bırakması anlamına geliyor. Kadınların herhangi bir koruma alanı kalmadı. Ölüme ve şiddete mahkum edildi. Yasalar daha önce de uygulanmıyorken, şimdi hiç yasa yok. Bu çekilmeyle de erkekleri daha çok teşvik edecekler. Daha çok şu düşünceye girecekler, ‘ne de olsa ceza almayacağım’, ‘aslında sen bunu hak ediyorsun’, ‘devlette benim arkamda’ düşünceleri hakim. Bunu bas bas bağırıyorlar, basından takip ediyoruz. Yani görüyoruz, katlettiği bir kadının arkasından yaptığı eylemi çok rahat paylaşabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘HER TEŞEBBÜS CEZALANDIRILMALI’
Faillerin cezasızlık zırhıyla korunmasına tepki gösteren Oyman, şöyle dedi: “Faillere verilen cezalar yetersiz. Her bir ölüme teşebbüs eden dahi müebbet ile yargılanması gerekiyorken, çünkü bu içindeki caniliği gösteriyor ama kişiyi öldüren failler 1 buçuk yıl alıyorlar, beraat ediyorlar. İyi hal indirimlerine güvenerek de çok rahat adım atabiliyorlar. Cezasızlık politikaları da daha çok ölüme teşvik ediyor.”
‘MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Tüm bu olumsuzluklara rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Oyman, ekledi: “Hiçbir zaman bu mücadeleden vazgeçmedik. İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yerine getirilmesi ve uygulanması için çalışmalarımız devam edecek. Sözleşmenin feshini kabul etmiş durumda değiliz. Bununla ilgili kurumların vermiş olduğu itiraz süreçleri devam ediyor. Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz, bizim de yaşamaya hakkımız var. Her zaman vardık, varız, var olacağız. Rosa Kadın Derneği olarak da bütün kadınlara şöyle bir çağrıda bulunmak istiyoruz; yanınızda olan gönüllü çalışanlar var. Şiddet gören, o an ne yapacağını bilemeyen, kendisini çaresiz gören durumlarda biz her zaman kadınların yanındayız.”
MA / Eylem Akdağ