Katledilen Karaaslan’ın kardeşleri: En ağır ceza verilsin

  • kadın
  • 09:29 27 Ağustos 2022
  • |
ŞIRNAK - İdil’de 3 çocuğu ile birlikte eşi tarafından katledilen Leyla Karaaslan’ın, şiddet nedeniyle kaçmasına rağmen “berdel” gerekçesiyle evine dönmek zorunda bırakıldığı belirtilirken, kardeşleri failin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. 
 
Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Yeni Mahallede 24 Ağustos’ta Hasan Karaaslan, eşi Leyla Karaaslan ile uykuda olan çocukları Derya (17), Melek (16) ve Şerife’yi (13) katletti. Eşini ve 3 çocuğunu katlettikten sonra İdil Emniyet Müdürlüğü’ne gidip teslim olan fail tutuklanarak cezaevine gönderilirken, ifadesinde olay günü psikolojinin yerinde olmadığı iddialarında bulundu. Leyla Karaaslan’ın ise henüz küçük yaşta evlendirildiği ve sistematik bir şekilde şiddet gördüğü belirtildi. 
ŞİDDETTEN KAÇTI, AİLELER GERİ GÖNDERDİ
 
Leyla Karaaslan’ın ablası Mülkiye Pırnet (39), kardeşinin 14-15 yaşlarında “berdel usulü” ile evlendirildiğini, 15 yıl önce hamile iken Hasan Karaaslan’ın şiddetine maruz kaldığını ve aile evine döndüğünü ifade etti. Leyla’nın 4 yıl kadar aile evinde kaldığını, daha sonra Karaaslan’ın aile büyüklerinin araya girmesiyle tekrar Hasan Karaaslan’ın evine dönmek zorunda bırakıldığını kaydeden Pırnet, kardeşinin evlendiği ilk günden bu güne kadar sistematik bir şiddete maruz kaldığını dile getirdi. Kardeşinin maruz kaldığı şiddeti anlatmasına dahi izin verilmediğini söyleyen Pırnet, “Katil kardeşimi öldürdükten sonra sigarasını yakıp, arabasına binmiş ve karakola gitmiş. Bu kişinin akıl sağlığı yerinde ve bu yaptığı katliamı bilinçli bir şekilde yapmış. Bunun bedelini en ağır bir şekilde ödemesini istiyoruz” diye konuştu.
 
KADINLAR SESLERİNİ YÜKSELTMELİ
 
Kadınların erkek şiddetine karşı seslerini yükseltmesi gerektiğini belirten Pırnet, “Neden kadınlar olarak bu kadar zulme maruz kalıyoruz? Gün geçmiyor ki kadın cinayeti haberini duymayalım. Artık yeter. Kadınlara uygulanan bu zulüm son bulsun. Kürdistan’daki bütün kadınların sesini yükseltmesi ve ‘artık yeter’ demesi gerekiyor. Cesaretlerini toplamaları gerekiyor. Sadece ben ya da diğeri değil bütün kadınların sesini yükseltmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
KADINLARIN BİRLİĞİ
 
Leyla Karaaslan’ın kardeşi Sıdıka Kılıç da, ablasının öldürülmesinin sorumluluğunun sadece Hasan Karaaslan’da olmadığını belirterek, şiddeti görmesine rağmen sessiz kalan herkesin suçlu olduğunu söyledi. “Kadınlar ancak birlik olursa yaşayabilir” diyen Kılıç, “Kadınlar, korkmadan ve çekinmeden yaşadıklarını anlatabilirlerse yaşayabilirler. Ne olursa olsun her şeyi göze alabilmeliler. Her gün televizyonlarda katledilen kadınları görüyorduk. Bir gün bizimde başımıza geleceğini düşünmüyorduk. Birileri bunlara dur demeden bu bitmez. Bunlara da dur diyecek yine kadınlardır. Kadınlar, ne zaman buna dur dese ve artık boyun eğmezse o zaman kadın cinayetleri durur” şeklinde konuştu.
 
‘CAYDIRICI CEZALAR VERİLSİN’
 
Kadın cinayetlerindeki faillere verilen cezaların yetersizliğine dikkat çeken Kılıç, “Kadınları katleden kişilere verilen cezalar ortada. Cezalar yetersiz olduğu için bütün katiller ortalıkta geziyor. Katiller, tatil yapar gibi cezaevine girip çıkıyor. İlk af yasasında hemen salıveriliyorlar. 2-3 gün cezaevinde kalıp çıkan insanları gördük. Bu ceza değildir. Bu durum katillere cesaret veriyor. Yaptıkları yanlarına kar kalıyor. Artık bunlara bir dur demek gerekiyor. Katillerin hak ettiği cezayı en ağır şekilde alması gerekiyor. Eğer onları durduracak cezalar verilmezse bunlar durmaz ve kadınları katletmeye devam edecektir” diye konuştu.
 
MA / Ömer Akın - Zeynep Durgut