HABER MERKEZİ - Tunus’ta 30 ülkeden kadın delegasyonun katılımıyla devam eden 3. Dünya Kadın Konferansı’nda, Kürt kadınların mücadele deneyimleri ile iklim krizinin kadınlar üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
Tunus’un ev sahipliği yaptığı Tabandan Kadınların 3. Dünya Kadın Konferansı üçüncü gününde devam ediyor. Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’nın 30 ülkesinden kadın delegasyonların bir araya geldiği konferans, 10 Eylül’de son bulacak. Nujinha’nın takip ettiği konferans, çalıştay ve çeşitli etkinlikle sürüyor. Üçüncü günde gerçekleştirilen çalıştayların birinde Kürt kadınların deneyimlerine ışık tutuldu, bir diğer çalıştayda ise iklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
KÜRT KADINLARI KONFERANSTA
“Kadın Kurtuluşu: Özgürlük, Örgütlenme ve Bağımsızlık Üçlemesi” konulu çalıştayda, Kürt kadınların mücadele deneyimleri paylaşıldı. Kürt kadınların sorunlarına, tarihine ve örgütlülüğüne dikkat çekilen çalıştayda, Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşen “Kadın Devrimi”nin nasıl dinamik bir güç haline geldiği anlatıldı. Çalıştayda, “Kadın hareketlerinden ayıran nedir?, Bölgedeki ve dünyadaki feminist hareketten nasıl yararlandı? İster DAİŞ'e karşı savaşmak, isterse tüm entelektüel, siyasi ve sosyal alanlarda yaşamı organize etmek açısından bölgedeki tüm kadınlar için bir platform olmayı nasıl başardı?” şeklindeki sorulara yanıt verildi.
‘FARKLI BİR SİSTEM YARATTILAR’
Çalıştay’da konuşan Tunuslu feminist aktivist Fathia Hezem, şöyle dedi: “Kürt kadınlarının imajını kırmak bizim için önemliydi. Onlar silaha sarılıp IŞİD'e direndiler. Bugün yaşadığımızdan farklı bir sosyal sistem dayatabildiler. Çünkü tüm yapılara kadınların katılımını dayattılar. Karşılaştıkları zorlukların farkında olun ve bunları çözmeyi planlayın” dedi.
İKLİM VE ÇEVRE SORUNU
İklim değişikliğinin tehlikeleri ve kadınlar üzerindeki etkilerinin anlatıldığı çalıştayda ise, kadınları riske atan çeşitli sosyal ve ekolojik sorunları çözmek için kimi sendikalarla işbirliğinin önemine dikkat çekildi. Katılımcılar, insanları, özellikle de kadınları sömürmeden, toplumsal sorunların çözümüne ve bireysel davranışların değiştirilmesine katkıda bulunabilecek, onurlu ve sosyal adaletli bir toplumun oluşturulmasının önemini vurguladı. İklim değişikliğinin kadınlara yönelik tehlikesine ilişkin kamuoyunun manipülasyonuna karşı olduklarını ifade eden katılımcılar, bu anlamda da birlikte mücadelenin önemine değinildi.