HABER MERKEZİ - Hol Kampı’na yönelik başlatılan İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşamasının sonuçlarını değerlendiren YPJ Sözcüsü Ruksen Mihemed, Türkiye’nin saldırılarına rağmen operasyonun amacına ulaştığını belirterek, “Kampın güvenliği, insanlığın korunması ve DAİŞ terörüne karşı bizler sorumluluklarımızı yerine getirdik, getiriyoruz” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de İç Güvenlik Güçleri’nin öncülük ettiği İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşaması, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) desteğiyle 25 Ağustos'ta Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde bulunan Hol Kampı’nda başlatıldı. Hamlenin 17 Eylül’de sonlandırıldığı açıklandı.
Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada hamlenin son bulduğu ve hamle kapsamında 2 Êzidî kadının kurtarıldığı ve DAİŞ’li kadınlar tarafından zincire vurulmuş 4 kadın için soruşturma başlatıldığı belirtildi. Öte yandan operasyonlar esnasında öldürme ve tehdit suçlarına karışmış 36’sı kadın 226 kişinin tutuklandığı, 25 tünel ve hendeğin tespit edildiği ve çok sayıda silah, işkence aleti ve iletişim malzemesinin ele geçirildiği aktarıldı. Açıklamada ayrıca operasyon esnasında Türkiye’nin DAİŞ’e destek verdiği yönünde dokümanlar ve askeri malzemelerin bulunduğu, DAİŞ’li kadınların örgütlendikleri El Hisbê yöneticilerini ve 8 yaş altı çocukları istismar ederek DAİŞ zihniyeti ile büyütmeye çalışan Eşbel El Xilafe yöneticilerinin yakalandığı kaydedildi.
Hol Kampı’na yönelik başlatılan hamlenin sonuçlarına dair YPJ Sözcüsü Ruksen Mihemed, JINNEWS'e değerlendirmelerde bulundu.
'SALDIRILARA RAĞMEN OPERASYONU BAŞLATTIK'
Hol Kampı’nda DAİŞ hücrelerine karşı başlatılan hamlenin önemine dikkat çeken Ruksen, kampın dünyada en büyük kamplar arasında yer aldığını ve bu nedenle de büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtti. Ruksen, kampta 60 binden fazla kişinin yaşadığına işaret ederek, “50’den fazla ülkeden insanlar yaşıyor. Çoğunluğu DAİŞ’lilerin aileleri. Böylesi bir operasyonun ikinci aşamasına büyük bir ihtiyaç duyuldu. Türkiye’nin bölgeye yaptığı saldırılardan kaynaklı operasyonda gecikmeler yaşandı. Ancak biz Türkiye’nin saldırılarına rağmen böylesi bir operasyon başlattık” dedi.
'DAİŞ HÜCRELERİNİN BAĞLANTISI'
2022’nin başından bu yana Hol Kampı’nda 44 kişiden fazla kişinin DAİŞ’liler tarafından katledildiğini sözlerine ekleyen Ruksen, “Kampta DAİŞ’liler tarafından işkenceler yapılıyordu. Eğitimler veriliyordu. Küçük çocuklar DAİŞ zihniyeti ile büyütülüyordu. ‘Eşbel El Xilafet (Nifşên Xîlafetê)’ adı altında örgütlenerek DAİŞ’i tekrardan canlandırmaya çalışıyorlar. Kampta yaşayan DAİŞ’liler ile Türkiye’nin kontrolünde bulunan yerler arasındaki bağlar koparılmamıştı. Başlattığımız operasyonda önümüzde koyduğumuz tüm hedeflere ulaştık. Hedeflerimizden biri kampta eğitim veren DAİŞ’li kadınların oluşturduğu El-Hisbê örgütü üyelerini yakalamaktı. Öte yandan DAİŞ’e ait gizli hücreleri bulmaktı. Bunu başarılı bir şekilde ortaya çıkardık. Türkiye’nin denetiminde bulunan yerlerde DAİŞ yöneticileri ve kampta bulunan DAİŞ hücrelerinin bağı ortaya çıktı. Hem askeri, hem eğitim hem de lojistik anlamda ortaya çıktı. Bunu basın yoluyla kamuoyuna da sunduk” ifadelerini kullandı.
'2 ÊZİDİ KADIN KURTARILDI'
Ruksen, kampta başlatılan operasyon kapmasında birçok tünele ulaştıklarının altını çizerek, devamında şunları söyledi: “Bu tünellerde çocuklara eğitimler veriliyordu. Öte yandan katlettikleri kişiler bu tünellere atılıyordu, işkenceler yapılıyordu. Bu tünelleri yıktık. Eğitim materyallerine el konuldu. DAİŞ’in arama ve yargılama çadırlarını ortaya çıkardık. Operasyon kapsamında ele geçirdiğimiz dokümanlar, belgeler, silahlar Türkiye’nin DAİŞ’i yeniden canlandırmak istemesinin bir kanıtı oldu. Türkiye’nin, bölgenin güvenliğini tehdit eden unsurlara destek verdiğini gösterdi. YPJ olarak operasyonda yaptığımız eylemler sonucunda çok büyük başarılar elde ettik. Kamp içerisinde esir tutulan 2 Êzidî kadını kurtarmak oldu. Ancak bu kadınlar hem Kürt hem de Êzidî oldukları için birçok işkenceye maruz kalmışlardı. Onların kurtarılması bizim için çok önemliydi.”
“YPJ olarak Êzidî kadınları DAİŞ’in elinden kurtaracağımıza dair kendimize söz verdik” diyen Ruksen, Hol Kampı’nda kurtarılan her 2 Êzidî kadınla bu sözlerini yinelediklerini ekledi. Ruksen, “Tüm Êzidî kadınları kurtarıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Êzidî halkına yaşatılanların intikamı alınacaktır. Yapılan operasyon kapsamında 5 Eylül’de kampta zincirlere vurulmuş 4 kadın bulundu. Bu kadınların ne zamandan beri işkence altında olduğuna dair soruşturma devam ediyor. Ancak şunu çok iyi biliyoruz; bu kadınlar DAİŞ zihniyetini kabul etmedikleri için zincirlere vurulmuştu. Kamp içerisinde katledilenler arasında İç Güvenlik Güçleri üyeleri de vardı” sözlerine yer verdi.
'OPERASYON HEDEFİNE ULAŞTI'
Kampta DAİŞ faaliyetini yürüten Eşbel El Xilafet ve El Hisbê yöneticilerinin yakalandığını belirten Ruksen, bunun önemli bir başarı olduğunu, ancak kamptaki tehlikenin operasyon ile ortadan kalkmadığını vurguladı. Ruksen, bunun sebebini ise “DAİŞ’lilere her zaman destek veriliyor. Kendi vatandaşları bulunan ülkeler sorumluluk alarak doğru yargılamalar yapmıyor. Bundan kaynaklı QSD, YPG, YPJ ve Özerk Yönetim’e düşen askeri sorumluluklar kalıyor. Kampın güvenliği, insanlığın korunması ve DAİŞ terörüne karşı bizler sorumluluklarımızı yerine getirdik, getiriyoruz. Ancak uluslararası devletler ve kampta vatandaşı bulunan ülkeler vatandaşlarını teslim almalılar, yargılamalarını yapmalılar. Bizler bir aşamaya kadar sorumluluklarımızı yerine getirdik. Kontrol altına aldık” sözleriyle açıkladı.
Ruksen, kampın yarattığı tehlikeye kalıcı çözüm bulunması gerektiğini yineleyerek, şunları söyledi: “Türkiye kendi kontrolüne aldığı bölgelere DAİŞ yöneticilerini yerleştiriyor. Kampta kriz ve katliam yaşatmak için bu kişiler tarafından talimatlar veriliyor. Bizler defalarca kez ülkelere çağrıda bulunduk, sorumluluk almaları gerektiği yönünde. Ancak bizler her zaman sorumluluk alacağız. Operasyonda önümüze koyduğumuz hedeflere ulaştık.”