HABER MERKEZİ- Van, Hakkari ve Diyarbakır'da kadınlar, düzenledikleri basın açıklaması ve yürüyüşle Mahsa Amini’nin İran rejim güçlerince katledilmesini protesto etti.
HATAY
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çukurova Kadın Meclis, HDP Hatay İl Örgütü'nde yaptıkları basın açıklamasıyla Mahsa Amini’nin İran rejim güçlerince katledilmesini protesto etti. Açıklamada basın metnini okuyan HDP Hatay İl Eşbaşkanı Hülya Ateş, dünyanın her yerinden her gün onlarca kadın katledildiğini, en son Mahsa Amini'n katledildiğini belirterek, Amini yi katleden İran rejiminin kadın düşmanı politikalarını kınıyoruz.İran rejiminin tam 43 yıldır sistematik biçimde yürüttüğü kadın düşmanı politikalarını kınıyoruz" dedi.
'VAROLMA VE KİMLİK MÜCADELESİDİR'
İran’daki erkek egemen gerici zihniyete boyun eğmeyen, biat etmeyen kadınların daima var olup, var olmaya da devam edeceğini kaydeden Ateş, "Maç izlediği için yargılanan ve yargı önünde kendisini yakan Seher Hüdayari’nin isyanını; bir türbe önünde muska satan kişiyle tartışmaya girince ‘Kuran-ı Kerim’i yaktığı yalanı yayıldığı için linç edilen Ferhunde Melikzade’yi ve bu linçi izleyen İran ‘güvenlik’ güçlerinin sessiz tutumunu ve yalnızca saçları gözüktüğü için İran polisince işkence edilerek katledilen sevgili Mahsa Amini’nin ortaya koyduğu kadın iradesini; bağımsız birey olma ve vermiş olduğu kimlik mücadelesini unutmuyoruz"
'SAVAŞ SUÇUDUR'
Ermeni kadını Anush Apetyan’ın, tecavüz edilip işkenceyle katledildikten sonra bedeninin teşhir edilmesine tepki gösteren Ateş, "Savaş suçu işlendiği uluslararası hukukun ihlali çok net ortadadır. Bir kadının bedeni üzerinden bütün kirliliğini gösteren bu iğrençlik karşısında asla susmayacağız. Ölü bedenin üzerinden yapılan teşhir ve tahribat kadına karşı öfkenin dışavurumudur. Bizler de Anush Apetyan’ın ve katledilen tüm kadınların anısını yaşatma sözü veriyoruz" şeklinde konuştu.
DİYARBAKIR
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) Masha Amini adlı kadının İran rejim güçleri tarafından katledilmesine ilişkin Hazal Park'ta açıklama yaptı. "Em jın ın Kurd ın, em lı ber xwe dıdın, em dı raperîne de ne, serî natewînın " pankartı açıldı. Yine açıklamada Mahsa Amini'nin fotoğrafının yer aldığı "Kadın kırımına hayır" dövizleri taşındı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve çok sayıda kadın katıldı.
Açıklama öncesi konuşan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Bu ülkede biz kadınlara yaşam hakkı tanınmak istenmiyor. Çünkü gün geliyor kahkahalarımızdan, gün geliyor eteğimizin boyundan dolayı katlediliyoruz. Özgürlük istediğimiz için bizi eve kapatmaya çalışıyorlar. Katlediliyoruz. Sadece katledilen kız kardeşlerimiz değil, bu ülke ve dünyanın her tarafında bu katliamlar yapılıyor” dedi.
KOÇYİĞİT: NAMUSUNUZ BATSIN
Cinsiyetçi egemenlerin her yerde kadın yaşamının önüne barikat çekmeye çalıştığına dikkati çeken Koçyiğit, “Çok uzakta değil. İran’da, bu ülke de de AKP’nin politikaları kadınları katlediyor. Bu zihniyeti çok iyi biliyoruz, bedeni teşhir edilen Ekin Wan’dan, Taybet Ana’dan, İpek Er’den biliyoruz. Şule çetin katilini affettirmek için kırk takla atan zihniyetten biliyoruz. Dersim’de Gülistan Doku’nun kaybettirilmesinden biliyoruz. AKP- MHP iktidarı bekçileri kadın özgürlüğünün önüne geçemeyeceksiniz. İran bakanı açıklama yapmış, ‘polisimiz namusumuzu korumuş’ demiş. Namusunuz batsın, siz namusunu kadın saçının telinde arıyorsunuz. Biz Kürt kadınları başka bir dünyanın mümkün olduğunu düşünenler o dünyayı kuracağız. Yoldaşımızı gömerken İranlı kadınlar ‘jin jiyan azadi’ dedi. Yaşasın kadın dayanışması kahrolsun faşizm ve erkek egemen anlayışı” diye konuştu.
APETYA’YA YAPILANLAR
Sonrasında ortak açıklamayı DAKAP sözcüsü Kıymet Yıldız okudu. Kadına yönelik şiddetin artmasındaki en önemli etkenlerinin savaş ve çatışmalı ortamın olduğunu söyleyen Yıldız, kadın düşmanı bu zihniyetin dünyanın farklı yerlerinde ve farklı biçimlerde kendini dışa vurduğunu söyledi. Azerbaycan askerleri tarafından öldürülen Anus Apetya’nın cansız bedenine yapılanları hatırlatan Yıldır, İran’ın başkenti Tahran’da 14 Eylül’de ahlak polisi tarafından başörtüsü nedeniyle gözaltına alınan ve gözaltı sırasında işkenceye maruz kalan Mahsa Amini’nin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. İran’daki erkek egemen zihniyetin birçok kadını işkencelerle katlettiğini kaydeden Yıldız, “Ortaçağ gericiliği ile başörtüsü dayatmalarına, giyim kuşam yasaklarına karşı direnen kadınlar neredeyse her gün ağır cezalara maruz kalarak yaşamını sürmektedir. İran’da Ermenistan’da Suriye’de Ukrayna’da Afganistan’da Pakistan’da Irak’ta kendi ülkemizde kısacası neredeyse tüm dünyada kadınlara ölüm, şiddet, yoksulluk, göç ve acı başta olmak üzere kadın haklarına ve kadın özgürlüğüne yönelik çok ciddi ve çok yönlü saldırılar gerçekleşmektedir” dedi
ÖZSAVUNMA HAKKI
Savaşın eksik olmadığı bu coğrafyada bütün kadınların yaşamsal ve demokratik hakkı için öz savunma hakkını kullanması gerektiğinin önemine değinen Yıldız, şunları söyledi: “Dünyanın neresinde olursa olsun tarihimizden aldığımız güçle; savaşa, şiddete, erkek egemen zihniyete, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığı ,homofobiye, ırkçılığa ,milliyetçiliğe ,inkar ,imha ve asimilasyona karşı alanlarda ve tüm demokratik zeminlerde örgütlü mücadelemizi büyüterek ; barışı, eşitliği ,özgürlüğü, ekolojik ve kadın özgürlüğünü esas alan demokratik bir toplumu inşa edeceğiz.”
Açıklama, bir dakikalık oturma eylemi, "Jin jiyan azadi", "Yaşasın kadın dayanışması", "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganları ve zılgıtlarla son buldu.
İSTANBUL
Demokratik Öğrenci Meclisi (DÖM) ise İran'lı Kürt kadın Mahsa Amini'nin katledilmesine tepki göstermek için Osmanbey'de bulunan Bomonti metrosunun önünden Feriköy Caddesi’ne kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte, "Kadınların saçları boynunuza bağ olacak” yazılı pankartını taşındı. Yürüyüşte, sık sık, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganları atıldı.
‘KATLEDİLEN HER KADIN İSYANIMIZDIR’
Yürüyüşte açıklamayı okuyan DÖM üyesi Nazgül Çamur, "Direnen ve biat etmeyen kadınlara bin selam. İran’da polisler tarafından işkenceyle katledilen 22 yaşındaki Mahsa Amini, 43 yıldır süren yasakçı ve kadın düşmanı zihniyetin en somut halidir. Mahsa Amini şahsında katledilen her kadın isyanımız olmaya devam edecektir. Bizlerin iradesini, kimliğini yok sayan ve bizim şahsımızda bütün toplumu sömürenleri iyi tanıyor ve biliyoruz. Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez" dedi.