MERSİN - İran’da başlayan protestolara destek çağrısı yapan Kadın Savunma Ağı'ndan Çiğdem Serin, “Bu eşit ve özgür ülke özleminin isyan ateşi. İranlı kadınların verdiği mücadele gerçek bir direnişe döndü” diyerek, eylemleri büyütme çağrısı yaptı.
İran’da “Ahlak polisi” tarafından gözaltında işkence edilerek katledilen Jîna Mahsa Amînî’nin ardından başlayan protestolar başta Rojhilat kentleri olmak üzere tüm ülkeye yayıldı. Türkiye’den de kadınlar İranlı kadınlara destek vererek, baskıcı rejimlere karşı sokağa çıktı.
Mersin’de sokağa çıkan kadınlardan biri 7 yıl önce İran rejiminin baskılarından kaynaklı ülkesini terk edip Türkiye’ye yerleşen Şirin Salihi. Salihi, “İran’da kadınların konuşmasına dahi izin verilmiyordu” diyerek, kadınların yaşadıklarına dikkat çekti. Türkiye’de de kadınlara yönelik benzer uygulamaların olduğunu belirten Salihi, “Kadınlar artık sokakta direniyor, bu bize umut veriyor” dedi.
‘ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ’
İran’da kadınların isyan ederek, sokaklarda direndiklerini ifade eden Salihi, “Bugün kadınlarla birlikte erkekler de direniyor. Kadınların mücadelesiyle bu hükümet devrilecek, kimse bu hükümeti istemiyor. İslam Cumhuriyeti istemiyoruz, özgürlük istiyoruz. Bugün baktığımızda Türkiye’de İran gibi, kadınlar devlet tarafından işkence ediliyor, hakkını arayanlar cezaevine gönderiliyor” şeklinde konuştu.
DİRENİŞİN SEMBOLÜ KADINLAR
İranlı kadınlar için sokağa çıkan bir diğer kadın da Kadın Savunma Ağı'ndan Çiğdem Serin. İran’da baskıcı rejime rağmen kadınların uzun yıllardır zorunlu başörtüsüne karşı mücadele ettiklerini söyleyerek, “İranlı kadınlar yaşamlarına, bedenlerine tahakküm kuran erkek egemenliğine karşı mücadelenin bir sembolü oldu” diye belirtti.
‘İSYAN ATEŞİ YAKILDI’
Jina Mahsa Amini’nin başörtüsünü şeriat kurallarına uygun takmadığı gerekçesiyle “ahlak polisleri” tarafından katledilmesinin ardından İranlı kadınların isyan ateşini bir kez daha yaktıklarını kaydeden Serin, “Bu eşit ve özgür ülke özleminin isyan ateşi. Onlar kadınların bu özgürlük ateşini söndüremeyecek. Ateş bir kere yandı. Yıllardır İranlı kadınların verdiği mücadele gerçek bir direnişe döndü ve bu direniş aslında dünyadaki tüm kadınları harekete geçirdi” diye konuştu.
‘BENZER UYGULAMALARI YAŞIYORUZ’
Serin, İranlı kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların hakları için sokağa çıkıp eylemlere katıldıklarını dile getirerek, “Erkek devlet, kadınların yaktığı isyan ateşinin erkek egemen iktidarları nasıl saracağını biliyor. Bugün İranlı kadınların yaşadıklarını biliyoruz, oradaki rejimle benzer rejim bugün Türkiye’de kadınların hayatına bedenlerine kast ediyor. Biz bu faşizmi tanıyoruz. İran’da da en fazla kadınların bedenleri üzerinde faşist saldırı var. Orada Kürtlere, sanatçılara ve aydınlara yönelik çok ciddi saldırıların olduğunu görüyoruz ve benzerlerini Türkiye’de de yaşıyoruz. Türkiye’den kadınlar olarak bizler de İranlı kadınların yaktığı ateşi yükseltelim” şeklinde konuştu.
‘BU ATEŞİ BÜYÜTELİM’
“İranlı kadınların çıkardıkları siyah örtüler, bizim de yaşantımıza çöken bu karanlığın örtüleridir” diyen Serin, tüm kadınlara çağrı yaparak, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Üzerimize çöken karanlığın farkındayız. Bir yanımızda ekonomik kriz, yoksulluk, diğer taraftan faşizmin çoklu saldırılarına her gün maruz kalıyoruz. Haklarımız için mücadele ettiğimizde erkek devlet şiddetinin saldırılarına maruz kalıyoruz. Devletin polisleri tarafından kadınlar cinsel tacize uğrayarak gözaltına alınıyor, cezaevlerinde kadınlar işkencelere maruz kalıyoruz, İranlı kadınlara destek olurken, burada gerici, dinci, tahakküme de başkaldırıyoruz. Tüm kadınları İran'dan Türkiye'ye feminist ateşi büyütmeye, İranlı kadınlarla dayanışmaya, faşist iktidarlar karşısında mücadeleye çağırıyoruz.”
MA / Mukadder Akyol