İZMİR /İSTANBUL - Jina Mahsa Amini'nin katledilmesini protesto eden İzmir ve İstanbul'daki kadınlar, “İran’da Türkiye'de ve dünyada faşist otokratik devletlere karşı sözümüz; Jin Jîyan azadi" dedi.
İzmir Kadın Platformu, Jina Mahsa Amini'nin İran rejim güçleri tarafından katledilmesini Konak İskelesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamada, “İran’da, Türkiye’de her yerde özgürlük” yazılı pankart açılırken, Amini'nin fotoğrafları taşındı. Sık sık, “Jin, jiyan, azadî”, “İranlı kadınlar yalnız değildir”, “Yaşasın kadın dayanışmamız”, “Zeng, zendegi, azadî” sloganları attıldı. Açıklamaya İzmir'de yaşayan kadınlar da katıldı. Açıklama öncesi İranlı bir kadın dans ederek, İran'da kadınlara yapılan baskıcı politikaları protesto etti.
'DİRENİŞİN YAYILMASI ENGELLENİYOR'
Açıklamayı yapan platform üyesi Nuray Öztürk, Mahsa Jina Amini’nin katledilmesinin ardından İranlı kadınların başlattığı direnişin dalga dalga yayıldığını söyledi. Öztürk, “Direniş başladığından bu yana 200'den fazla kişi hayatını kaybetti, en az 5 bin kişi İran rejimi tarafından tutuklandı. Tutuklananlar cinsel şiddet de dahil her türlü işkenceye maruz kalıyor. Direnişin yayılmasını engellemek için ülke genelinde internet kesildi, gazeteciler ve basın mensupları özel hedef alınıyor. Şuana kadar 16 basın mensubu tutuklandı. Türkiye’de ise başta kadınlar olmak üzere eylemlere katılan İranlılar, gözaltına alınıyor, sınır dışı edilmekle tehdit ediliyor. İstanbul ve birçok ilde gözaltına alınan kadınlar İran rejimine teslim edilmek üzere geri gönderme merkezlerinde tutuluyor” dedi.
‘JİN JÎYAN AZADİ’
İran'dan Türkiye'ye, faşist otokratik rejimlere, bedenlerini ve yaşamlarını hedef alan ahlak dayatmalarına karşı eşitlik ve özgürlük isyanını büyüttüklerini ifade eden Öztürk, “Jina Mahsa Amini’nin ardından sokakları özgürlük için mücadele alanına çeviren İranlı kadınlar ve bu özgürlük isyanını bütün baskılara rağmen her yerde yükselten İran halkına selam olsun! İran’da Türkiye'de ve dünyada faşist otokratik devletlere karşı sözümüz; Jin Jîyan azadi” diye konuştu.
Açıklamanın ardından kadınlar saçlarını keserek, İran rejimini protesto etti.
İSTANBUL
Kartal Kadın Dayanışma Platformu da, Jîna Mahsa Amini için Kartal Meydanı’nda açıklama yaptı. “İran’lı kadınlar yalnız değildir. Bizi kendi cennetinize zorla gönderemezsiniz” pankartının açıldığı ve Amini’nin fotoğraflarının taşındığı açıklamada, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atıldı.
Çok kişinin katıldığı açıklamayı kadınlar adına Hazal Hendekçi okudu.
Maç izlediği için yargılanan ve yargı önünde kendisini yakan Seher Hüdayari’yi, Kuran-ı Kerim’i yaktığı iddiasıyla linç edilen Ferhunde Melikzade’yi, İzmir’de polis tarafından katledilen trans kadın Hande Buse Şeker’i ve Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan İpek Er’i hatırlatan Hendekçi, “Biz kadınlar kadın olduğumuz için şiddet görüyor, katlediliyoruz. Biz kadınlar idamın, hadımın çözüm olmadığını, yaşam hakkımızın fetvalarla kutsanarak bizden alınmaya çalışıldığının farkındayız. Ve biliyoruz. Suskun, yalnız ve çaresiz değiliz. Örgütlenen bu şiddete karşı tek çözüm sınır tanımayan kadın dayanışmasında, kurtuluş ortak mücadelemizde. Katledilen her kadın bizim isyanımızdır” diye konuştu.
‘KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARI TANIYORUZ’
Kadın düşmanı politikalara her gün bir yenisinin daha eklendiğine dikkat çeken Hendekçi, “Bugün ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’ adıyla sansür yasası önümüze getiriliyor. İran rejiminin ülkenin her yerinde süren direnişini dünyadan gizlemek için kullandığı yasanın bir benzeri, bugün burada da oluşturulmak isteniyor. Siyasal İslamın yaşamımız, haklarımız, bedenlerimiz üzerindeki kadın düşmanı politikalarını, biz tanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mahsa’nın ve İranlı kadınların mücadelesi hepimizin mücadelesidir” diyen Hendekçi, dünyanın her yerinde özgürlük mücadelesine devam edeceklerinin altını çizdi.