Kadınlardan İran direnişine destek

img
DİYARBAKIR - Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele İnisiyatifi, İran’da kadınlar öncülüğünde gelişen direnişe desteğini açıkladı.
 
Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele İnisiyatifi, İran, Irak, Afganistan ve Kuzey Afrika’da kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve yürütülen savaşlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Toplumların zorbalara karşı başkaldırmaması için sürü toplumu yaratmaya ve kör fanatizme yönelen diktatör ve faşist rejimlerin çoğu, gecenin karanlığında örtündükleri için öncelikle cehaleti yaymak sebebiyle bilimle savaşırlar ve gerçeklerini ortaya çıkarmak isteyen herkes için korku ve panik yaratırlar. Değişim, modernleşme ve gelişme arayan devrimlerin ilk kıvılcımları da dâhil olmak üzere, her şeyden önce farkındalık ve uyanıklık yoluyla ilk alevi tutuşmadan söndürmeye çalışır” denildi.
 
Bu rejimlerin çoğunun kadınları ön planda görmezden gelmeyi ve onlar aracılığıyla toplumların cehaletini sağlamayı amaçlayan otoriter bir ataerkil ideolojiye temsil ettiği vurgulanan açıklamada, “Herhangi bir toplumun ya da insanların gelişmişlik düzeyini bilmek istiyorsanız, o toplumdaki kadınların gelişmişlik ya da aşağılanma derecesine ve düzeyine bakın. Bugün, Taliban'ın Afganistan'da yaptıklarına dair insanlıktan ve insan haklarından uzak günlük sahneler görüyoruz. Kız çocuklarının eğitimden men edilmesi, her türlü işte çalışmasının engellenmesi, günlük olarak bağlanılması ve ne giyilmesi gerektiğinin dayatılması, kütüphanelerin, bilim evlerinin yakılması birer örnektir. Bu düşünce tarzı aşırıcılık ve nefretin artmasına 10 Ocak 2022'de başkent Kabil/Afganistan'ın batısındaki 600'den fazla Şii öğrencinin olduğu sınav merkezinde yaşanan bir intihar bombacısının saldırısı sonucunda 32 çocuk ve gencin ölümüne sebep oldu” ifadelerine yer verildi. 
 
‘JİN, JİYAN, AZADÎ SLOGANI 
 
Bu tür ülkelerde yaşananların birbirinden farklı olmadığının altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Afganistan'da her gün tekrarlanan bu sahneler, toplumu bu toplumlara musallat olan baskı, adaletsizlik, kısıtlama ve günlük hayatın terörün gölgesinde yaşamaya itmiştir. İran'da Kürt kadın Gina'nın (Mahasa Amini) İran ahlak polisi tarafından öldürülmesi durumu nerede olursa olsun birbirinden farklı değildir. Bu olay, diktatörlüğün ve molla rejiminin tahtını sarsan kitlesel halk ayaklanmalarına yol açtı ve gösteriler 31'den fazla İran şehrine yayıldı. Baskı altında olan tüm halklar, bileşenler, dinler ve ırklar ayaklanmalara katıldı. Bütün renkleri ve mezhepleri yok eden, ona göre tek bir vizyon dayatan zalim rejim bu kadınların özgür bir yaşam olduğu anlamına gelen ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı altında diktatörlüğün yıkılmasına ve yıkılmasını talep eden devrime için özgürlük talep eden kadınların öncülüğünde gösterilerin genişlemesine yol açtı. Bu devrim, tüm dünya kadınlarının ve toplumun desteğini kazandı. Çünkü kadınların önderliğindeki bir devrim, değişimi getirmeli ve zalim kralın tahtını yıkmalıdır. Bu nedenle, İranlı yetkililer değişim ve çözüm getirmek yerine devrimde zulme ve baskıya başvurdular bu da şehirlerde binlerce gözaltı ve tutuklamaya, yüzlerce kişinin ölümüne, birçok insanın mahalle kurşunlarıyla vurulmasına, 58 kişinin yaralanmasına ve birçok protestocunun ölmesine neden oldu. Ayrıca, katıldığı barışçıl bir gösteriden kaçırılan 17 yaşındaki Mika Shakarami'ye işkence ederek öldürdü.
 
‘KADINLARIN DİRENİŞİNİ DESTEKLİYORUZ’
 
İran devleti, Hewlêr'in (Irak Kürdistan bölgesi) kuzeyindeki Sedkan bölgesine füzelerini yöneltti ve bununla yetinmeyerek hamile bir kadın da dâhil olmak üzere 13 kişiyi öldürdü.  Bu nedenle, ‘Güvenlik ve barış uğruna kadınların işgali ve imhasına karşı girişim’ olarak, insan hakları, kadın ve çocukların günlük yaşamını ihlal eden, onları en temel eğitim haklardan mahrum bırakan Taliban hareketini kınıyor ve kınamaya devam edeceğiz. Kız çocukları için okulların açılmaması ve gelecek nesillerin güvenliğini, geleceğini tehdit eden günlük keyfi önlemler bulunuyor. Taliban hareketi çocukların ve kızların çocuklara uygun olan ve onaylanan müfredata göre eğitim almaları için güvenli yollar bulmak ve açmak zorundadır. İran rejimi göstericilerin taleplerini çözmenin ve gerçekleştirmenin yollarını bulmak yerine göstericileri bastırma ve kovuşturmada izlediği politikayı, özellikle özgürlük taleplerini gerçekleştirmek için kadınlara yönelik gergin politikayı değiştirmeyi kınıyor ve kınamaya devam edeceğiz. Biz Ortadoğu ve Kuzey Afrika kadınları, İranlı kadınlarının önderliğindeki bu direnişi ve ayaklanmayı destekliyor devrimin kadınlar için kazanımlarını elde etmeyi umarak mücadelemizle güçlendiriyoruz. Böylelikle Ortadoğu toplumunun üzerinde bulunduğu baskı rejiminin etkisinin ilerlememesini sağlayacağız. Bu vesileyle, Ekim Hareketi'nin üçüncü yıl dönümünü de kutluyor, Irak halkının direnişini selamlıyor ve Irak'ın güvenliğini, istikrarını sağlayan ve parlak bir gelecek çizen bir devlete dönüşmesi, dini partilerin halkın kamusal hayatı üzerindeki egemenliğine son verme taleplerini gerçekleştirmede başarılar diliyoruz.”