Katledilen Akarsel, Kürdistan Kadın Kütüphanesi için çalışıyordu

img
HABER MERKEZİ - Silahlı saldırı sonucu katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve gazeteci Nagihan Akarsel, uzun bir süredir Kürdistan Kadın Kütüphanesi'nin kurulması için çalışma yürütüyordu.
 
Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi ve Jineoloji dergisi editörü akademisyen Nagihan Akarsel, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Uzun yıllar gazetecilik ve yazarlık yapan Akarsel, Süleymaniye’de Jineoloji Akademisi’nin kurulması, ayrıca Kürdistan Kadın Kütüphanesi’nin kurulması için bir proje kapsamında çalışma yürütüyordu.
 
‘ÖZGÜR DÜŞÜNCE İÇİN MÜCADELE EDİLMELİ’
 
Akarsel, en son 12 Mart 2022 tarihinde kadın haber ajansı NuJINHA’ya değerlendirmelerde bulunmuştu. Akarsel, şunları söylemişti: “ 
 
“Self determinasyon (bir halkın coğrafik sınırlarını, politik durumunu veya kendi geleceğini diğer devletlerden bağımsız olarak kendisinin özgürce belirlemesi) kimliği, tarihi, toplumu, doğayı ve çevreyi kapsıyor. Bunun yanı sıra beş temel noktadan oluşan kadın kurtuluş ilkesinin gerçekleşmesini de içeriyor. Birincisi özgür düşünce, ikincisi düşünce özgürlüğü çalışması, üçüncüsü kadın özgürlüğü ideolojisi, o ideolojinin çalışmalarının örgütlenmesi ve koordinasyonuna yönelik pratik adım, dördüncüsü mücadele, bu üç adımdan sonra var. Özgür düşüncenin gelişimi için mücadele edilmelidir.
 
KENDİNİ YETİŞTİREN KADIN KENDİNİ YÖNETEBİLİR 
 
Bir kadın özgür bir düşünceye sahipse kendi ve toplumun geleceği hakkında karar verebilir. Bir kadın kendini yetiştirirse, o kadın kendini yönetebilir, toplumu yönetebilir ve toplumsal sorunları çözebilir. Onun için bir kadın özgür bir zihne sahip olsa bile hedeflerine ulaşmak ve çalışmalarını ve planlarını düzenlemek için bir yola ihtiyaç duyar. Bir kadının kendi kendine yeterli ve kararlı olabilmesi için iki noktada çalışma yapılması gerekir. Birincisi; kadınların kendi kendine yeterlilikleri. İkincisi; bu iki noktanın eşit ve hızlı yönetilmesi gereken bir sistem.
 
Bireysel düzeyde, empati, özveri, sıkı çalışma, organizasyon ve karşılıklı yardım ve bilgi alışverişi gereklidir. Yaşanan sorunların düzeyi, kendi kendine eğitim ve öz farkındalık eksikliği, kitap, müzik, film ve sanat gibi alanlarda yaşanan düşünsel zayıflık kadınların gelişiminin önünde önemli bir engeldir.
 
AİLELERDE CİNSİYET FARKI OLMALI 
 
Kadın örgütleri, eğitim sistemi ve aile eğitimi, kadınların eğitim alabilecekleri üç merkezdir. Çocukları eğitmek için aile içinde cinsiyet farkı olmaması gerekir. Örneğin kızları doğduğunda plastik bebek veriyorlar ama oğulları doğduğunda silah veriyorlar. Örgütsel düzeyde, örgütlerin ne yapmaları gerektiğini ve ne yapmak istediklerini bilmeleri gerekir. Özellikle medyada cinsiyet eşitsizliği söylemleri kaldırılmalı. Örgütsel eğitim ve koordinasyon çok önemli ama mücadelenin kendine has bir yolu ve çözümü var. Örgütlerin çalışması gereken asıl adım kadınları eğitmektir, önce kadınlar kendilerini tanımlamalı sonra erkekleri eğitebilirler. Bir kadının iradesine sahip olabilmesi için her aşamada manevi eğitim, özgür düşünce ve korkusuzluk alması gerekir.
 
Kadının her zaman kendi kimliği olmalı ve her karar kadının elinde olmalıdır. Karar sadece partinin, siyasetin, ekonominin ve herhangi bir partinin çıkarına olmamalı, karar vatandaşın, toplumun ve halkın çıkarına olmalıdır. Eril aklın çıkarlarına dayalı verilen kararlar topluma ve doğaya hizmet etmez. Egemen sistem zihniyeti bireyci ve maddi menfaate dayalı kararlar verir.”