İZMİR - Rojhilat’ta başlayıp İran’a yayılan direnişe ses vermek için bir araya gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, “İran emekçi halkının tek gerçek dostu dünyanın emekçi ve ezilen halklarıdır” dedi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri İran Molla rejiminin “ahlak polisi” tarafından katledilen Jina Mahsa Amini için Rojhılat’ta başlayıp İran’a yayılan direnişe ilişkin Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı.
“İran’dan Türkiye’ye jin jiyan azadi” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, “Jin jiyan azadi” “Faşizme karşı omuz omuza” “İran halkı yanlız değildir” sloganları atıldı. Açıklama metnini TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Esen Leyla İmre okudu.
Esen, Ortadoğu halkının yıllardır gericiliğe, kapitalist molla rejimine ve dayatılan yaşam biçimine karşı ses çıkardığını dile getirererk, “Hegemonik güçlerin söz sahibi olmaya çalıştığı, emperyalist ülkelerin Ortadoğu’yu kendi aralarında paylaşma savaşı yıllardır devam ediyor. İran’da ise mevcut iktidar tarafından bölünme korkusuyla tehdit edilen Kürtler, Farslar, Azeriler, Belluclar yoksulluk ve baskı altında yaşayan büyük bir hapishaneye mahkum edilmiştir. Halka, dini maneviyat adı altında yoksulluğu öven rejim güçleri kendileri ise lüks ve şatafat içinde yaşamaya devam ediyor” diye ifade etti.
'JİNA VE DİLEK’İ KATLEDENLER AYNI'
İran’da halkın sokak sokak “Jin Jiyan Azadi” diye haykırdığını ifade eden Esen, direniş büyüdükçe rejimin şiddetinin de arttığını ifade etti. Esen “Öğrenciler üniversitelere kapatılıp katlediliyor, katledilen yurttaşların cesetleri saklanıp kaçırılıyor. Bu vahşete karşı Kanada’ da, Güney Kore’ de Amerika’da, İtalya’ da ve onlarca ülkede sokaklardayız. Çünkü biliyoruz Mahsa’ yı, Nika’ yı katleden devlet ile Dilek Doğan’ı katledenler arasında bir fark yok” diye belirtti.
'DİRENİŞÇİLERİN DOSTU EZİLEN HALKLARDIR'
Direnişini destekliyormuş gibi görünen, kendi çıkarları için eğip bükmeye çalışan emperyalist güçlere geçit vermeyeceklerini dile getiren Esen “İran emekçi halkının tek gerçek dostu dünyanın emekçi halkları ve ezilenleridir. Başta ABD emperyalizmi uyguladığı ambargo ile İran halkının yoksullaşmasının baş sorumlusudur. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; Ortadoğu halklarının öfkesi, gerici faşist iktidarlara mezar olacak. Yaşasın enternasyonel özgürlük mücadelemiz” dedi.
Açıklamada söz alan İranlı kadın da, "Biz önce insanız, kadın olarak haklarımızı istiyoruz. Kürt insanlardan ne istiyorlar, kadınlardan ne istiyorlar. İşçi olarak kadın olarak o ülkede yaşam şartlarının daha iyi olmasını istiyoruz. Kürt, Belluci, Türk, Fars hiç farkı yok İranlı olarak sadece bizim sesimiz olun istiyoruz” şeklinde konuştu.
Molla rejiminin 1979'de birçok akrabasını katlettiğini ancak hala İran'da kuzenlerinin bulunduğunu belirten İranlı Muna ise "Benim hala orayla bağlarım var ama ben oraya saçım ile gidemem. 1979'dan bugüne değişen bir şey olmadı. İran’da bir kadın katledildi, bir ülke dirildi" diye belirtti.
'GÖÇ MERKEZİNE GÖTÜRÜLENLER SERBEST BIRAKILSIN'
İzmir Kadın Platformu adına konuşan Nuray Öztürk ise İran'da Molla rejiminin zor aygıtlarıyla halkı katletmeye devam ettiğini belirterek "Liseli bir genç kız gözaltına alınıyor ve tecavüz edilerek katlediliyor. İran'da 300 İnsan öldürdü, 15 bin insan tutuklandı ve işkence görüyor. İran'da kadınların mücadelesi dünyaya örnek oluyor. İranlı kadınlar diktatörlüğe karşı yeni bir sayfa açtılar. İranlılar eylemlerde sorunlarını anlattığında Geri Gönderme Merkezleri’ne gönderiyor. Göç merkezine götürülenleri serbest bırakın” dedi.
Açıklama, sloganlarla sona erdi.