AMED - Diyarbakır Şiddetle Mücadele ağı, Meryem Sevim’i katleden ve 7 gündür yakalanmayan polis itirafçısı Musa Sevim’in derhal tutuklanmasını talep etti.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, 13 Kasım’da polis tarafından kullanılan itirafçı Musa Sevim tarafından katledilen Meryem Sevim için Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’nda İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. “Meryem Sevim için adalet”, “Musa’ları aklama yargıla”, “Yasta değil isyandayız”, “Musa. Sevim tutuklansın”, “Jin jiyan azadî” ve “Kadın cinayetleri politiktir” dövizleri taşındı. Açıklamaya Meryem Sevim’in ailesi, arkadaşları, ağ bileşenleri ve çok sayıda kadın katıldı.
‘DAHA KAÇ MERYEM’LER GİDECEK’
Açıklama öncesi “Oy hawar” sözleriyle ağıt yakan Meryem Sevim’in ablası Hülya Kurmuş, “Burası Diyarbakır, nerde mobese kameraları? 7 gün oldu nerede bu katil? Benim kardeşim akşam çıkıp bir kahve içemeyecek mi? Birinin sesimi duyması için bağırmam mı lazım? Daha kaç Meryem’ler gidecek. Böyle caniler için çocuklarımızı büyütüyoruz. Kimse sesimizi duymasa hepimiz böyle toplanmaya devam edeceğiz. Böyle adalet mi olur? Yeter artık yetkililer sesimizi duysun. Nerede diğer haber bültenleri? Adalet yerini bulsun. Biran önce bulmaya yardımcı olun. İnsanca hakkımızı arıyoruz. Yetkililer el atsın yoksa daha çok kadın katledilecek. Ne emeklerle büyütüyoruz çocuklarımızı 9 kurşunla ölsün diye mi? 9 kurşun ne demek? Savaştan bile 8 kurşun sıkılmıyor. Bu kişi daha önce de kadın öldürdü, ‘ben öldüreceğim izleyin’ diyordu adam. Böyle sessiz kalınırsa daha çok kadın öldürecekler” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Sonrasında açıklamayı Ağ adına Amed Barosu Kadın Merkezi üyesi avukat Songül Argünağa okudu. Argünağa, “25 Kasım’a giderken kadına yönelik şiddetin son bulması amacıyla bir arada olduğumuz, sesimizi yükselttiğimiz, mücadele ettiğimiz bu zaman diliminde ne yazık ki 13 Kasım’da Musa Sevim tarafından öldürülen Meryem Sevim için bir araya gelmiş bulunmaktayız” dedi.
FAİL HALA YAKALANMADI
Musa Sevim tarafından uzun süre duygusal birlikteliğe zorlanan Meryem Sevim’in, kendisiyle birlikte olmak istemediğini belirtmesine rağmen katledildiği güne kadar sistematik olarak psikolojik şiddete maruz kaldığını belirten Argünağa, “Meryem’e kendisiyle evlenmesi için baskı yapan fail, evlenme teklifinin reddedilmesinin akabinde Meryem’i canice katletmiştir. Meryem’in öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturma ile Musa Sevim hakkında yakalama kararı verilmiş ancak fail henüz yakalanmamıştır” diye belirtti.
TAHAMMÜL EDEMEYEN ZİHNİYETİN ÜRÜNÜ
Argünağa, devamında şöyle devam etti: “Biliyoruz ki Musa Sevim gibi kadınlar tarafından reddedildiklerinde öldürmeyi kendinde hak görecek kadar zalimleşen erkekler, kadınların iradelerini yok sayan, kadınların kendi hayatlarına dair karar almalarına tahammül edemeyen zihniyetin ürünüdür. Egemen eril anlayışın tahakküm ve baskı ile kurduğu, kadını iradesiz ve bir obje gibi konumlandıran sistemin temeli ancak kadınlar kendi hayatları ile ilgili karar almaya başladıklarında yıkılacak ve yıkılan sistemin küllerinden kadınların barışı haykırdıkları şiddetsiz dünya tahayyülü doğacaktır.
Ve yine biliyoruz ki eşit, adil ve şiddetsiz bir dünya tahayyülünün önündeki en büyük engel eril mikro ve makro iktidarlardır. Hâkimiyet alanlarının sarsıldığını hissettikleri an vahşice saldırmaktan geri durmayan bu iktidarların kadınların direniş ve yükselişine karşı çıkışları, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde tezahür etmektedir.”
‘HER CİNAYETİN FAİLLERİNDEN BİRİ DEVLET’
“Kadın cinayetleri politiktir ve her kadın cinayetinde faillerden biri devlettir” diyen Argünağa, şöyle devam etti: “Erkek zihniyetinin devleti, devletin bireyi etkilediği gerçeği göz önüne alındığında kadın cinayetlerinin devletin ürettiği politikalardan bağımsız olduğunu düşünmek mümkün değildir. Kamu otoritelerinin kadın mücadelesine yönelik nefret söylemleri, kadın hakları aktivistlerinin hedef gösterilmesi, mağdur suçlayıcılık ve bireysel silahlanmanın artması, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin başlıca nedenlerindendir. İstanbul sözleşmesinden tek taraflı çekilen iktidar, 6284 Sayılı Kanunu etkin uygulamayan mekanizmalar ile yargılama süreçlerini cezasızlığı ilke edinerek sonuçlandıran yargı, sorumluluğunu yerine getirmemektedir ve bunun da failleri cesaretlendirdiği açıktır.”
‘MUSA SEVİM DERHAL YAKALANSIN’
Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetlerinin tamamen sona ermesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için topyekûn bir mücadelenin önemini vurgulayan Argünağa, sözlerini şöyle tamamladı: “Cezasızlık politikalarının önüne geçilmesi için etkin bir soruşturmanın yürütülmesi elzemdir. Fail Musa Sevim’in derhal yakalanması ve hak ettiği cezayı alması için adil bir yargılama sürecinin yürütülmesi gerekmektedir. Meryem Sevim’e Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diler, sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.”
Açıklama, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Musa Sevim tutuklansın” sloganlarıyla son buldu.