ADANA - “Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma"nın yerellerde eşbaşkanlık modeliyle yaşam bulduğunu belirten DBP PM üyesi Yüksel Mutlu, “Kadınsız siyaset yapma günleri son bulmuştur" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ve partinin Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, Adana'da "Kayyımın kadın alanındaki tahribatları ve ortak mücadele hattını oluşturma" başlıklı panel düzenledi. "Şiddete savaşa yoksulluğa karşı isyandayız” ve “jin, jiyan, azadî" pankartının asıldığı panele, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP),Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ile Gelecek Partisi’nin kadın kolları, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER), Demokratik Alevi Derneği (DAD), Mimoza Kadın Derneği, Türkiye İşçi Partisi (TİP) yöneticileri, Mersin ve Adana Kadın Platformları ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
‘KADINSIZ SİYASET SON BULDU’
Panelin açılış konuşmasını yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) üyesi Yüksel Mutlu, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırılarına tepki gösterdi. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmanın eşbaşkanlık sistemi ile yerelde yaşam bulduğunu anımsatan Yüksel, yürüttükleri siyasetin erkek egemenliği ve patriarkaya karşı yürütülen siyaset olduğunu kaydetti. Kürt ve Türkiye kadın hareketinin ortak mücadelesine değinen Mutlu, yerele sirayet eden ulus devlet zihniyetine itiraz edildiğini ve son bulması için mücadele edildiğini söyledi. Mutlu, “Bugüne kadar yerel siyasette kadın temsiliyeti oldukça azdı, Kürt Kadın Hareketi ile HADEP’ten başlayarak en son 2014’te eşbaşkanlıkla taçlanan bu mücadele, bugün sistem tarafından dağıtılmaya çalışılsa da mücadele hala devam ediyor. Artık Türkiye’de kadınsız siyaset yapma günleri son bulmuştur ve bu Kürt Kadın Hareketi’nin verdiği mücadelenin sonucudur. Kadın modelimiz sokağa çıkan, yerelde de güç sahibi, muhtarlıktan tutalım belediye eşbaşkanlığını talep eden ve kendini güçlendirendir” diye konuştu.
‘TEKÇİLİĞE KARŞI EŞBAŞKANLIK’
Ulus devlet aklıyla tekleştirilmiş yönetim anlayışına karşı mücadele ettiklerinin altını çizen Mutla, “AKP iktidarı, kayyumlarla 2014’te başlayarak 2019’da aynı sistemle devam ederek, gaspla kadının ve tüm toplumun iradesini yok saydı. Kent yaşamı bir yandan toplumsallığı dayatırken, diğer yandan da uzaklaştıran eve kapatan, yok sayan bir anlayışa sahip. Kadın ve erkekler, kentlerde aynı fırsatlara sahip değil, aynı zamanda devletin hafızası da cinsiyetçi bir hafıza bununla mücadele etmenin tek yolu da eşbaşkanlık modelidir. Bu, güçlü ve doğru işletildiği taktirde hem merkezi siyasete sirayet edeceği hem de özgürlük mücadelesinin burada büyüyeceğini görmemiz gerekiyor. Kayyumlarla hedeflenen şey; kadın eksenli demokratik siyasetin tasfiyesidir. Ancak bunu başaramadılar. Bugün bu salonlarda bir araya geliyorsak en önemli değerlerden biri eşbaşkanlık modelimizin ne kadar haklı ve güçlü olduğunun göstergesidir” ifadelerini kullandı.
'ORTAK MÜCADELEDE KARARLIYIZ’
Mutlu, devamında ise şunları söyledi: “Eşbaşkanlığın, kadınlar açısından ne kadar vazgeçilmez olduğunu görmüş olduk. Biz devlet aklına karşıyız. Çünkü bu akıl cinsiyetçi, hegemonik ve iktidarcıdır. Biz iktidar zihniyetiyle mücadele ediyoruz, hem kendi içimizde hem de sistemle. Kürt Kadın Hareketi ağır bedeller ödeyerek bu günlere geldi ve bu mücadeleyi vermeye devam edecek. Kayyum saldırıları sadece Kürt Kadın Hareketi’ne değil aynı zamanda Türkiye Kadın Hareketi’ne yönelik saldırılardır. Toplumun bütününe ve bir bütün dünya kadın hareketine bir saldırıdır. Bu siyasal bir saldırı ve bu saldırıların karşısında ortak mücadele hattı noktasında çok kararlıyız. Bunu gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. Tıpkı ‘jin jiyan, azadî’ sloganında olduğu gibi.”
Daha sonra basına kapalı devam eden panelde, “Kadın Özgürlükçü Yerel Yönetimler Modelimiz”, “Kadınlara Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel Yönetimlerin Rolü ve Kayyımların Kadın Alanlarında Yarattıkları Tahribatlar”, "Biz Kadınlar Birlikte Ortak Mücadele Hattını Nasıl Oluşturabiliriz?” konuları tartışıldı.