‘Erkek devlet zihniyetine kadınlar son verecek’

  • kadın
  • 09:07 7 Aralık 2022
  • |
ŞIRNEX - Kayyım politikasının Kürt meselesinden bağımsız olmadığını belirten kadın seçilmişler, “'Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla 2023 Genel Seçimleri ve 2024 Yerel Seçimleri’nde kadınlar duruşlarını gösterecek ve erkek devlet zihniyetine son verecek” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde 3'ü büyük, 5'i il, 45'i ilçe ve 12'si belde olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. Ancak 19 Ağustos 2019’da yapılan operasyonlar sonrası belediyelerin 48’sine kayyım atandı. Kadını, yaşamın her alanında görünür kılan ve irade olarak yönetim süreçlerine katan, eşit, demokratik bir yönetim anlayışını ortaya çıkaran eşbaşkanlık sistemi hedef alındı. Yerel yönetimlerden kadının adını silmeyi görev bilen zihniyet, kayyımların eliyle kadın çalışmalarını bertaraf etmek için onlarca kurum, çocuk kreşi, danışma merkezi ve şiddet hattını kapattı. Daha sonra yaptıkları yolsuzluklarla gündemden düşmeyen kayyımlara rağmen, yerellerdeki kadınlarla dayanışma ve mücadele sürdürüldü.
 
Şirnex’in Silopya (Silopi) ilçesinde 3 Aralık’ta ara dönem toplantısını gerçekleştiren HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, eşit temsiliyete dayalı kadın belediyeciliği ile toplumcu belediyecilik yaklaşımını esas alan perspektifteki kararlılığı bir kez daha vurguladı. Gerçekleştirilen çalışmaların yanı sıra mücadele hattına yönelik tartışmaların da yürütüldüğü toplantıya katılan HDP Demokratik Yerel Yönetimler Merkezi Kurul üyesi Hatice Kiye ve görevden alınan kadın belediye eşbaşkanları, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
 
HDP’Lİ BELEDİYELERİN ETKİSİ
 
HDP'li belediyelerin halk üzerindeki etkilerine dikkat çeken Hatice Kiye, "Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt kültürü ve diline yönelik bir baskı politikası söz konusu. Bu politikalar özellikle 2014 yılında Kurdistan ve kimi batı metropollerinde kazanılan belediyelerle kültür, dil ve destek merkezlerinin kurulduğu dönemde yoğunlaştırıldı. Belediyelerde anaokulları açıldı ve çocuklar artık anadillerinde eğitim görmeye başladılar. Kurulan sistemi gördüklerinde ise Kurdistan'daki bütün belediyelere dönük bir saldırı konsepti devreye konuldu” dedi. 
 
Halkçı yerel yönetim anlayışının toplumu esas aldığını söyleyen Kiye, “Bu çalışmalar toplumda oldukça etkili oldu. Kürt kültürü ve diline yaklaşım değişti. İnsanlar, belediye kültür evlerine gittiklerinde anadillerinde ücretsiz eğitim alabiliyorlardı. Bundan dolayı toplumda büyük bir rahatlama oldu. Ancak 2016'da kayyımlar atanınca bu durum bir anda değişti. Kültür evleri, dengbêj evleri, destek evleri kapatıldı ve kayyım politikası ülkede bir yönetme biçimine dönüştü. Dolayısıyla baskı düzeyi ve yıkım en yüksek zirveye ulaştı. Ancak tüm bunlara karşı sokaklarda, mahallelerde ve evlerde bir mücadele verildi. Bu politikalara rağmen anneler çocuklarıyla Kürtçe konuştu” diye belirtti. 
 
‘AMACA ULAŞILAMADI’
 
Kayyım atamalarının Kürt sorunundan bağımsız olmadığının altını çizen Kiye, "Günümüzde sadece Kurdistan'da değil Türkiye'nin her yerinde kayyımlar var. AKP-MHP, ‘benim sözüm geçerli, başkasına izin vermeyeceğiz' diyorlar. Onun için bugün kayyımlar sadece Kürtlerin meselesi değildir. Türkiye'de herkesin kayyımlara karşı direnmesi gerekiyor. Kayyımlar, imha, yıkım ve yok etmedir.  Ancak buna karşı da verilen bir mücadele var. Nasıl ki 20 yıl önce belediyelerimiz olmamasına rağmen halk direndiyse şimdi de halk direniyor.  AKP ve MHP rejimi, kayyımlar atayarak teşhir oldu ama amacına ulaşamadılar. Halk bunlara yine cevap verecektir” ifadelerini kullandı. 
 
ÇALIŞMALAR ENGELLENİYOR
 
HDP’nin kayyım atanmayan 6 belediyesinden biri Agirî’nin Panos (Patnos) Belediyesi. Belediye Eşbaşkanı Müşerref Geçer, kayyım atanmadığını ancak her türlü çalışmalarının engellendiğini dile getirerek, şöyle dedi: "Patnos Belediyesi’ni 2019'da AKP'den aldık. Belediyeyi yüklü bir borç ve enkazla devraldık. Tabi ki bu noktada demokratik, kadın özgürlükçü, ekolojik yerel yönetimler paradigmamızla birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hem İller Bankası hem de devletin hibeli projeleri hiç bir şekilde destek vermiyor. HDP'li belediye ile halkı karşı karşıya getirmek istiyorlar. Ama halkla birlikte bir mücadele hattı örerek, çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kadın Parkı projemize kaymakamlık ve bakanlık tarafından el konuldu. Halkın yararına kullanılacak arsaları kesinlikle onlara vermeme noktasında kararlıyız. Ama tabi ki zorluyorlar. Meclis’ten aldığımız bir kararla çok dilli belediyecilik üzerinde bir çalışmamız vardı, bu da kaymakamlık tarafından engellendi. İller Bankası’ndan kredi alamıyoruz. Arıtma tesisi 2019'da bitti ve 2020'de teslim etmemiz gerekiyordu. Ancak HDP’li belediye olduğu için projeyi kabul etmemişler. Bize karşı sistematik bir savaş yürütülüyor. Tüm bunlara karşı halkla kendi paradigmamız doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” 
 
KADIN İRADESİNE TAHAMMÜLSÜZLÜK
 
Görevden alındıktan sonra yerine kayyım atanan Wan’ın Elbax (Başkale) Belediyesi Eşbaşkanı Şengül Polat, halkın iradesini tanımayanları halkın da tanımayacağını söyledi. Başkale Belediyesi’nin şuan kayyım tarafından yönetildiğini belirten Polat, “Kayyım tamamen halkın iradesine yönelik bir gasptır. Kürt halkının kendi kendini yönetmesine dönük bir politika olduğu açığa çıktı. Yapılan pratiklerde de bunu görebiliriz. Kayyım, kadınları karar mercilerinde görmeye tahammül etmeme politikasıdır. Kayyımlar, sığınma evlerinin kapatılması, çok dilli projeler, çocuklara dönük oluşturulan alanların kapatılması tamamen kendi iktidarını besleyen ve kendisini dayatma boyutuyla açığa çıktı” dedi.
 
Yapılacak yerele seçimlerde halkın gereken cevabı vereceğinin altını çizen Polat, şöyle devam etti: “Halkın cevabı nettir. 2019'da seçim sürecine girdiğimizde yaptığımız halk buluşmalarından toplantılara ve görüşmelerin tamamında halkın isteği tamamen şu doğrultudaydı; bir gün bile olsa belediyeyi alacağız ve kayyım zihniyetine karşı kendi sözümüzü söyleyeceğiz. Önümüzdeki seçimde de bu daha büyük bir özveriyle ortaya çıkacaktır. Çünkü halkın merkezden yönetilmekten ziyade kendi kendisini yönetme üzerinden kararlı bir duruşu var. Kendisinin seçtiği ve yerelinde irade olarak gördüğü kişileri seçecektir. Bugün bütün dünyaya, 'Jin, jiyan, azadî' felsefesi mal olmuştur. Bu sloganla da 2023 genel seçimler ve 2024 yerel seçimlerinde de kadınlar kendi net duruşlarını gösterecek ve kadın eliyle erkek devlet zihniyetine son verilecektir."