ANKARA – Cinsiyete duyarlı bütçe için tüm bakanlık bütçelerinin revize edilmesi gerektiğini belirten HDP’li Filiz Kerestecioğlu, kadın yoksulluğunu bitirmeye yönelik hamleler yapılmadığını söyledi.
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, bütçe tartışmalarının sürdüğü günlerde “Toplumsal Cinsiyete Dayalı Mor Bütçeleme ve 2023 Bütçesinde Kadın” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Zoom uygulaması üzerinden yapılan etkinlikte Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu “2023 Bütçesinde Kadın” başlığı altında bir sunum yaparken, CEİD Proje Direktörü Ülker Şener de “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Hizmet Sunumu ve Mor Bütçeleme” başlıklı bir sunum yaptı.
‘ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN AYRILAN BÜTÇE KULLANILMIYOR’
Sosyal hizmetlerin amacının bireyi bağımlı kılmak değil kendi kendine yeterli hale gelmesini sağlamak olduğunu söyleyen Kerestecioğlu, sosyal yardıma ayrılan bütçenin arttırılmasının yoksulluğun artması ve derinleşmesinin sonucu olduğunu söyledi. Kadın yoksulluğunu bitirmeye yönelik hamleler yapılmadığını kaydeden Kerestecioğlu, “Düzenli sosyal yardım hak sahiplerinin yüzde 65’ini kadınlar oluşturuyor. Parçalı bir sosyal yardım sistemi mevcut ve bu yardım mekanizmalarının önemli bir kısmı aile kavramı etrafında tasarlanmış durumda. Örneğin boşanmış, eşi tarafından terk edilmiş ya da tek ebeveyn olan kadınlar eşi vefat eden kadınlar ile aynı ekonomik koşullara sahip olsalar dahi aynı programdan yararlanamıyorlar. Burada temel saik kadın yoksulluğu ile mücadele değil, sadece hane içinde anneye bir nakit transferi sunmak. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2022 programında belirtilen şiddetin önlenmesi ve izlenmesine yönelik hizmetler için 2021 yılında ayrılan 128 bin 885 liralık ödeneğin yarısı bile kullanılmıyor” diye konuştu.
‘TÜM BAKANLIK BÜTÇELERİ REVİZE EDİLMELİ’
Kasım 2022 verilerine göre kadınların yüzde 60’ının asgari ücret veya altında çalıştırıldığına dikkat çeken Kerestecioğlu, her yüz kadından 18’inın kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda çalıştığını vurguladı. Genç kadın işsizliğinin yüzde 48,4 olduğunu kaydeden Kerestecioğlu, kadın istihdamında OECD ülkeleri arasında son sırada yer alınmasının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanlığı tarafından görmezden gelindiğine dikkat çekti. Kerestecioğlu, “Bütçesinin toplumsal cinsiyete duyarlı olması için tüm bakanlık bütçelerinin revize edilmesi gerekiyor. Biz kadın kollarını ve aile sosyal politikalar bakanlığını istemiyoruz. Tüm bakanlıklarda toplumsal cinsiyete dayalı bütçe yapılmasını istiyoruz” dedi.
‘SORUNU DA ÇÖZÜMÜ DE EN İYİ KADIN BİLİR’
Adalete erişimde de eşitsizlikler olduğunu belirten Kerestecioğlu, şöyle konuştu: “Baroların adli yardımlarından faydalanmak için de yine çizilen mağdur kadın şartlarını sağlamak gerekiyor. Halbuki kadınlar duvarları yiyecek değil. Cezaevinde 3 öğün yemek dışında her şey ücretli. 3-4 kişinin faturası 400 lira geliyor. Kantin masrafları ise 2 bin liraya varmış durumda. Hijyen malzemeleri hakkında her hükümlüye Ceza İnfaz Kurumu tarafından 20 pet, sıvı sabun, peçete, çamaşır deterjanı, diş fırçası gibi temel temizlik malzemesi, çocuklar için 180 adet çocuk bezi verilmeli ama hiçbir cezaevinde bunlar düzenli olarak verilmiyor. Bu konuda Adalet bakanlığı tarafından yapılan bir çalışma ve ödenek yok. Örnekleri diğer bakanlıklar adına çoğaltmak da mümkün ama bunun çözümünü sağlamak için yönetimde daha çok kadının ve ayrımcılığa karşı olan kadının bulunması gerekiyor. 2023 bütçesi komisyon görüşmelerinde bakanlar ile birlikte bağlı kurum müdürleri bürokratlar da mecliste sunum yaptılar. Onların da çoğunluğu erkekti. Sorunları da çözümlerini de en iyi kadınlar bilir. Bütçeyi de yönetimi de toplumu eşitlemek için karar alma mekanizmalarında katılımcı hale getirmemiz gerekiyor.”
SADECE 11 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SIĞINMA EVİ HİZMETİ VERİYOR
Kerestecioğlu’nun ardından Ülker Şener söz aldı. Şener, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçede bütün başlıklarda cinsiyet perspektifine dayalı bir bütçelemeyi savunduklarını söyledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bütçesinde Kadının Güçlenmesi programı için ayrılan tutarları inceleyen Şener, söz konusu programın bakanlık bütçesinin yalnızca yüzde 0,74’ünü oluşturduğuna dikkat çekti. Büyükşehir Belediyelerinin sadece 12’sinin Kadın Danışma Merkezi hizmeti verdiğini söyleyen Şener, Türkiye’de nüfusu 100 binin üzerinde kadın sığanıma evi hizmeti vermesi gerektiğini ancak bu belediyelerinin yalnızca 11’inin Kadın Sığınma Evi hizmeti verdiğini aktardı.
Yaşlı ve engelli bakımının toplumsal cinsiyet rolleri ile kadına yüklendiğine dikkat çeken Şener, bu hizmeti veren kadınların işgücünün görünmez olduğunu vurguladı.