İZMİR – Deprem bölgelerinde kadın merkezleri kurulması gerektiğini belirten KGB üyeleri, dayanışmayı büyütmek amacıyla yarın İzmir'den Mor TIR'ın yola çıkacağını duyurdu.
Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) İzmir, deprem bölgesinde kadınların yaşadığı sorunlara ilişkin Karşıyaka İskele önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamanın yapıldığı alanda, “Kadın mücadelesi her yerde” pankartı açılırken sık sık, “Yaşasın kadın dayanışmamız”, “OHAL değil dayanışma yaşatır” ve “Kadınlar birlikte güçlü” sloganları atıldı.
Kadınlar adına açıklamayı okuyan KBG üyesi Asya Erdal Mereş’te yaşanan depremin kader olmadığını ranta ve talana dayalı 21 yıllık AKP iktidarı olduğunu ifade etti. Kadınlar olarak ülkenin her yerinde dayanışmayı örgütleme ve kadın dayanışması ile yaraları sarmaya devam ettiklerini vurgulayan Erdal, “Bizler İzmir depremini kısa süre önce yaşamış ve yine o gün de dayanışmanın gücü ile birlikte yaralarımızı sarmış kadınlarız, ve depremin ilk gününden beri aynı ısrarla dayanışmayı örgütlemeyi sürdürüyoruz. Yarın saat 10.00’da Kulplular Derneğinde mor tırımızı birlikte yükleyip bölgeye yolcu edeceğiz buradan tüm İzmirli kadınları da bir kere daha dayanışmayı omuzlamaya davet ediyoruz” diye konuştu.
KADIN MERKEZLERİ TALEBİ
Erdal, deprem bölgesinde kadınların taleplerini ise şu şekilde belirtti;
“* Depremin 23. Günü olmasına rağmen bir çok bölgede hala elektrik ve su olmadığı için temel ihtiyaçlar karşılanamıyor. Bu yüzden ivedi bir şekilde bölgeye elektrik ve su verilmelidir.
* Tuvalet ve banyoların depremin ilk gününden beri olmaması özellikle kadınların ve çocukların sağlığını tehlikeye atmaktadır. Acilen salgınların ve genital hastalıkların çoğalmaması için bölgenin dört bir yanında güvenli ve temiz tuvalet, banyolar kurulmalıdır. Halkın erişebileceği hastaneler açılmalıdır.
* Bu süreçte kadınların en temel ihtiyaçları olan hijyen kitleri yaygın ve sürekli olarak sağlanmalıdır.
* Bölgede yıkımlar sürmesine rağmen hala çadıra ulaşamayan binlerce insan vardır. Halkın çadır ihtiyacı acilen karşılanmalıdır. Tüm ilçelerde, köylerde, mahallelerde güvenli prefabrik evler, barınaklar kurulmalıdır. Bölgenin sosyal-kültürel-politik dokusunu bozmadan bölgedeki tüm yurttaşların özneliği ile yaşam alanları yeniden kurulmalıdır.
* Deprem bölgelerinde erkek şiddeti tüm ülkede olduğu gibi hız kesmeden devam etmektedir. Bu gerçekliğin karşısında bir gece yarısı kararnamesi ile kaldırılan İstanbul Sözleşmesi başta deprem bölgeleri olmak üzere tüm ülkede derhal uygulamaya konulmalı ve kadınların deprem bölgelerinde erkek şiddetine karşı kolayca ulaşabileceği merkezler kurulmalıdır.
* Yaşanan depremle birlikte eğitimin fiili olarak durdurulması en çok kadınları ve çocukları etkilemiştir. Şehirlerde acilen eğitim birimleri kurulmalıdır.
* Akıbeti belli olmayan ve verilmeyen çocukların isimleri ve yerleri derhal açıklanmalıdır. Bu süreçte tarikatlara ve yurtlara teslim edilen çocuklar acilen halkın şeffaflıkla erişebileceği güvenli yerlere yerleştirilmelidir.
* Cinsiyetçi iş bölümü ile kadınlara yüklenen bakım emeği yükü depremle beraber daha da artmıştır. Ve acilen kolektif mutfaklar, kolektif çamaşırhaneler kurulmalıdır. Kreş ve yaşlı bakım evleri ivedilikle inşa edilmelidir.
* Depremin ve kötü yaşam koşullarının yarattığı travma nedeni ile kadınlara her çadır yada konteynır kentte bir psikososyal destek çadırı, konteynırı mutlaka tahsis edilmelidir.
* Bu depremi katliama dönüştüren sermaye egemenliği ve onun bugünkü temsilcisi AKP-MHP iktidarı acilen istifa etmeli ve tüm sorumlular yargılanmalıdır.”