KARABÜK - Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın şüpheli ölümüne dair soruşturma sürerken, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ön otopsi raporuna dayanarak yaptığı "doğal ölüm" açıklaması tepki topladı.
Karabük Filyos Çayı Yeşilköy mevkinde 26 Mart’ta, tren makinisti tarafından yerde yatan cansız bir kişinin cenazesi görüldü. Yapılan ihbar üzerine, bölgeye giden ekipler, kişinin Karabük Üniversitesi Makine Mühendisliği hazırlık sınıfı öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nun olduğunu tespit etti. Olayla ilgili Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
SAVCILIK: DOĞAL ÖLÜM
Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki ön otopsi raporunu açıklayan Cumhuriyet Başsavcılığı, Dinabongho'nun bedeninde cinsel istismar ve herhangi bir kesici, delici alet ile ateşli silah yarasına rastlanılmadığını, ölümünün suda boğularak meydana geldiğini açıkladı.
AİLE CENAZEYİ ALMADI
Şüpheli ölümle ilgili ayrıntılı bir inceleme yapılmazken, savcılığın bu açıklaması tepkilere neden oldu. Öte yandan jandarma ekipleri ise soruşturma kapsamında kentteki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Kamera görüntüleriyle, Dinabongho'nun ormana nasıl gittiği, çaya düştüyse hangi noktadan düştüğü belirlenmeye çalışıyor. Dinabongho'nun üzerindeki kıyafetler ve vücudundan alınan örnekler detaylı araştırma için kriminal incelemeye alındı.
Dinabongho'nun öldürüldüğü üzerine duran ailesi cenazeyi teslim almadı. Dinabongho'nun ailesi, elçilik aracılığıyla ilettiği notta, "Sır ölümün aydınlatılmasından sonra cenazeyi teslim alabileceklerini" ifade ederek, yetkililerden kendilerine açıklama yapılmasını istedi.
AVUKATA KISITLAMA, GAZETECİLERE GÖZALTI
Olayla ilgili ise ilk etapta 3’ü yabancı 6 kişi gözaltına alındı. Dün de, il dışında Dina’ya cinsel taciz içerikli mesajlar attığı saptanan bir kişi gözaltına alındı. Yine dün şüpheli ölümle ilgili güvenlik kameralarına dair haberi servis eden DHA muhabiri Ali Sencer Arslan ve Murat Özelci, gözaltına alınarak ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Yine dosyaya bakan Gabon Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği avukatı Kerim Bahadır Şeker’in dosyadan örnek alma ve dosyayı inceleme yetkisi savcılık tarafından kısıtlandı.
DİNA: BENİ ÖLDÜREBİLİRLER
Ayrıca Dinabongho´nun ölmeden 1 gün önce annesine kendisine Karabük'te kötü davranıldığını ve öldürülebileceğini söylediği sesli mesajlar ortaya çıktı. Sesli mesajlarında, "Sınavı geçersem, Sakarya’da okumamın önünde hiçbir engel olmadığını söylediler. Neden korkuyorsun ki? Bırak gideyim sana yalvarıyorum anneciğim. Lütfen, yalvarıyorum. Burada bize nasıl davrandıklarını bilmiyorsun, bildiğin gibi değil. Burada kalmak istemiyorum, bırak gideyim. Babamdan da izin isteyeyim, bırakın buradan gideyim" ifadeleri yer aldı.
HDP MECLİSE TAŞIDI
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da, Dinabongho'nun ölümünü TBMM Genel Kurulu’nda gündeme getirdi. Gergerlioğlu, “Karabük Üniversitesi’nde Gabonlu bir öğrencinin cesedi bulundu. Savcılık bunun doğal bir ölüm olduğunu açıkladı. Nehirde boğulmuştu bu öğrenci. Ve fakat Gabon Büyükelçiliği, kurbanın siyah olduğu için doğru dürüst bir soruşturma yapılmadan ‘doğal ölüm’ olarak açıklandığını söyledi ve buna itiraz ediyor. 17 yaşında olan bir öğrenci. Geceleyin nehre girdiği iddia ediliyor; fakat soğuk bir kış gecesinde bir kız öğrencinin nehre girmesi akla aykırı. Kamera görüntülerinde çıplak ayakla dışarıda koşturduğu ve Karabük Postanesinde iki görevli tarafından cinsel tacize uğradığı iddia edilen Dina’nın ölümü hakkında bir an evvel doğru dürüst bir araştırma yapılmalı” diye belirtti.
AVUKATTAN TEPKİ: ÖN RAPOR YETERLİ DEĞİL
Gabon Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği avukatı Kerim Bahadır Şeker de, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamaya tepki göstererek, DHA'ya yaptığı açıklamada, ölü muayene ve otopsi tutanağında bilirkişi doktorunun, "Şu anlık biz herhangi bir şekilde, ölümün nasıl gerçekleştiğine dair beyanda bulunamayız. Yani ön rapor yeterli değildir. Asli raporun gelmesi gerekmektedir" dediğini aktardı.
'ADALET İSTİYORUZ'
Şeker, asli rapor çıkmadan ve suda boğulmayla alakalı bir mevzu olamadan, böyle bir açıklamanın Karabük Başsavcılığı tarafından yapılmasının kabul edilemez olduğunu kaydederek, “Bizim tek derdimiz, adalet, adalet, adalet. Bu olayın sorumlularının adaletin önüne çıkarılması ve cezalandırılması. Dina’nın sorumlularını adalete teslim etmek boynumuzun borcudur. Dili, dini, rengi, ırkı ne olursa olsun bu davanın takipçisi olup; bu davayla, altını çizerek söylüyorum; cinayetle alakalı bütün emarelerin aydınlığa kavuşturulması için elimizden geleni yapacağız" dedi.