Kadınlar ‘jin, jiyan, azadî’ etrafında birleşti

img
SÊRT - Kadınların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “jin, jiyan, azadî” felsefesi etrafında birleştiğini belirten DBP PM üyesi Nurten Üzümcü, “Bu felsefe bir ışık oldu. Kadınlar bu felsefeyi bir özgürlük alanı haline getirdi” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla getirildiği Türkiye’de tutulduğu İmralı Adası’ndan ortaya koyduğu paradigmadan doğan “jin, jiyan, azadî” sloganı, bugün dünyanın birçok ülkesinde kadınların dilinde. Kadınlar, “jin, jiyan, azadî” felsefesini Kuzey ve Doğu Suriye’de devrime dönüştürdü. Bu felsefe aynı zamanda Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından tüm dünyaya yayıldı.  
 
“Jin, jiyan, azadî” felsefesinin mimarı olan PKK Lideri Abdullah Öcalan, ağır tecrit koşullarına rağmen kadın, yaşam ve özgürlük vurgularıyla kadınların toplumsal değişimlerde ve toplumların özgürlüğünde nasıl kaynak olabileceğinin yol haritasını ortaya koydu.
 
KADININ DÖNÜŞÜMDEKİ ETKİSİ 
 
Abdullah Öcalan, 1989 yılının Nisan ayında yaptığı değerlendirmede kadını yaşamın bir parçası olduğunu belirterek, kadının gücü ve dönüşümdeki etkisini şöyle anlattı: “Sadece objektif bir parçası değil, bilinçli, kararlı bir öznesi olmayı da sağlamalıdır. Bu anlamda yalnız sizler için de çözüm geliştirmiyoruz, toplumun tümü bu konudaki özgürleşmeye şiddetle muhtaçtır. Siz bu alandaki özgürleşmenin öncülerisiniz. Görevler son derece dayatıcıdır, oldukça önem vermeniz gerekir.” 
 
JIN Û JIYAN BİRLEŞTİRİLDİ
 
Kadınların yaşama öncülük etmeleri gerektiğinin altını çizen Abdullah Öcalan, yine 25 Haziran 1994’te, “Bizde adı nedir? Jiyan (Yaşam). Siz neye döndürmüşsünüz? Mirin, ketin (ölüm, düşüş). Bunu değiştirmek gerekir. Bu işe öncülük etmelisiniz değil mi? Erkekler size hayran olsun” dedi. Kadın ile yaşam ilişkisi arasında uçurum yaratıldığına dikkat çeken Abdullah Öcalan, 26 Şubat 1998’te şunları söyledi: “Halkımızın tarihinde kadınla yaşamın kelimesi aynıdır. Ama şimdilere doğru geldiğimizde, birbirlerine en zıt iki kelime haline geldi. Biz bu uçurumu tekrar kapatıyoruz. Yani ‘Jin û Jiyan’ı artık birleştiriyoruz. Bu güzel bir gelişme.” 
 
KADININ ÖZGÜRLÜKSEL ÇIKIŞI 
 
“Eğer yaşam olacaksa, kadınla olur ve kadın da özgürlüksel çıkışıyla ancak bunu gerçekleştirilebilir” diyen Abdullah Öcalan, 8 Mart 2013 tarihli mesajında, “Kadın özgürlükçüsü olmak lazım. Kadına biçim vermeyi ahlaksızlık sayıyorum. Kadının ‘xweda’sı (Yaratan/tanrı) gerekir. ‘Xweda’ kendi kendini doğurmadır. Özgür kadın bir güneş gibi doğar. ‘Jin, jiyan’ kelimeleri çok anlamlıdır. Kadınlar kudretli, özgür ve karar sahibi olmalı” diyerek, Kürt kadınlarının filizlendirdiği ve bugün milyonlara ulaşan “Jin, jiyan, azadî” felsefesinin yaşamsallaşmasında önemli rol oynadı. 
 
KADINLARI BİRLEŞTİREN FELSEFE 
 
Küresel güçlerin ortaklığında 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkan, 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilerek 25 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan’ın kadınlara sunduğu özgür yaşam perspektifini, Demokratik Bölgeler Partisi (PM) Parti Meclisi üyesi Nurten Üzümcü değerlendirdi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1999’da uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilmesinin ardından “Yarım kalan projem” dediği kadın özgürlük mücadelesinin “Jin, jiyan, azadî” felsefesinin yaşam bulmasıyla gerçekleştirildiğini kaydeden Üzümcü, “İktidarlar kadınlar üzerinde bir sömürü geliştirdiği süreçte, kadın mücadelesi kendini her alanda geliştirdi ve bu sömürüye karşı direndi. Sayın Öcalan’ın ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi etrafında birleşen kadınlar, dünyanın birçok yerinde mücadele veriyor. Ve bu felsefe bir ışık olmuştur. İran’da gelişen direnişte de bu felsefe kendisini göstermiştir. Kadınlar, taciz, tecavüz, sömürü ve katliamlara karşı bu slogan çevresinde toplanarak direndi, direnmeye de devam ediyor. Kadınlar bu felsefeyi bir özgürlük alanı haline getirdi. Jina Emînî öncülüğünde gelişen devrimde bu felsefeyle gelişmiştir. Bu bir direniş felsefesi oldu” diye konuştu.
 
‘FELSEFE KOMPLOYU BOŞA ÇIKARDI’ 
 
Üzümcü, uluslararası komplonun 26’ncı yılında bu felsefenin yaratığı özgürlük alanının büyük bir kitleye ulaştığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Komployla birlikte başlatılan bir tecrit durumu var. Bu tecrit Sayın Öcalan’ın fikirlerinin yaşam bulmasının önünü kesmek amaçlıdır. Ancak Öcalan’ın felsefelerinden sadece bir tanesi olan bu sloganın geliştirdiği direniş, tecridin amacına ulaşamadığının bir göstergesidir. Bu tecrit aslında bu slogana uygulanan bir tecrit. Kadınlar bugün bu felsefeyi kendine yol yaptı ve bunun etrafında direniyorlar. Kadın üzerinde egemenlik kurmak isteyen ve kadını yok etmek isteyen iktidarlara en büyük cevabı, bu slogan etrafında birleşerek direnen kadınlar vermiştir. Bu felsefe komployu boşa çıkardı.” 
 
‘KADINLAR ERKEĞİN BİÇTİĞİ ROLÜ YIKTI’
 
“Jin jiyan azadî” felsefesinin erkeğin kadına biçtiği rolü yıkan bir felsefe olduğunun altını çizen Üzümcü, “İktidarların kadını köle gören anlayışına karşı Sayın Öcalan’ın sunduğu perspektif özgürlükçü bir perspektif. Kadınlarda bu perspektif etrafından birleşerek özgürlüğünü talep ediyor ve kazanım elde ediliyor. Bu mücadele karşısında iktidarların saldırıları gelişiyor. Kürt kadının hem uluslaşma hem kendi kimliğine hem de dil ve kültürüne sahip çıkması, iktidarın saldırılarını artırıyor. Kadınlar tüm saldırılara karşı direniyor. Öcalan’ın ‘yarım kalan projem’ dediği bu felsefenin yaşam bulduğu alan ve pratiği, projenin devam ettirildiğinin göstergesidir. Kadınlar dünyanın her yerinde bu felsefe etrafında birleşip direniyor” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Fethi Balaman