TJA’dan fail Burak Ercan’ın beraat etmesine tepki

  • kadın
  • 18:21 21 Kasım 2025
  • |
img
AMED - Cizîr'de 38 çocuğa yönelik cinsel saldırı davasında beraat eden Burak Ercan’a tepki gösteren TJA, “Biz kadınlar diyoruz ki; istismar bir ‘bireysel suç’ değil, erkek-devlet şiddetinin örgütlü bir biçimidir” dedi.  
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) Şirnex’in Cizîr ilçesinde Burak Ercan tarafından 38 çocuğa yönelik cinsel saldırı davasında beraat etmesine dair yazılı açıklama yayınladı. Cizre’de 38 çocuğa yönelik cinsel istismar davasının Kürdistan’da süren cezasızlık politikalarının, çocuk ve kadınlar üzerinde devletin yürüttüğü savaş yöntemlerinin bir parçası olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu dava, bölgede yıllardır sistematik biçimde sürdürülen cezasızlık politikalarının, devletin erkek egemen yapısıyla kurduğu kirli ittifakın ve çocukların yaşam hakkını hiçe sayan zihniyetin en çarpıcı örneklerinden biridir. Biz kadınlar olarak bu davayı büyük bir öfkeyle, sorumlulukla ve hakikati açığa çıkarma iradesiyle takip ettik. Fail öğretmenin korunması, aklanmasını kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verildi. 
 
 ‘DEVLETİN KENDİ MEMURUNU KORUMA REFLKESİ’ 
 
Fail Ercan’ın “kesin ihraç” talebinin işleme konmadığının hatırlatıldığı açıklamada şunlara yer verildi: “Yalnızca kademe durdurma cezası verilmiş ve ardından Türkiye’nin metropollerine atanarak yeniden göreve başlatılmıştır. Bu durum, bu ülkede aslında istenen bir tablo: Kürdistan’da suç işleyenler korunur, yerleri değiştirilir, üniformalı ya da memuriyetli kimlikleri kalkan yapılır, çocuklar ise yalnız bırakılır. Bu olay da gösteriyor ki, çocukların güvenliği değil, devletin kendi personelini koruma refleksi esas alınmıştır. Biz kadınlar diyoruz ki; istismar bir ‘bireysel suç’ değil, erkek-devlet şiddetinin örgütlü bir biçimidir. Kürdistan’da her çocuk, her kadın, her genç, devletin militarist, cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikalarının hedefi haline getirilmiştir. Çocuklara yönelik istismarı görünmez kılmaya çalışanlar, hakikati karartarak halkın iradesini teslim almak isteyen zihniyetle aynıdır. 
 
 ‘ÇOCUKLARIN YAŞAMLARI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’ 
 
Türkiye ve Kürdistan’da yıllardır yürütülen bu politikanın adı nettir: Çocukları ve kadınları hedef alan, toplumsal dokuyu çözmeye yönelik bir savaş politikası. Biz kadınlar buradan söylüyoruz: Hakikati saklamanıza izin vermeyeceğiz. Ailelerin baskı altına alınması, rehber öğretmenin sürgün edilmesi, ifadelerin geçersizleştirilmeye çalışılması; hepsi aynı politikanın parçasıdır. Bizler için tek ölçü nettir: Çocukların yaşam hakkı pazarlık konusu olamaz, faili koruyan her makam bu davanın sorumlusudur.  Kürdistan’da çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin üzeri örtülmeyecek. Örgütlü mücadelemizle cezasızlık politikasının karşımızda duramayacağına devam edeceğiz. Bu davanın kapanmasına, üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. Buradan bir kez daha açıkça ifade ediyoruz: Çocuk istismarı insanlık suçudur ve bu suçun üzerini örten, failleri koruyan, adaleti geciktiren her kurum bu suça ortaktır. Kürdistan’da işlenen her suçun takipçisi olacağız. Kadınların ve çocukların yaşamı için mücadele edeceğiz.”