MERSİN - Cizre'deki çocuklarla buluşan Şubadap Çocuk Grubu'ndan Serdar Türkmen, okul müdürü ve öğretmenlerin uyarılarına rağmen konser alanına gelen Cizreli çocukların isyanıyla karşılaştıklarını söyledi. Türkmen, grubu çocuklara devretmeyi hedeflediklerini belirtti.
Çocuk şarkıları yapan Şubadap Çocuk Grubu, Türkiye’nin bütün bölgeleri ve Kıbrıs’ı kapsayan bir turneye çıktı. 7 Ekim’de İnciraltı Açıkhava Tiyatrosu’nda verilen konserle başlayan turne, 42 gün sürerken, bu turne çerçevesinde 52 konser verildi. Turneyi değerlendiren Müzisyen Serdar Türkmen, Şubadap'ın Praksis Müzik Kolektifi'nin bir parçası olduğunu belirtti. Çocuk şarkıları denilince geçmişten bugüne akıllara sadece eğlence geldiğini kaydeden Türkmen, iktidarın çocuk şarkılarını aslında toplumun şekillendirilmesinin bir aracı olarak gördüğünü ve bu tür şarkıların içeriğinde cinsiyetçi, rekabetçi ve kapitalist öğelerin bulunduğuna dikkat çekti.
İktidarın çocuklar üzerinde kurmak istediği hegemonyaya karşı çalışma yaptıklarını ve şimdiye kadar 4 albüm çıkardıklarını dile getiren Türkmen, “Bu albümdeki tüm şarkılar tematik şarkılar. İşte temalarımız şunlar; barış, soru sormak, halkların kardeşliği, hayal kurmak, evrim, kültürel biyolojik evrim, doğa, çevrebilim, akran zorbalığı bütün bunlar üzerine aslında şarkılar üretiyoruz. Ve bu şekilde bu şarkıları herkese ücretsiz ulaştırmaya çalışıyoruz. Ülkenin her tarafından konserler gerçekleştirdik. Daha sonra bir Türkiye ve Kıbrıs turnesi yapalım dedik. Burada hedefimiz konserlere gelemeyen çocuklarla buluşmaktı. Özelikle Kürt illerini önümüze koymuştuk. Oralarda olma isteğimiz vardı” dedi.
'DEŞİFRE ETMEKLE YETİNMEYELİM, YERİNE ALTERNATİFİNİ KOYALIM'
Turne esnasında yaşadıkları coğrafyanın her yerinde bir şekilde mücadele eden ve toplumsal özgürlük için elinden geleni yapan insanlara tanıklık ettiklerini söyleyen Türkmen, iktidarın seyirci ile aralarına duvar ördüğünü ifade etti. Türkmen, bu duvarı kırmanın tek yolunun ise seyirciyle buluşmak olduğunu aktardı. İktidarın her şeye saldırdığını vurgulayan Türkmen, faşizm koşulları altında olduklarını kaydetti. Çocuk hakları konusunda çok geride bulunan Türkiye'de çocukların ciddi hak ihlallerine maruz kaldığını belirten Türkmen, "Diyanet'in nasıl bir kurum olduğu ortada. Diyanet'i tartışacak halimiz yok. Ancak biz Diyanet'in yerine alternatif olarak ne koyacağız. Ya da biz nasıl bir eğitim, nasıl bir dünya istiyoruz; bunları önce belirtmeliyiz. İktidarın bütün pislikleri ortada bunları deşifre etmekle yetinmeyelim. Yerine daha doğru şeyler koymaya çalışalım” ifadelerini kullandı.
'EKİBİ CİZRE MOTİVE ETTİ'
Turneye çıkmadan önce ekibi motife eden ana unsurun Cizre’ye gitmek olduğunu aktaran Türkmen, önce Cizre’ye giremeyeceklerini düşündüklerini belirterek, "Koşulları bilmiyoruz ama bir şekilde oraya girmeye çalışalım dedik. Cizre’ye girebildik. Çevirmeler oldu. Hani biz batılıyız ya bize bir şey demediler. Tiyatro ve müzikle uğraştığımızı gördüler, 'Burada teröristler var. Kendinize dikkat edin' diyerek aslında bizi vazgeçirmeye çalıştılar. Orda açık bir duyuru yapmadık. Devlet engeline maruz kalmamak için ikili ilişkilerden, fısıltı gazetesiyle duyuruları yaptık. Çocuklar geldi ve bundan devletin haberi bile olmadı" diye konuştu.
'CİZRELİ ÇOCUKLARIN İSYANINA TANIK OLDUK'
Bir şekilde devlet otoritesini atlatıp bir yer bulduklarını ve çocukların geldiğini vurgulayan Türkmen, daha çok çocuğun gelmesini istediklerini bunun içinde sokağa çıkıp şalala yaptıklarını söyledi. Çocuklarla buluşmaları esnasında halkın şaşkınlık yaşadığını kaydeden Türkmen, bir öğretmenin kendilerine "Bu çocukları aylarca oyunsuz bıraktılar. İyi ki geldiniz” dediğini aktardı. Sokaklarda gezerken çocukların isteği üzerine bir okula girip bahçesinde eğlendiklerini kaydeden Türkmen, şöyle dedi: “Okuldan çıkıp konser vereceğimiz etkinliğe gitmek zorundaydık. Okuldan çıkıp konser alanına gidelim, dedik. Çocukların hepsi peşimize takılıp; bizlerle gelmeye başladılar. Yolda öğretmenleri ve okul müdürü çocukları bırakmamızı söylediler. Bizde tamam yani dönmek istiyorlarsa dönsün dedik. Çocuklar dönmek istemiyordu. Konser alanına geldik, tabi öğretmenler ve müdür de geldi. Orda da çocuklara 'Hadi derslere' demeye devam ettiler. Çocuklar ise 'Biz derslere gelmeyeceğiz' diyordu. Doğal bir isyan ve bizimde ilk defa karşılaştığımız bir durumdu. Çocuklar karşı gelerek, konseri kendi hakları olarak kazanmış oldu. Cizre’de çok coşkulu bir konser yaptık. Çocuklara, 'Sizin için şarkılarımızı Kürtçe’ye çevirdik ama biz yabancıyız. Bunu siz yapacaksınız. Eğer burada Kürtçe şarkı yapılacaksa bunu siz yapacaksınız. Öznesi sizsiniz. Öznesi olmaya soyunmuyoruz ama elimizden gelen her şeyi yapmak üzere varız ' dedik."
'ÖNÜMÜZE 3 HEDEF KOYDUK'
Önlerine 3 hedef kattıklarını kaydeden Türkmen, "Birincisi şarkıları kitap haline getirmek. İkincisi ise İzmir’de çocuklardan oluşan bir orkestra kurup, hedefimiz grubu çocuklara devretmek. Üçüncüsü de ileri zaman içerisinde Kürt illerine turne yapmak" dedi. Çocukların ilk defa kendilerine ait bir konser izlediklerini belirten Türkmen, gittikleri yerlerin diline ve özgününe dikkat ederek şarkıların çevirisini yaptıklarını aktardı. Halkların kardeş olduğunu pratikte öğrettiklerini söyleyen Türkmen, “Çocuklara istediğimiz kadar halklar kardeş olsun diyelim davranışlarımızla göstermezsek; çocukları ikna etme şansımız yok. Bunun için pratikte bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
MA / Nurhan Kuzu