HABER MERKEZİ - Hasankeyf’te 12 bin yıllık tarih daha fazla para için yerle bir edilirken, Türkiye’nin batısında da yerli ve milli olmayan tarihin ocağına incir ağacı dikildi! Batıdaki tarihi yapıların halen bir parça ayakta durmasının tek sebebi ise turist çekmeleri, yani para kazandırmaları.
Her şeyi para ile ölçeklendiren ve “milliyetçi” histeri ile hareket eden anlayış “yerli ve milli olmayan” tarihi de ya kendisi doğrudan yıkarak ya da yıkmasını kolaylaştıracak politikalar uygulayarak yok ediyor.
HASANKEYF YIKILIRKEN….
Söz konusu anlayış tarafından, 12 bin yıllık kadim Hasankeyf, tarihi ve kültürel zenginliği ile yok edilmeye başlandı bile. Hasankeyf yok edilirken, Türkiye’nin batısında yer alan “milli ve yerli” sayılmayan tarihi yerler de yıkım tehlikesi ile karşı karşıya.
OLİMPOS’TA ÇÖP DAĞLARI
Grek mitolojisinde önemli bir yere sahip olan, doğanın tarih ile iç içe olduğu ve Türkiye’nin de önemli turistik yerlerinden olan Olimpos’ta çöp dağları oluşuyor. Bir yanıyla iş makinaları sokularak “restore” edilmeye çalışılan antik kent, öte yandan bakımsızlıktan kaderine terk edilmiş durumda.
MUHALİFLER DE RAHATSIZ DEĞİL
Doğa ile iç içe olmasına rağmen sonraki yıllarda tarihi yapılar içerisinde başta incir olmak üzere dikilen meyve ağaçları da tarihi mekanın dokusunu bozmaya başlamış. Özellikle incir ağaçlarının hemen hemen bütün dokuyu saran geniş ve güçlü kökleri tarihi yerleri temelinden sarsıyor. Bu anlamıyla da, tarihi mekan için, “ocağına incir ağacı dikmek” deyimi gerçekleşmiş durumda. Grek mitolojisinde “ulu dağ” anlamına gelen Olimpos, 113 mezar taşı ile birlikte mozaikli yapıya da ev sahipliği yapıyor. Savaşçı Marcus Aurelius’un anıt mezarının da bulunduğu mekan, daha fazla harap edilerek, tarih öncesi bir yapıya dönüştürülüyor. İşin ilginç tarafı, ağırlıklı olarak iç turizmde daha çok Türkiye’nin muhalif kesimleri tarafından ziyaret ediliyor ve bu durum onları da rahatsız etmiyor.
PHASELİS'TE DE DURUM FARKLI DEĞİL
Akdeniz kıyısı boyunca uzanan, başka medeniyetlere ait olduğu için, “yerli ve milli” görülmeyerek kaderine, yıkıma terk edilen bu tarihi mekanların hala bir parça ayakta durmasının tek sebebi ise turist çekiyor olması. Olimpos’un hemen yanı başında bulunan ve milli park ilan edilerek 20 TL karşılığında girilen Phaselis, Olimpos’a göre bir parça daha korunmuş olsa da, bakımsızlık konusunda diğer yapılarla neredeyse aynı kaderi paylaşıyor. Özellikle büyük tur teknelerin her gün demirleyerek çöplerini attığı, yapımı M.Ö. 7’nci yüzyıla kadar dayanan tarihi yarımadadaki tek olumlu gelişme bölgede ateş yakılmasına izin verilmemesi.