URFA – Amazon Kraliçeleri ve Göbeklitepe’yi yaşamış duygusuyla tuvale yansıtan Urfalı Abdurrahman Birden, kentteki mekansal değişimi de geçmiş haliyle gözünde canlandırıp yeni nesillere aktarıyor.
Roma dönemine ait Milattan Sonra 6'ncı yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen Amazon Kraliçeleri mozaiği ile 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen dünyanın ilk tapınağı olan Göbeklitepe'yi o dönemlerde yaşamış duygusuyla hayal edip tabloya yansıtan Urfalı Abdurrahman Birden, çizimiyle sanatseverleri hayran bırakıyor. Hiçbir eğitim almadan çıktığı ressamlık yolunda 57 yılı deviren Birden, kentin günümüzde kaybolan, betonlaşan güzelliklerini de gözünde canlandırıp yeni kuşaklara aktarıyor. “Resim benim canımdan, ruhumdan bir parçadır” diyen Birden, çizmenin bir tuttu, bir sevda olduğunu ve her resmin ayrı bir macera ve yolculuk olduğunu dile getirdi.
MERAKI ÇOCUKLUKTAN GELME
Küçüklüğünde çizime çok meraklı olduğunu ve gördüğü her şeyi çizmek istediğini sözlerine ekleyen Birden, çizim serüvenini şöyle anlattı: “Hoca sınıfta ders anlatırdı ben onu dinlemezdim ama onun ders anlatışını resmederdim. Ben genelde hayali çalışırım. Mesela görmediğim bir yeri bana anlatırlar, anlatılanlarla hayal dünyamda canlandırır ve resmederim. Resimlerimin çoğu hep o yönde oluştu. Gençliğimde İstanbul’a giderdim orada lokantalar benden bölgenin tarihi yerlerini duvarlara resmetmemi isterlerdi. Eskiden imkânda yoktu. Misal Harran’ı çizmemi isterlerdi, hiç görmediğim halde duyduklarımdan ve anlatılanlardan yola çıkarak Harran’ı resmederdim.”
‘BENİMKİSİ MEMLEKET SEVGİSİ'
Küçük yaşlarda imkân dâhilinde resimle ilgili dergiler alıp oradaki çizimlere bakarak kendisini eğittiğini ve o çizgilerin kendisine yol gösterdiğini ifade eden Birden, Göbeklitepe ve Amazon Kraliçeleri tablolarının resmetme hikayesini de şöyle aktardı: "Göbeklitepe’deki yaşamı anlatan tabloyu çizmem 5 ay, Amazon Kraliçeleri resmini çizmem ise daha uzun sürdü. Tabiki Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu’nun fikri katkısıyla oldu. Çünkü binlerce yıl önceki yaşamı bilemem, Cihat hoca anlattı, ben hayal ettim, canlandırdım ve çizdim. Amazon Kraliçeleri resmi de mozaik yapımı şeklinde oldu. Nokta çalışmasıyla çizdim o resmi. İki resmi yaparken de duraksadığım anlar oldu. Ancak memleketime olan sevdam o resimleri layıkıyla bitirmemi sağladı.”
‘RESİMLE ARAMDA DUYGUSAL BAĞ VAR’
Çağdaş hat çizimiyle bir tablo çizdiğini ve çiziminin iki hafta sürdüğünü belirten Birden, tabloyu çok beğenen bir arkadaşına satmak yerine hediye ettiğini şu sözlerle ifade etti: “Ben bunu satmıyorum satamam dedim. Kalkıp kendisine hediye ettim. Çünkü o resim canımdan bir parça olmuştu. İnsan canının bir parçasını satabilir mi? Madden bir değer biçebilirsiniz ancak manevi değeri paha biçilemez oluyor. O kadar uğraşıyı insan para için yapamaz. Zaten arada bir manevi bağın oluşması gerekiyor. Bendeki bu devamlılığı sağlayanda resimle aramdaki duygusal bağdır.”
‘ELİM TİTRERSE MANZARA RESMİ ÇİZERİM’
Çizime olan sevgisini "Ölene dek bırakmayacağım" şeklinde özetleyen Birden, sözlerini şöyle tamamladı: “Bana diyorlar ki, 'Abdurrahman usta yarın ihtiyar olduğunda elin titrediği zaman ne yapacaksın?' Ben de diyorum ki, elim titrerse manzara resmi yaparım o zaman. Her bir vuruşum ayrı bir şey olur. Dağ olur, ova olur, nehir olur... Yani ölene dek benle resim arasındaki bağ kopmaz. Bir şekilde birbirimizle buluşuruz. Ben dursam dahi elim durmaz. Yine çizerim.”
Birden, Balıklıgöl'de bulunan Rızvaniye Medresesi’ndeki atölyesinde mesleği öğrenmek isteyenlere ücretsiz eğitim verdiğini de söyledi.