Armanc’ın ‘Jan’ albümü çıktı

img

İSTANBUL - “Jan” albümü Kom ve Mir müzikten çıkan sanatçı Armanc, “Bütün eserlerim benim çocuklarım gibidir ama ‘Perişan’ parçası benim için başkadır. Çünkü bir halkın ve coğrafyasının parçalanışını anlatıyor” dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Dallıağaç (Herbê) köyünde dünyaya gelen Sanatçı Armanc, 1967 yılında ailesi ile birlikte önce Nusaybin’e, 1970’de de İskenderun’a göç eder. Armanc, daha küçük yaşlarda müziğe ilgi duyar. 1992 yılında Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın öldürülmesinden sonra onun anısına “Herin Welat” isimli ilk kasetini yapan Armanc, 1996 yılında İsveç’e göç etmek zorunda kalır. Yeni albümü “Jan” Kom ve Mir Müzikten çıkan Sanatçı Armanc ile hem kendisini hem de yeni çıkan albümünü konuştuk.
 
‘SOL MÜZİĞE İLGİM BAŞLADI’
 
1975’ten sonra siyasi ortamın kendisinde bir kimlik arayışı başlattığını söyleyen Armanc, “Okulda sol müziğe olan algım daha çok idi. Daha çok İhsani, Mahzuni, Zülfü Livaneli, Ruhi Su, Rahmi Saltuk ve Cem Karaca’ya ilgim vardı” dedi. Niye Kürtçe değil de Türkçe sorusuna yanıt veren Armanc, “Dil sorunum hiç yoktu. Bilakis Kürtçe kendimi daha iyi ifade ediyordum. Ama dediğim gibi çok ciddi yarınlara hazırlanıyorduk ve bölge şarkılarında melodi çok güzel ama içerik çok müstehcen ve boş geliyordu. Klasiklerde daha çok iki aşiret ya da ailenin çatışmasını anlatıyordu. Dengbêj kendisine yakın aile ya da aşireti iyi gösteriyordu, diğerini de kötü. Hali ile bu da hoşuma gitmiyordu” diye konuştu.
 
İLK SAHNE İSKENDURUN’DA 
 
1975’den sonra Kürt hareketinin solun içinde kendine yer edinmeye başladığını belirten Armanc, “Kürt sol müziği de Şivan Perwer ve Cigerxwîn’in şiirlerinde kendine yer ediniyordu. Biz de yavaş yavaş bu sürecin takipçileri olduk” dedi. 1979 yılında İskenderun’da önce TKP’nin gecesine daha sonra da Newroz programına katıldığını kaydeden Armanc, “Repertuvar hep Kürtçe ve Şivan ile popüler olan eserler idi. Bu nedenle çok ilgi gördü” diye ifade etti. Kendi eserlerin olmadığı zaman eserin sahibinin sesinin etkisinde kalındığını aktaran Armanc, sanatçı kendi eserlerine yoğunlaştığı zaman kendi sesini tanımaya başladığını söyledi.
 
‘MÜZİK BENİM İÇİN HEP HOBİ OLARAK KALDI’
 
80’li yıllarda çok kötü günler yaşadıklarını dile getiren Armanc, “O günler belki çok genç idik ama bugünkü ortam gibi beni etkilemedi. Çünkü o zaman içindeydim ve yaşıyordum. Ama bugün uzaktayım ve ancak seyrediyoruz. Bu benim gibiler için büyük bir ıstıraptır. Bugünkü devlet politikası pire için yorgan yakma cinsindendir. Bilmiyorlar ki bütün halklar bu cezayı çekecekler” dedi. Bazı sanatçıların işin rant kısmına girdiklerini, Kürtçe ve Türkçeyi birlikte yürütmeye çalıştıklarını kaydeden Armanc, “Benim için müzik hep bir hobi olarak kaldı. Eğer içimdeki dil sevgisi olmasaydı ve en önemlisi bana ait eserler olmasaydı, hiç şarkı söylemezdim. Benim amacım madem bu dünya yaşayanlar için geçicidir, o zaman insan kendisine ait iyi olan her şeyi daha sonraki nesillere bırakmalıdır. Benim için önemli olan sesimin ve eserlerimin daha sonraki kuşaklar için dile getirilmesi, dinlenmesidir” diye belirtti.
 
‘ŞİDDETİN YANINDA DİRENMEK KALMIŞTI’
 
Yeni albümünün amacına değinen Armanc, “İçerik olarak halkımın yaşadığı zorlukları yansıtmak istedim. Yapılması gereken ise direnmektir. Çünkü biz direnen bir halkın devamıyız. Hani hep söylüyoruz ya faşizme boyun eğilmez, ancak dik başlı mücadele eder, başa çıkabilirsiniz. İnsanlık hareketi giderek bütün bölgeye yaygınlaşıyor ve biz bütün kurumlarımız ile bu amaca hizmet edip paralel bir şekilde yürümeliyiz. Bir müzisyenin şiddetten yana olması mümkün değildir. Reel bir sanatçı hep hümanist yönünü kullanır ama bizde şiddetin karşısında hep direnmek kalmıştır” dedi.
 
‘ESERLERİM BENİM ÇOCUKLARIM GİBİLER’
 
Albümdeki bütün eserlerin söz ve müziği kendisine ait olan Armanc, bütün eserlerin kendisi için önemli olduğunu kaydetti. Eserleri için “Onlar benim çocuklarım gibi ama özelikle ‘Perişan’ benim için başkadır. Çünkü bir halkın ve coğrafyasının parçalanışını anlatıyor. Nasıl ki kurtlar bir başka hayvanı öldürürken, çok vahşice saldırır ve yeme sırasına girerler, maalesef dindaşlarımız ve komşularımız bize karşı hep birlikte saldırıya geçmişler. Bugün bile bu iğrenç suratlarını görüyoruz. Söz konusu benim halkım olduğu zaman nasıl da birlikte tatbikatlar ve kardeşlik naraları atıyorlar” diye konuştu.
 
‘ELEŞTİRİYE HER ZAMAN AÇIĞIZ’
 
Kendisi için önemli olan “Newroz” parçasına da değinen Armanc, “Newroz ile ilgili bugüne kadar öyle bir şey yapılmadı. Madem Newroz bütün Kürt halkınındır. İstedim ki, bütün Kürt lehçeleri şarkı içerisinde yerini bulsun. Elbette ki çok zor oldu. Ama başardık” diyerek diğer parçalarını dinleyicilerin yorumuna bıraktı.
 
Albüm çalışmalarının 2 yıl sürdüğünü kaydeden Armanc, albümde emeği geçen bütün arkadaşlarına teşekkür ederek, “Umarım dinleyicilerden de iyi bir izlenim alırız. Eleştiri bizim için esastır. Her zaman dikkat edeceğimiz bir husustur” diye konuştu.